GÜRCAN BİLGİÇ

Değişimin sınırındayız

Her zaman planı savundum. Bu nedenle Aykut Kocaman ve Ersun Yanal'ı eleştirirken, aynı zamanda da destekledik. Çünkü yol haritaları var ve bunu paylaşmaktan da çekinmiyorlar. Kendi "başarı" tariflerindeki mecburiyetlerin arkasında durup, oyuncularından ne istediklerini belirtiyorlar.
Bu ne demektir?
Kadrodaki burnu büyüğün; "Hoca ile anlaşamıyoruz. Beni istemiyor" mazeretini ortadan kaldırmak anlamına gelir. Çünkü futbol artık matematik ile iç içe... Evet yeteneği ölçemezsiniz ama her maç veya antrenman sonrasında oyuncunun önüne koyacağınız bir karne var.
Ersun Yanal, Ankara takımlarında yıldızını parlattığında "180 nabız ile oynayan oyuncular" cümlesi önümüze geldi. O zamanlarda futbol oyunu "yetenek" üstüne ölçülüyordu. Ve yine o zamanların oyuncuları bugün hala "Atlet mi bunlar koşsunlar" diyerek, yeteneğe prim tanınması gerektiği iddiasındalar.
180 nabza, yüksek eforla ve 22 kilometre hızın üstündeki koşularla oynayan oyuncularda ulaşılır. Bu durum ya topu kapmak için yapılır, ya da topa gitmek için. İki türlü de yararlı ve pozisyon için yapıldığından, bu düzeye çıkmak için fizik güç olarak çok iyi durumda olmanız gerekir.
Aykut Kocaman ise "Eğer daha yükseklere çıkmak istiyorsak, koşu mesafemizi 120 kilometreye çıkarmalıyız" dedi. Şöyle örnekleyelim; bu sezon sahasında 19 puan kaybeden Fenerbahçe'nin koşu mesafesi ortalaması 105 kilometre... 120 koşsaydı, her maçta rakibinden bir kişi fazla oynamış olacaktı. Bu durumda bu puanları kaybeder miydi?
Evet; "Koşmak her şey değil ama ilk şey" diyerek, tartışmayı bitiren Aykut Kocaman'ın, şimdi planlarını da doğru takip etmeli ve tartışmalıyız. Çünkü sadece Fenerbahçe'yi geliştirecek bir dalganın içine girmeyeceğiz, aynı zamanda ülkedeki oyun için de doğru analizlerin peşine düşebiliriz.
Bu nedenle Fenerbahçe'yi öncelikle "tabela" üstünden tartışmadan, nasıl bir yapılanma içine gireceğini beklemek, bu yoldaki planı tartışmak hepimizi farklılaştıracaktır.
-----

Herkes değişti!
Tecrübelerimiz bizi başka insanlar yapıyor. "Değişmeyenler ölüler ve aptallardır" görüşündeyseniz, tecrübeleriniz sizi ön yargılarınızdan da arındırır, en doğruya daha kolay ulaşmanızı da sağlar. Aykut Kocaman'ın, 2010'da takımın başına geçtiğindeki görüşleri ile şu andakinin aynı olmadığını çok iyi biliyorum. Çok zorlu fırtınalarla boğuştu, çok hata yaptı, doğruya nasıl ulaşacağını acılar çekerek öğrendi. Bu nedenle Konyaspor'da başarılı oldu. Büyük takımda şampiyonluk yaşadığı halde Anadolu'ya gidip Aykut Hoca gibi çıkış yapan ikinci bir örnek yok. Dolayısı ile "Büyük takımda şampiyonluk kolay, gelsinler bakalım Anadolu'ya" yaklaşımından da diploma alan ilk teknik adam oldu.
UEFA "Kulübü batırdınız, bonservis ödeyemezsiniz" derken, aslında kulüplere artık "üretmeleri" gerektiğini işaret ediyor. Aykut Kocaman ilk olarak elindeki takımı üçüncü bölgede oynayacak fizik gücüne çekmek için planlar yapacaktır. Bunu başardığına inandığında ise gözünü alt yapıya, bir-iki sezon içinde çıkış yapabilecek oyunculara dikecektir.
Ne yazık ki, önümüzdeki sezon için şampiyonluk sözü vermiş bir başkan ile çalışacak. Çok ciddi bir baskı hissedecektir. Bu nedenle önceliği tabelaya vermekten başka çaresi olmadığını düşünüyor. Aslında yanılıyor... Fenerbahçe taraftarı eğer sahadaki oyunda ve oyuncularda kendi kalbini bulursa, asla tabelaya bakmaz. Zaten böyle bir takım şampiyonluğa oynar. Bu nedenle Kocaman'ın yapması gereken tribünlerin gönlünü kazanacak, onlara "İşte bu" dedirtecek sistemi oluşturmak.
-----

Visca seçimi
Fenerbahçe'de Lens transferi çıkmaza girince, sarı-lacivertliler için Edin Visca ismi gündeme düşüverdi. Bu oyuncuyu Trabzonspor da istiyor. Rakibe bırakılmaz... Fenerbahçe Visca'yı alırsa çok önemli bir "kısa yol" olur. Çünkü hem takım oyuncusu, hem problem çözüyor, hem de Kocaman'ın istediği düzeni zaten oynuyor. Koca bir sezonu sakatlık yaşamadan, maç kaçırmadan geçirdi. Artık sıra Aziz Yıldırım'da.
-----
Bir tavsiye
Real Madrid'in eski stoperi Pepe serbest kaldı. Beşiktaş'ın da gündeminde. Bir uyarıda bulunmak isterim. Eğer MHK değişecekse, bu transferden uzak dursunlar. Çünkü geçen sezon kartlarını ceplerinde tutan, dolayısı ile Beşiktaş'ı eksik oynatmayan hakemler, bu kez Pepe gibi agresif bir oyuncuya "kuralları" uygulayabilirler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.