EKREM KIZILTAŞ

Ehem ve mühim!...

Geçtiğimiz senenin ilk aylarından itibaren bütün dünya ile birlikte bizi de etkileyen Kovid-19 salgını ile mücadelede sona doğru yaklaştık, hamdolsun.

Ufak-tefek sıkıntılar olsa da neredeyse eski normale kavuşmuş durumdayız ve geleceğin çok daha iyi olabileceği müjdeleri de bol.

Tedbirleri bazen azımsayan bazen de haddinden fazla bulan, hareket noktaları 'iktidarın yaptığı doğruları takdir etmemek' olan kesimin vaka sayıları ve ölümlerin artmasından bile medet umması, işin ibretlik tarafı.

Geriye doğru bakıldığında, ülkemizin diğer birçok ülkeye nazaran daha iyi bir süreç yönettiği, alınan tedbirler ve aşı konusunda atılan adımların son derece yerinde olduğu görülüyor.

İktidar salgın sebebiyle maruz kalınan kayıpları telafi adımlarını hızlandırırken, CHP ve İP'in başını çektiği muhalefetin, yapılanları inkar ve yapılmak istenenlere engel olma çabasını sürdürdüğü görülüyor.

Milletçe olup bitenlere nasıl baktığımız, önemli. Değerlendirmelerimize şahitlik ettiklerimizi mi yoksa bunları yok kabul edenlerin oluşturduğu algıları mı esas alacağımız, meselenin bam teli.

Ya hakikaten kapasitesiz olduklarından ya da dostları öyle istediğinden, bizdeki muhalefetten mevcut olanın daha iyilerini yapabileceklerine dair tek kelime bile duyamıyoruz.

Bu da, ülkemizin varlıklarında gözü olanların işbirlikçilerine, 'sakın vaatlerde bulunmayın, göreviniz hizmet değil Türkiye'yi sömürmemizi sağlamak' demiş olabileceklerini akla getiriyor…

Karşı karşıya kaldığımız soru şu: Gecesini gündüzüne katarak ülkemiz için çalışan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki kadroyu mu, yoksa CHP'si, İP'i ve irili ufaklı diğerleri ile, geleceğimize yönelik tek bir vaatte bile bulunamayanları mı tercih edeceğiz?..

Sahip olduğumuz maddi ve manevi kazanımların bizler için çok fazla olduğuna inananlar her zamanki gibi, atakta!..

Kurban Bayramı günleri, özellikle ufak tefek problemler sebebiyle kazanımlarımızın kaybına vesile olabileceklerle, 'ehem ve mühim' yani 'çok önemli ve önemli' temalı derin sohbetlerde bulunmamız için iyi bir fırsat.

İnsanlara sahip olduklarını hatırlatıp; 'yapmaları gerekeni yaptılar' diyenlere, 'öncekiler neden yapmamıştı?' ya da 'şimdikiler neden yapacaklarını söyleyemiyorlar' gibisinden sorular sorabiliriz, mesela…

Unutmayalım: Sahip olduklarımızı bize fazla görenler başa geçerse kaybedeceklerimizin haddi hesabı yok!.. Bir daha sahip olabilmek için kaç bahar gerektiği de bilinmez…

Şimdiden hayırlı bayramlar…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.