Biden’i bekleyenler…

Joe Biden'in, 'Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan uzaklaştırma konusunda yoğun işbirliği yapacaklarını' söylediği muhalifler, böylesi bir duruma hazır olduklarını gösterecek mesajlara ağırlık verdiler…

Hiçbir karşılığı olmamasına rağmen erken seçim tartışması başlatma çabaları, kitleleri bir şekilde sokağa dökebilmek için zemin yoklamaları, darbe iması ile dolu birtakım sözler ve benzeri saçma girişimler, bunun göstergesi.

Mesele, kestirmeden bir yerlere varmak isteyenlerin, bu arada doğru yolu da unutacak hale gelmeleri... Seçim dışı yollara o kadar yoğunlaşmışlar ki, yapıp-ettiklerinin insanların büyük çoğunluğunun tepkisini çektiğini bile fark edemiyorlar.

ABD Başkanı'ndan destek almanın, aslında ABD menfaatlerine hizmet manasına geleceği, dolayısıyla böylesi bir sözün muhatabı olan Türkiye'den birilerinin bundan utanmaları gerektiği, destek bekleyenlerin umurunda bile değil. Ancak, gelişmeleri izleyen insanımızın bu konularda not aldığı da bir vakıa…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidardan uzaklaşması mukabilinde canını verebileceğini söyleyenlerin bile ardından gidebilen bir kitle mevcut. Hangi sebeple olursa olsun, ABD'den destek almaya rıza gösterenlerin Türkiye'nin değil ABD'nin menfaatlerini savunmak mecburiyetinde kalacağını bu kitlenin anlayabileceği, şüpheli.

İstisnalar hariç, CHP'yi ve bu parti çevresinde odaklanan zihniyeti temsil edenlerin nerdeyse tamamının, aklıselimle izah edilemeyecek söz ve davranışlarla zehirlediği bir kitleden bahsediyoruz.
Yerine neyi ve nasıl koyabilecekleri mevzuuna hiç girmeden AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan göndermeye çalışanlar, olgular değil yalanlara dayalı algılar üzerinden kutuplaştırma faaliyetleri yürütüyorlar.

Genellikle 'okumuş çocuklar' ve her birinin çağdaş, modern, akılcı ve demokrat olduğuna inanılan CHP kitlesi de algılar üzerinden yürütülen bu faaliyetleri sorgulamak yerine, nedense tahammül gösteriyor. Her şey gözlerimizin önünde cereyan ederken, karayı ak, akı kara olarak lanse eden CHP sözcülerine inananlar, sosyolojik bir problem.

Biden'in tek problemi Türkiye değil…

Biden'in, daha aday iken söylediği sözlerin ardında durup durmayacağı, meçhul. Selefi Trump'un yapamadığını yapıp, Türkiye'yi boyun eğdirmeye çalışmak, yeni başkanın tek problemi değil çünkü.

Cumhurbaşkanımızın iktidardan uzaklaştırılması için desteğini bekleyenler, Joe Biden'in Türkiye ile işbirliği yapma mecburiyeti duyabileceği ve bunun denklemi değiştirebileceği ihtimalini hesaba katmayışları, dikkat çekici.

'Bir başka şekilde' iktidara gelebilme yolunun artık kapandığını 15 Temmuz'da net olarak öğrenmiş olmaları gerekenlerin, seçimlerdeki şanslarını da yok edecek şekilde davranmaları, siyasi zekalarının sığlığını gösteriyor.

Kafalarının ardında hala 'başka bir şekilde' iktidara ulaşma hesapları olup olmadığını bilmesek de, ortamı kaotik bir hale getirmekten medet umdukları, açık.

CHP şemsiyesinin ancak yüzde 25'i kapsadığı gerçeğinden habersiz gibi davrananların yapıp-ettikleri, az sayıda insanın yüreğini soğutsa da CHP'nin ve müttefiki partilerin tabanlarında ciddi rahatsızlıklar var.

Aralarındaki ayrık otlarının kimliklerine ve tam olarak ne istediklerine kafa yormak, daha çok CHP'lilerin işi…

Kazanımların farkında olup, alternatif gösterilenlerin yıkıcılığını da bildikleri halde ufak-tefek bireysel sıkıntıları sebebiyle büyük fotoğrafa zarar verebilenler, hepimizin meselesi…

Yıkıcılar cephesinin ilk hedefi milletimizin kazanımları, çünkü…