Gazzeliler Allah için yaşıyorlar

İhsan, telefonda izlediği videoya daldığı için çay getirdiğini fark etmeyen Mehmet'e:

- Çayı bile unutturduğuna göre önemli bir video olmalı izlediğin. Anlat da biz de öğrenelim… Mehmet:

- İsrailli bir akademisyenin bir TV programında sorulara verdiği cevapları izliyorum. Size de gönderirim, izlersiniz… Selim:

- Meraklandırdın ama. Dolayısıyla özetle bari…

- Peki. Videoda Bar-Ilan Üniversitesi öğretim üyesi Mordechai Kedar isimli birisi konuşuyor. Hamas ve dolayısıyla Filistinlilerle ilgili hakikaten çarpıcı değerlendirmeleri var. Bunlardan birisi, 'tek bir Hamas savaşçısı kalsa, elleri parçalanmış ve sadece iki parmağı kalmış olsa bile yıkık bir mescidin önünde durur ve yine zafer işaretini yapar. Neden? Çünkü çocukları, torunları peşinden gelecek' şeklinde… Mehmet, devam etti:

- Programın sunucuları, 'ama Hamaslıların teslim olduklarını görüyoruz' deyince, 'kaç kişi teslim olmuş? Tünellerde ne kadar Hamaslı var? Binlerce. Mesele bizim gördüğümüz gibi değil, onlar geleceğe bakıyorlar' diye cevap veriyor. Sunucular tekrar itiraz makamında, 'biz de geleceğe bakıyoruz, biz de ilelebet kalıcı bir halkız' dediklerinde söylediği ise şöyle: 'ABD ve Avrupa bizi sonsuza kadar destekleyecek mi?.. Kur'an'da bir ayet var: 'Allah sabredenlerle beraberdir' şeklinde. İbranicede sabır kelimesi yok. Sabır, hiç Güneş ışığı görmeden tünellerde kalabilmektir. Niçin? Sabredecek güce sahip. Bunu biz anlayabilmiş değiliz'… Mehmet'in anlattıklarını ilgiyle dinleyen Melih Bey:

- Bahsettiğin kişi, İsrail Askeri İstihbaratında 25 yıl görev yapmış bir Arap kültürü uzmanı. İslami gruplar ve Arap ülkeleri siyaseti konusunda uzun süre çalışmış birisi. Bildiğim kadarıyla oldukça önemli bir Siyonist. Devamını da aktarın Mehmet Bey…

- Peki. Sunucuların, 'Hamas'ı yok etmek ya da teslim olmalarını sağlamak hayal mi?' sorusuna verdiği cevap, bence muhteşem. Şöyle diyor: 'Siz İsrail'in imkanları ile yaşıyorsunuz. Onlar Allah için yaşıyorlar. Ve Allah onlarla. Onlar Allah için cihat ediyorlar. Biz İsrail'in özgürlüğü için. Biz kutsal bir savaş vermiyoruz. Onlarda din, hayatın en dominant unsuru. İslam'da Allah oyun kurucudur. Bizde ise Allah'ın sözüne öncelik verilmez'… İhsan:

- Hakikaten çok dikkat çekici. Adam Hamas'ı birçok Müslümandan daha iyi anlamış belli ki… Selim:

- Benim kafama takılan ise olup bitenleri bu kadar iyi değerlendirebilen bu adamın neden hala Müslüman olmadığı… Melih Bey, gülümseyerek:

- Önemli bir soru. Ama belki daha önemli olanı, İsrail ordusunun vahşeti konusunda ne düşündüğü. Bildiğim kadarıyla şu anda Newsrael isimli İsrail yanlısı bir haber uygulaması sitesinin başkan yardımcılığını yapıyor çünkü... Mustafa:

- Bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan bu vahşet konusunda farklı düşünen Yahudiler de var muhakkak. Ancak ben hala Siyonist zihniyete sahip bir Yahudi olsa bile bir insanın bebeklerin, çocukların, kadınların vahşice öldürülmelerine seyirci kalabilmesini hatta teşvik edebilmesini anlayamıyorum… Remzi:

- Bu ciddi bir mesele. Dün akşam izlediğim bir videoda, konuşan bir kadının sözlerini hatırladım şimdi. Sunucu, sanırım soyadı Weiss olan kadına, 'Eğer bir Filistinli çocuk size 'benim, kendi devletime sahip olma umudu nedir?' diye sorsaydı, ne söylerdiniz?' diye soruyor. Kadın, 'çocuğa, bu topraklar Yahudilere Tanrı tarafından vaat edildi. Tanrı'nın vaadi tarihi ve siyasi değişimlerden önemlidir. Bu nedenle, hiçbir zaman ne siz ne de soyunuzdan birinin burada kendi devletinize sahip olamayacağını aklınıza yerleştirmelisiniz, derdim' şeklinde cevap veriyor…

Zalimler için yaşasın Cehennem!..

- Remzi Bey'in bahsettiği kadın, sanırım Daniella Weiss isimli şedit bir Siyonist. İsrailli yöneticilerin yaptıklarını bile yeterli görmeyen bu kadının, vaktiyle bir ABD dergisinin 'Filistinli çocukların ölümleri hakkında ne hissettiği sorusuna, 'çocuklarınız düşmanın çocuklarından önce gelir' cevabını verdiği bilinir… Melih Bey'in bunları söylemesi üzerine, Mustafa:

- Bu nasıl bir şey, anlamak mümkün değil. Bunlar kendilerini insan zannediyorlar bir de… İhsan:

- Madem sosyal medya videolarından bahsediyoruz, ben de geçenlerde izlediğim bir videodan bahsedeyim. Amerikalı bir kadın, Nisa Suresi'nin, 'Doğrusu, ayetlerimizi inkar edenleri ateşe sokacağız; derilerinin her yanışında, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz' mealindeki 56. ayetinden bahisle, '6 ay önce sorsaydınız, bu ayetteki cezanın çok ağır olduğunu söylerdim. Ama İsrail ve benim hükümetimin, Filistinlilere uyguladığı dehşeti görünce farkına vardım ki ayetteki cezalandırma, uygun' diyordu… Selim:

- Zalimler için yaşasın Cehennem, sözü ne kadar doğru… Biz kısa videolara daldık gidiyoruz ama Melih Bey'in bize son gelişmeleri anlatması daha iyi olur gibime geliyor. ABD yönetimi İsrail konusunda tavır değiştiriyor gibi mesela. Ne dersiniz Melih Bey, farklı gelişmeler söz konusu galiba?..

- Bu doğru. Sanırım ABD ve diğerleri, İsrail'in Gazze'yi kısa sürede ele geçireceği hesabı yapıyorlardı. Ancak, bu kadar süre geçmesine rağmen bir ilerleme olmayıp Filistin lehine protesto gösterileri yaygınlaşınca akılları başlarına gelmeye başladı sanıyorum. ABD'de önümüzdeki yıl seçim var ve Biden daha önce güçlü olduğu yerlerde gittikçe zayıflıyor. Bunun başlıca sebeplerinden birisi de Gazze'de yaşananlar sebebiyle Filistin konusunda söylenen yalanların gerçeklerini öğrenen Amerikalılar… İhsan:

- Daha önce de konuşmuştuk. Birçok Amerikalı, Gazze sonrası İsrail konusunda kandırıldıklarını anladıklarından bahsediyor. Merak edip Gazze ve Filistin'i araştıran ve sonrasında İslam'ı inceleyip Müslüman olanların çok olduğu da söyleniyor…

- Sanırım insanlık uyanıyor diyebiliriz buna. Gazze'de yaşanan insanlık dışı vahşete tepki duymayana insan denemez çünkü. Gerçekleri merak edip soruşturan Batılılar da eninde sonunda insan. Filistinlilere yapılanları öğrendiklerinde tepki göstermeleri kaçınılmaz. Siyonist baskı sebebiyle İsrail'i her şart altında desteklemeye mecbur olan ABD ve Avrupa ülkeleri yöneticilerinin de, yapılacak seçimlerde oya ihtiyaçları var. Siyonistlerin kontrolündeki medya onların istediği yalanları yaymaya çalışsa da, dünya çapında gelişen iletişim sebebiyle insanların doğrulara ulaşması artık daha kolay… Remzi:

- Birleşmiş Milletler'de Gazze konusunda yapılan son oylama, İsrail ve yandaşlarının iyice yalnızlaştıklarına işaret. Baksanıza Gazze'de saldırıların durdurulması için 12 Aralık'ta yapılan oylamada 153 ülke 'savaş dursun' derken ancak 10 tanesi 'devam etsin' diyebildi. Bunların çoğu da haritada mikroskopla bile görülemeyen uyduruk ülkeler. Çekimser kalan ülke sayısı 23. Bu, dünyanın birçok ülkesinin artık Gazze'nin yanında yer almaya başladığını gösteriyor… Melih Bey:

- Katılıyorum. BM'de daha önce yani 29 Ekim'de aynı konuda yapılan oylamada savuş dursun diyenlerin sayısı 121, devam etsin diyen 14 ve çekimser kalan 44 ülke vardı. O zamandan beri İsrail'in ve ona kayıtsız şartsız destek olan ABD'nin yalnızlığı iyice artmış belli ki. Tabii bu durumda Türkiye'nin de aktif olarak rol aldı Temas Grubu'nun ciddi bir katkısı söz konusu… İhsan:

- Biden'in, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle uluslararası toplumun desteğini kaybetmeye başladığını, Netanyahu'nun İsrail-Filistin çatışmasına uzun vadeli bir çözüm bulmak için hükümetini güçlendirmesi ve değiştirmesi gerektiğini söylemesi ve benzeri gelişmelerin, Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırıların kısa bir süre sonra durabileceğine işaret olduğu söylenebilir mi?..

- Umarım. Kısa bir sürede biteceğini hesapladıkları saldırıları netice alamadıkça ve alamayacakları anlaşıldıkça uzatmanın bir anlamı olmadığını ve Gazze'ye asla diz çöktüremeyeceklerini, katil İsrail ve yardakçıları da anladı herhalde... İnşallah bu vahşi saldırılar en kısa sürede biter ve Gazzeli kardeşlerimiz böylesi sıkıntılarla bir daha karşılaşmazlar…

- İnşallah!..