EKREM KIZILTAŞ

Otur, sıfır!..

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında sorduğu 10 soruya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vermeye çalıştığı cevaplar, tam da 'otur, sıfır' denilecek türden…

Notun bu kadar düşük olması, sıfır verme merakından değil. Mesele muhatabın, 'kıvırtmadan, laf çevirmeden, yuvarlak sözler ederek değil, kesin, kati, net' cevaplar vermek yerine, bildik yalanlarını tekrarlaması yanında konuyu saptırmak için laf salatası yapması.

'Terör örgütlerini, uzantılarını, destekçilerini, yurt dışı bağlantılarıyla en şiddetli şekilde lanetleme' hususunda, 'hepsine lanet olsun' denilmesi güzel. Ama ardından tekrarlamaktan bıkılmayan yalanlardan bir demetle karşılaşıyorsunuz. Bu da muhatabın gerek dış dostları ve gerekse içerde desteğine talip olduğu PKK uzantısı partiyle olan bağlarını hatırlatıyor.

Sınır ötesi harekatları destekleme ile ilgili cevapta da, daha önceleri evet denilirken, son oylamada HDP'nin talebi ile 'hayır' dedikleri tezkere ile ilgili 'siyasi saik ve yabancı asker' gibisinden saçma bahaneler tekrarlanıp, top taca atılmaya çalışılmış…

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği hususunda, dostlarını kızdırmama çabası gözden kaçmıyor. Ağabeylerine güvenen iki ülkenin açıkça kostaklanmasını nedense unutmak ve bu ülkelerle ilgili 'doğru' olduğu kabul edilen politikaların 'içe yönelik' olduğu iddiası, kuyruğu dik tutma çabasından.

Akdeniz ve Ege'deki milli mücadelede 'duruşlarının net olduğu' beyanı güzel. Ancak konuyu saptırmak için adalardan bahsedip, 'yürü, arkandayız' derken, ileride nasıl çark edeceklerinin düşünülüp düşünülmediği, önemli. Ağabeylerinin tahrikiyle efelenmeye kalkışan Yunanistan'a istedikleri türden bir cevap verilmesi, dostlarının işine gelmez, malum.

Karşı karşıya kaldığımız saldırıların ardında olanlara 'gık' bile diyemeyenin, ekonomik mücadeleye ilkesel düzeyde destek mevzuunda bildik iddiaları tekrarlaması, normal. Yalanlarla siyaset yapma alışkanlığında olanın, yalan olduğu tescillenen iddiaları bir kenara bırakma çağrısına hoş bakması beklenmez zaten.

Siyasi stratejilerin yabancı ülke temsilcileri yerine CHP'lilerce belirlenmesi talebi ile ilgili ispat çağrısı, hoş ama tehlikeli. Epeydir gündemde olan yabancı büyükelçiliklerin CHP ve 6'lı masanın kararları ile ilgili belirleyiciliği konusunda tatmin edici bir açıklama yapılmadığı, kamuoyunda da yaygın bir kanaat.

Asil bir devletin evladı gibi hareket etmek mevzuunu 'popülist' olarak damgalayıp geçmek, iyi akıl. Ama CHP Genel Merkezi'ne intikal ettiği halde kapatıldığı bilinen hırsızlık, taciz ve tecavüz vakaları es geçilmiş.

Dananın kuyruğunun koptuğu yer, 'Kılıçdaroğlu'nun 2023'te cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı' sorusu... Diğer cevaplar belki tartışılabilir. Ama 'evet' ya da 'hayır' yerine verilen cevapta top hakikaten taca atılmış…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.