İstanbullu kül yutmaz…

Telefonuna gelen bir mesaja bakan Selim gülmeye başlayınca, çayları dağıtan İhsan sordu:

- Hayırdır, komik bir mesaj geldi galiba?..

- Komik laf mı, çok komik. Bir arkadaşım İBB Başkanı'nın sosyal medyadaki mesajını göndermiş. En çok akılda kaldığına inandığı projeleri anne kart, halk süt, kreşler, metro yapımı, kent lokantaları, öğrenci yurtları ve burslar, yaşam vadileri, kent ormanları, meydanlar şeklinde sıralamış, başkaları da var tabii… Mehmet:

- Adam yeniden aday. Dolayısıyla reklamını yapmaya çalışacak…

- Buna itirazım yok. Ama 16 milyonluk bir metropolün değil de, sanki bir beldenin ya da küçük bir ilçenin yeniden aday belediye başkanı gibi davranması, komik bence. 39 ilçesi ve 900'dan fazla mahalle ve köyü olan İstanbul'da kaç adet kreş açtı, mesela. Metro yapımı konusunda mangalda kül bırakmıyor, ama kendi projesi olan tek bir metro bile yok. Daha önce başlayanlara katkısı da 8 kilometre ile sınırlı. Başarılı olduğunu göstermek gayretiyle hemen her konuda yalan ya da mübalağa ile genelleme yapmış yani… İhsan:

- Kentsel dönüşüm konusu var mı listede?.. Selim, gülerek:

- Kentsel dönüşüm için 5 yılda 100 bin konut sözü verdiğini yalanlamaya çabalıyor, malum, Herhalde bu sebeple akılda kalanlar arasında onu saymamayı uygun görmüş. Ancak, 5 yılda 15 bin tane yapacağına söz verip sadece birkaç yüz tane yapabildiği sosyal konutları listeye koymuş… Mustafa:

- Desene yine yalan rüzgarları esecek önümüzdeki günlerde ve İBB Başkanı'nın adaylığında yine algı oyunlarına şahit olacağız. Umarız İstanbul halkı bu defa oyuna gelmez… Remzi:

- İstanbul'da, 'kanalizasyon karışmış su içer yine de CHP'ye o veririm' diyebileceklerin sayısı fazla değil. İstanbullular kül yutmaz ve olgulara bakarak karar verirler. Algı ile gelip hizmet yapmayanlara ders vermeyi de severler… Mustafa, Melih Bey'in geldiğini görerek:

- Evet, bilirkişimiz de geldi işte, şimdi onun düşüncelerini öğreniriz… Selam verip oturan Melih Bey:

- Önce çayımı isterim. Günlerdir yollardayım ve en çok özlediğim şeylerden birisi İhsan'ın çayı… Melih Bey'e çayını getiren İhsan:

- Evet, yine deprem bölgesinde idin galiba. O konuda söyleyeceklerini dinleriz ama hazır gelmişken, takip ettiğini bildiğimiz İstanbul'daki gelişmelerle ilgili görüşlerini alalım önce…

- İyi Parti ve sonrasında DEM'in de ayrı aday çıkarma girişimi ve Selahattin Demirtaş'ın eşinin adaylığı, CHP'lilerin canını iyice sıkmıştı. Bekledikleri oldu ve Kandil'deki terör ağababaları ittifakın sürmesi gerektiğini söyleyip Başak Demirtaş'ı veto ederek, başka isimlerin adaylığını açıklattılar… Remzi:

- Bu neticeyi nasıl etkiler?..

- Şu anda bir şey söylemek için erken. İBB adaylığı için açıklanan isimlerin tavşan aday olup olmadığı, halen tartışma konusu. Kimine göre, bunlar düşük profilli adaylar ve DEM kitlesinin oyları CHP'ye gider. Tam aksini savunan, yani DEM'in Kandil'in talimatına rağmen seçimlere asılacağını düşünenler de var. Ben, CHP ile DEM arasında halen devam ettiği bilinen pazarlığın nasıl sonuçlanacağını görmekten yanayım… Mustafa:

- Pazarlıkta neler ön plana çıkıyor?..

- Bilindiği kadarıyla İstanbul'da Esenyurt ve Adalar ilçelerinin belediye başkanlıkları yanında bazı ilçelerde DEM'in belirlediği isimlerin CHP adayı gösterilmesi gibi talepler var. Bazı belediye kuruluşlarının yönetimi DEM'in grup kuracağı kadar belediye meclis üyelikleri istenmesi de söz konusu. Genel seçimlerde HDP'ye ne sözler verdiği bilinmese de üç partiye hediye edilen 39 milletvekilliği ve Zafer Partisi'ne verdiği sözler, CHP'nin yumuşak karnı. Kıran kırana bir pazarlık hala sürüyor olmalı ki, CHP birçok yerin belediye başkan adaylarını hala açıklayamadı… Mehmet:

İzmir de CHP'ye ders verecek!..

- Gelişmelere bakarak, CHP'nin terör örgütünün siyasetteki uzantısına tavizler verdiği ve dolayısıyla oy uğruna terörle iş birliği yaptığı iyice netleşecek yani. O zaman CHP'lilerin yüzlerini görmek isterim. Genel seçimde terörle iş birliği yaptıklarının farkında değilmiş gibi yapmışlardı. Ama artık bunu gizleyemezler. Peki Melih Bey, sizin İstanbul ile ilgili tahmininiz nedir?..

- Ben, İyi Parti ve DEM'le beraber. Olsa bile CHP'nin İmamoğlu ile İBB'yi kazanamayacağını düşünüyordum. Büyük vaatlerle yönetime gelip sonrasında şehri unutarak başka hedeflere yelken açan ve bunlar olmayınca, ancak son birkaç aydır İBB başkanı olduğunu hatırlayıp gayrete gelen birisinin İstanbul'da şansı olmayacağına hala da inanıyorum. Murat Kurum da gayet iyi gidiyor. Sadece İstanbul diyerek hedefe odaklanmış ve dur durak bilmeden İstanbul'u karış karış dolaşıyor. Gerek AK Parti ve gerekse Cumhur İttifakı'nın diğer partilerinin sahadaki destekleri de tam… Selim, gülerek:

- İmamoğlu ne yapıyor bu arada?..

- İmamoğlu, CHP içindeki gelişmelere müdahil olmaya çalışma yanında, bir yandan İstanbul için DEM ve başka yerlerden destek bulmaya çabalarken, bir yandan da 4 yıldan fazladır unuttuğu şehre yalap şalap bir şeyler yapmaya ve yine bol keseden vaatlerde bulunmaya devam ediyor. Hiçbir şey yapmayan ve bundan sonda da yapamayacağı bilinen birisine, at gözlüğü takmış olanlar ve bir şekilde kandırılanların dışında oy çıkmayacağını düşünüyorum… Remzi:

- Sen de benim gibi İstanbul seçmeninin İzmir seçmeni gibi olmadığını ve algılara değil olgulara bakarak karar vereceğine inanıyorsun, yani?..

- Aynen. Sadece İstanbul da değil, ülke genelinde, istisnalar hariç, hizmet ehli adayların kazanacağını ve bu defa İzmir'de bile farklı gelişmeler alacağını düşünüyorum. Nasıl olsa bize oy verecekler anlayışı sebebiyle yıllardır ihmal edilen İzmir de, bu defa CHP'ye dersini verip Hamza Dağ'la hizmete kavuşacak, bence. İstanbul'a gelince, şehrin en önemli problemlerinin deprem riski sebebiyle kentsel dönüşüm ve yoğun trafik yani ulaşım olduğu, malum. Başta kentsel dönüşüm ve trafik olmak üzere Murat Kurum'un İstanbul'un problemlerini çözebilecek en ideal isim olduğunu CHP'liler de kabul ediyor zaten… İhsan:

- Bu konuda kifayeti müzakere diyelim de deprem bölgesinden bahset biraz…

- Bu hafta da deprem bölgesinde bazı il ve ilçelere uğradım. Gördüklerimin özeti, bölgenin ciddi manada derlenip toparlandığı, başka yerlere taşınanların çoğunlukla döndükleri, ticari hayatın tekrar canlandığı, devletin yaptırdığı kalıcı konutların inşaatı hızla sürerken, binalarını kendileri yapmak isteyenlerin hibe ve uygun krediler sayesinde buna başladıkları. Cumhurbaşkanımız da günlerdir bölgede idi, biliyorsunuz. Bu vesileyle 50 binden fazla kalıcı konutun kura çekilişi ve anahtar teslimini yaptı… Mehmet:

- Konuşmalarında, bundan böyle her ay binlerce konutun teslimine devam edileceğini müjdeledi...

- Evet, bölgede kalıcı konutların inşaatı hızla sürüyor. Cumhurbaşkanımız, yıl sonuna kadar teslim edilen konut sayısının 200 bini bulacağını ve gelecek yıl 390 bin konutun daha biteceğini söyledi… İhsan:

- Bölgedeki siyasi hava nasıl?..

- Deprem felaketi birçok şeyin ve bu arada hizmetin ne olduğunun anlaşılmasında büyük rol oynadı bence. Bunun en çarpıcı örneği Hatay'da yaşandı. Deprem öncesi kentsel dönüşümü engellemek için dava üstüne dava açan ve bu arada halkı kandırmak için mitingler de düzenleyen başkan tekrar aday gösterilince işler karıştı, biliyorsunuz. Siyasi bakışları ne olursa olsun, bölge insanı gerçek hizmetin kimden geldiğini kavramış durumda. Bu da başta CHP olmak üzere muhalif partileri iyice şaşırtacak sonuçlar alınabileceğine işaret… Selim:

- Genel seçimde bunun işaretlerini almıştık zaten. Yere seçimde herhalde daha da iyisi olur.

İhsan:

- Umarız deprem bölgesinde ve her yerde hizmet ehli olduğu bilinen Cumhur İttifakı adayları ve İstanbul'da da Murat Kurum kazanır ve böylelikle İstanbul Murat'ına kavuşur, inşallah…

- İnşallah…