Mide bulandıranlar…

Seçimlerde başarılı olamadıklarından, iktidarın 'bir şekilde' gideceği ve sistemin değişeceğini söyleyenlerin darbe girişimlerinden medet umdukları açık. Söyledikten sonra çamura yatmaları da, alışıldık bir durum.

'Yanlış anlaşıldım'dan başlayıp bin türlü bahane üretseler de, böyle bir şeyi çok ama çok istedikleri bilindiğinden, 'darbe' meraklılarının söylediklerini inkar ya da tevil çabaları bıyık altı gülümsemelere sebep oluyor sadece.

Hep öylelerdi ve hep öyle kalacaklar… Söylediklerinin herhangi bir karşılığı olmadığını bildikleri halde çıkıntılık yapacaklar… Güdenler böyle istiyor belli ki…

Bütün mesele, bunu neden istedikleri. Nerdeyse bütün dünyanın korona ile mücadeleye kilitlendiği günlerde, mevcut iktidar süreci hakikaten başarılı bir şekilde yürütüyorken, 'değişiklik' istemenin anlamı yok çünkü.

Dahası yaşananlara dikkatli bakanlar, özellikle de 'sistem değişikliği' sözünün çok anlamsız olduğunu görüyorlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine kararların daha zor alınabildiği parlamenter sistemde korona virüsüne maruz kalsa idik, yaşanabilecekleri anlamak için batılı ülkelerin durumuna bakmak yeterli.

İktidar ve hele sistem karşıtlığının esas olarak neleri gizlediği, meselenin bam teli. Mevcut iktidara ve sisteme karşı olanlar, ülkemizin ve insanımızın bugünü ya da yarını ile alakalı hakikaten işe yarar birtakım fikir ve görüşlere sahip olsalar, pek mesele yok.

Ancak, CHP'ye bir şekilde nüfuz edenler başta olmak üzere müzmin iktidar ve sistem karşıtlarının ülkenin bugünü ve yarını için sadra şifa herhangi bir tezleri yok.

Yapılan her şeye 'istemezük' vezninde karşı çıkmaktan başka bir şey bilmeyen bu güruhun, iktidar gitmeli ya da sistem değişmeli derken, neden böyle olması gerektiği ile ilgili suskunlukları da işin en dikkat çekici yanı.

KESTİRME YOL TEHLİKELİ!..
Kimlikleri ya da mensubiyetleri dolayısıyla, 'iktidar gitmeli, sistem değişmeli' şeklindeki talepleri tartışmaya bile gerek duymadan alkışlayanlar, malum. Ancak isteyeni ve alkışlayanı ile eninde sonunda küçük bir azınlığı teşkil ettiklerinin ve sözlerinin sinek vızıltısı gibi geldiğinin herhalde onlar da farkında.

Sinek vızıltısı mesabesindeki sözlerinin dikkate alınıyor olması ise, 'sineğin murdar olmasa da mide bulandırıcı olması' ile ilgili sadece…

Ülkede iktidarın ya da sistemin nasıl değişeceğini çocuklar bile bildiğine göre, bu türden heveslere kapılanların yapmaları gerekenler belli.

Mensubu bulundukları siyasi partide çalışıp çabalamaları ve mevcut durumun çok iyi bir şekilde analizini yaptıktan sonra milletimizin takdirini kazanabilecek plan ve projelerle ortaya çıkmaları gerek, malum.

Yapılan her şeye mutlaka kötü diyerek, insanımızın bizzat yaşayarak tecrübe ettiği hususları birtakım yalan ve dolanlarla karalamaya çalışarak varabilecekleri bir yer olmadığının zaten kendileri de farkında.

Sıkışınca kıvırsalar da, ne istediklerini ve bunu neden istediklerini iyi bilenlerin, aynı şeyleri belki kendilerinden fazla milletimizin de bildiğini unutmamalarında fayda var.

Geçmişte zaman zaman yaşandığı gibi kestirmeden gitme yanlısı olanların şanssızlıkları, ülkemizin benzeri heveslerden vaktiyle çok çektiği için, bunlara karşı ciddi bir muafiyet kazanmış olması.

Kestirmeden gitmeye çalışacaklar; milletimizin çıplak elleri ile tanklara, helikopterlere ve uçaklara karşı durarak hakimiyetini üç-beş soysuza kaptırmadığını hiç ama hiç unutmamalı…

Özet: Birileri vızıltıları ile midemizi bulandırmaktan vazgeçseler çok iyi yaparlar…