Devlet hep oradaydı…

Ekip günün ilk çaylarını içerken içeri giren Melih Bey, selam verdikten sonra:
- İhsan Bey, benim çayımı da hemen versen iyi olur. Alev Alatlı'nın cenazesine katılmak üzere yola çıkmam gerek… Selim:
- Alev Hanım'ın vefatı hepimizi üzdü. Hakikaten son dönemlerde hepimizin saygısını ve sevgisini kazanan bir isimdi. Cenab-ı Hakk gani gani rahmet eylesin. Ancak senin öyle hemen kaçmana razı olmayız. Birkaç gündür deprem bölgesinde olduğunu biliyor ve orada gördüklerini aktarmanı bekliyoruz… - Evet, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın yerli ve yabancı basın mensupları için düzenlediği bir gezi vesilesiyle deprem bölgesindeki bazı yerleri gördük. Biz, Gaziantep, Nurdağı, Islahiye, İskenderun ve Hatay Antakya'ya uğrayan yaklaşık 80 kişilik ekipte idik. Sanırım diğer ekipler bölgenin bütün illerini kapsayacak şekilde gezilerine devam ediyor… Mehmet:
- Gezinin özeti ile başlasak, Melih Bey?..
- Gezinin kısa özeti, Allah devletimize zeval vermesin duasını her daim tekrar etmemiz gerektiği. 6 Şubat'ta yaşanan ve 11 ilimizde yaşanan 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen asrın felaketinin üzerinden geçen bir yılda yapılanları görmek, bu duayı sıklıkla tekrarlamak için kafi bir sebep. Depremin ilk günlerinden beri birilerinin sürekli olarak yapılanları karalamak, itibarsızlaştırmak için neler yaptığını, hepimiz biliyoruz. Deprem sonrası verilen sözlerin tutulması konusunda milletimizi kandırmaya çalışanlar da aklımızda… Çayını yudumlayan Melih Bey, devam etti:
- Her ikisi de deprem sırasında koordinatör vali olarak bölgeye gönderildikten sonra şimdiki görevlerine atanan Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Hatay Valisi Mustafa Masatlı'nın anlattıkları, yaşadığımızın felaketin büyüklüğü ve devletimizin gücü konusunda net bilgiler verecek nitelikteydi. Deprem olur olmaz harekete geçen devlet mekanizmasının ve onunla birlikte milletimizin yapıp ettiklerinin 1 yıl geçtikten sonra değerlendirilmesi, oldukça faydalı oldu. Faaliyetler sürdürülürken, ortalığı karıştırmak niyetinde olanların yalanları ile ilgili gerçekleri de öğrenmiş olduk böylelikle… Selim:
- Yabancı basın mensupları da vardı, dediniz. Onların konuya bakışı nasıldı?..
- Birçoğu objektif olmaya çalışsa da, bütün çabaları açık bulmaya çalışmak olanlar da vardı elbette. Ancak sahadaki gerçekler ve özellikle de vali ve kaymakamlarımızın sorulara verdikleri cevaplar sebebiyle arzu ettikleri malzemeleri bulamadılar bence. Tabii eğer uydurmazlarsa… Melih Bey, notlarına bakarak devam etti:

- Afet bölgesinde konuttan köy evine, iş yerine ahıra, depoya ve dükkâna kadar pek çok bağımsız bölümün inşası bitmiş ya da sürdürülmekte. Şehir merkezlerinde ve köylerde toplam 307 bin konutun yapımına başlanmıştı, biliyorsunuz. Verilen sözlerin hemen tamamının yerine getirildiğini görmek, muhteşem. Son derece ağır kış şartlarında sürdürülen arama, kurtarma çalışmalarının ardından barındırma ve diğer ihtiyaçların karşılanması konusundaki adımların çadırlar, konteyner kentlerden sonra kalıcı konutlara gelmiş olması, harika bir şey. Cumhurbaşkanımız da bugün sanırım Alev Alatlı'nın cenazesi sonrası bölgeye gidecek ve Hatay'daki Eğitim Araştırma Hastanesi'nin açılışı yanında, kalıcı konutların kura çekilişi ve anahtar teslimi törenine katılacak… Selim:
- Bugün Hatay'daki programdan sonra, Cumhurbaşkanımız bölgedeki başka illerde de kura çekilişi ve anahtar teslimi törenlerine katılacak, herhalde… Demek ki yapılabiliyormuş!..
-Gittiğimiz yerlerde ciddi hazırlıklar vardı. Bu kadar kısa sürede bu kadar konut yapılamaz diyenlere rağmen, TOKİ ve başka kuruluşlar vasıtasıyla on binlerce konutun teslime hazır hale gelmiş olması, muhteşem bir şey. Islahiye'de yapılan kalıcı konutları ve yine bazı köy evlerini görme imkanımız oldu. TOKİ hassasiyetiyle son derece sağlam ve çevre düzeni, sosyal ihtiyaçları da düşünülerek yapılan konutların, hak sahiplerine teslimi başlıyor. Önce teslim edilenleri saymayalım ama sanırım bundan böyle hemen her hafta binlerce evin teslimine dair haberler alacağız. İhale tarihlerine göre, bittikçe teslimatlar yapılacak… Mustafa, merakla sordu:
- Binaların yapımında gecikme ve benzeri durumlar yaşanmıyordur, umarım… Melih Bey:
- Gaziantep Valisi Kemal Çeber, koordinasyondan sorumlu vali yardımcısı olup Nurdağı ve Islahiye'de bize bilgiler aktaran Sedat Sezik, Nurdağı Kaymakamı İsmail Alsancak, Islahiye Kaymakamı Ali Özbaş'ın konuya yaklaşımları, inşa ve ihya sürecinin titizlikle takip edildiğinin göstergesi. Başta Vali Mustafa Masatlı ve İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek olmak üzere Hatay için de durum aynı. Deprem bölgesindeki faaliyetlerde dur durak bilmeyen bir çaba söz konusu. İşin doğrudan takipçisinin Cumhurbaşkanımız olması, konuyu anlamaya yeter… Mehmet:
- Yapılan ve teslime hazır olan konutların toplam sayısı nedir acaba?..
- Konut, köy evi ve işyeri olarak yaklaşık 800 bin civarında birimin yapılması söz konusu. Bunlardan toplam 307 bini teslim ve inşaat aşamasında. Kalanların ihaleleri de pheyder pey yapılıyor. Bu ayın ilk günlerinde 46 bin konut kurayla hak sahiplerine teslim edilirken, Mart sonuna kadar bu sayı 75 bine ulaşacak. Önümüzdeki günler, haftalar ve aylar ihale tarihlerine göre sürekli olarak konutların teslimi sürecek yani. Hatay depremden en çok etkilenen ilimiz. Bu yüzden Cumhurbaşkanımızın konut teslimi programına bugün buradan başlıyor. Yarın Gaziantep'teki törene katılacak olan Cumhurbaşkanımızın, önümüzdeki hafta da Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman ve Elazığ'da düzenlenecek teslim törenlerine katılacağı biliniyor…

Melih Bey, notlarına bakarak nevam etti:
- Gaziantep'le ilgili rakamlara gelince, depremde en fazla hasar gören Nurdağı ve Islahiye ağırlıklı olmak üzere Gaziantep'te yapımına başlanan 25 bin 700 konutun 11 bini hak sahiplerine teslim aşamasında. Kalanların teslimi de etaplar halinde sürecek ve herhalde kış gelmeden büyük çapta tamamlanmış olacak… Remzi:
- Hatay'da durum nedir?..
- Hatay'da. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 12.823'ü merkez Antakya olmak üzere toplamda 32.314 konutun ve yine toplamda 5.582 köy evinin kura çekimi ve teslimi yapılacak. Hatay deyince, burada Sağlık Bakanlığı'nın çabalarıyla kısa sürede inşa edilen ve bugün açılacak olan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni unutmamak gerek. Gezide uğradığımız ve görünce hakikaten hayran kaldığımız yerlerden birisi… Mustafa:
- Oldukça büyük bir hastane imiş herhalde?..

- Hem de nasıl!.. Devasa bir külliye olarak yapılan hastane, 126'sı yoğun bakım, 30'u diyaliz ve 68'i acil olmak üzere toplam 550 yatak kapasitesine sahip. Helikopter pisti de olan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 12 ameliyathane, 76 poliklinik, 2 anjiyo cihazı, 1 PET-CT cihazı, 1 SPECT-CT cihazı, 2 MR cihazı ve 13 röntgen cihazı mevcut… İhsan:
- Allah yapanlardan ve yaptıranlardan razı olsun. Tabii böyle hastanelerin eksikliğini göstermesin ve muhtaç da etmesin demek de gerek… - Doğru. Şimdilik bu kadar dedikten sonra ben müsaadenizi alayım. Özetin özeti, birilerinin nerede diye sorduğu devletin hep orada olduğu… Detaylarla ilgili daha sonra da konuşuruz. Son söz olarak da, Cenab-ı Hakk bizi böyle felaketlerle bir daha karşılaştırmasın, diyorum…
- Amin…