EKREM KIZILTAŞ

Bugünleri mumla ararız!..

Evlere şenlik bir muhalefetimiz var. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusuna oldukça önem veriyor, daha doğrusu öyle imiş gibi davranıyorlar.

Ülkeyi yönetme sorumluluğunu taşıyan Yürütme ile Merkez Bankası arasındaki ilişkinin teorik tarafı, uzun bir bahis. Kısaca söylenebilecek olan ise, milletimizin kendini yönetmesi için vekalet verdiği kadro tarafından atanan Merkez Bankası Başkanı ve ekibinin, Yürütme ile uyum içerisinde çalışması gerektiği.

Merkez Bankası İktidar ilişkisinin teorik tarafı umurunda bile olmayan muhalefetin MB ile ilgili değerlendirme kriteri basit: Eğer faizleri yükseltme kararı alırsa MB'nin bağımsız, faizleri indirirse siyasi iradenin emrinde olduğunu söylüyorlar.

Tam da ABD Doları yükselme eğilimine girmişken MB'nın faizlerde indirim yapması, döviz yükseldiğinde faizlerin de artması gerektiğine inananların kafasını fena karıştırdı. Önce dövizlerin faizi, sonra faizlerin tekrar dövizi artırması gerektiğini düşünüyorlardı çünkü.

Bir yandan döviz tırmanırken bir yandan Borsa'nın da yükselişte olmasına bakıp durumda bir gariplik olduğunu düşünmelerini beklemek abes belki. Ancak, diğer etkileri bir yana, faizlerin yükselmesinin, üretim ve istihdam konusunda ciddi sıkıntılar doğurduğunu bilmeyecek kadar cahil değiller.

Döviz fiyatlarındaki artışı gizleyemedikleri bir memnuniyetle izleyenler, söz konusu gelişmenin Türkiye'nin cari açık vermediği bir dönemde yaşanmasına da takılmadılar elbette. Dolar'daki yükselişi, Türkiye'deki iktidarı işbaşından göndermek için kendileriyle işbirliği yapan 'dostlarının' sağladığını düşünerek sevinmişlerdir bile.

İstediklerini yapmadığımız için ülkemizi ekonomik açıdan ciddi şekilde zorlayanlarla mücadele, zorlu bir süreç. Eğer onların istediklerini yapacak olsaydık kayıp hanemizin bugünkünden kat ve kat fazla olacağı, bilmemiz gereken öncelikli hususlardan.

Önümüzdeki seçimleri hedefleyen saldırıların bir şekilde amacına ulaşmasının ne manaya geldiğine fazla kafa yormaya gerek yok. Allah korusun, eğer yıkım ekibi ve dostları amaçlarına ulaşırlarsa millet olarak çok daha ağır kayıplara maruz kalacağımız, kesin!..

Uzun ekonomik izahlara gerek yok. Ülkemizin birilerinin zannettiği kadar zayıf ve kırılgan olmadığının ispatı, 2013'te başlayan ve 2018 Ağustosu'ndan beri şiddetlenen saldırılara rağmen ayakta oluşumuz!..

Evet, millet olarak bir kavgadayız ve birtakım darbeler de alıyoruz. Ama kavgayı bırakır ya da pes edersek bugünleri mumla arayacağımızı unutmamalıyız!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.