Demek ki olabiliyormuş!..

Dünya çapında sürdürülen yeni tip corona virüsü ile mücadelede, ilk andan itibaren alınmaya başlanan ve titizlikle uygulanan tedbirler sayesinde Türkiye'nin oldukça iyi bir durumda olduğu, malum.

Hemen her ülkede yayılma eğilimi gösteren Covid-19 virüsünün, ülkemizde birbiri ile bağlantılı sadece 5 kişide tespit edilmiş olması, alınan tedbirlerin ne kadar yerinde olduğunun göstergesi.

Eğer başlangıçta Çin, İran ve giderek diğer ülkelerle ilgili tedbirler alınmasaydı, bulaşması ve yayılması diğer corona vakalarına göre daha hızlı ve kolay olan virüsün ülkemizi ne kadar etkilemiş olabileceğini tahmin edebilmek güç.

Uçak seferlerinin iptali, termal kameralar, riskli kesimlerin karantina altına alınması ve benzeri uygulamalar gibi vaktinde atılan adımlar sayesindedir ki, bugün Türkiye, diğer bütün ülkelere nazaran hakikaten çok iyi bir durumda.

Başta İtalya ve çeşitli Avrupa ülkeleri olmak üzere, gelişmiş olduğu söylenen ülkelerin tedbirlerde geç kalmalarının faturasının ne kadar ağır olduğunu gelişmeler açıkça gösteriyor.

Meselenin bizi ilgilendiren güzel taraflarından birisi, hemen her konuda yapılanlara amansız bir şekilde karşı çıkan muhalefetin de Covid-19 tedbirleri sebebiyle Sağlık Bakanlığını ve Hükümeti takdir ediyor olması.

Aralarında cımbızla malzeme arayıp çatlak sesler çıkarmaya meraklı kişiler olsa da CHP ve İP adına yapılan açıklamalar, Covid-19'la mücadele açısından tedbir amacıyla yapılanları yerinde gördüklerini ve desteklediklerini ifade eder nitelikte.

Bu da, özellikle ülkemizin ve milletimizin tamamını ilgilendiren meselelerde bir ve beraber hareket edilebileceğinin göstergesi.

Bu yolda devam!..

Son dönemlerde Cumhurbaşkanımız ve Hükümete karşı amansız bir muhalefet amacıyla kullanılan konulara baktığımızda, Covid-19'da gösterilen olumlu tavır bunlarda da gösterilebilirdi, denilebilir.

Sözgelimi, İdlip'deki gelişmelerle ile ilgili adımların, eninde sonunda Türkiye'nin menfaatleri düşünülerek atıldığı açık olduğuna göre, yapılanları itibarsızlaştırmak için zorlama gerekçeler bulmaya çalışmak yerine, muhalefetin de destek vermesi beklenirdi ve doğru olan da bu idi.

İdlip ve havalisine yığılan 4 milyon civarındaki çaresiz insanı Türkiye'ye yollamak amacıyla, Suriye Rejimi, Rusya ve İran tarafından yapılan vahşice saldırılara karşı son derece yerinde bir kararla başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı'nın da, muhalefet tarafından desteklenmesi gerekirdi.

Aynı günlerde, milyonlarca sığınmacıya kucak açan Türkiye'ye yenilerinin de gönderilmeye çalışılmasına ses çıkarmayan Avrupa ülkelerine gideceklere sınırların açılması da, benzer bir husus.

İdlip havalisinden yaşanabilecek yeni göç dalgalarını önleyecek Bahar Kalkanı'na karşı çıkmalarının, CHP'nin başını çektiği kesimlerin Suriye rejimi ile beraber mi hareket ettikleri sorusunu akla getirmesi, boşuna değil.

Avrupa yönüne gitmek isteyenlere sınırların açılmasına yaklaşımlarının, aynı kesimlerin Avrupa'nın menfaatlerini korudukları düşüncesine sebep olması da, muhalefet yaptıklarını söyleyenlerin toplumda nasıl algılandıklarının göstergesi.

Bulmaya çalıştıkları uyduruk gerekçeleri es geçersek, Elazığ Malatya depremi sürecindeki yarım ağız takdirlerinin Covid-19'la mücadelede gerçekten takdire dönüşmesi, hakikaten çok güzel bir gelişme.

Covid-19'a karşı olan mücadeleyi inşallah başarılı bir şekilde atlatırız. Ve umulur ki, CHP ve İP başta olmak üzere muhalefet de, gerektiğinde takdir edebilme alışkanlığını bundan sonra da sürdürür…

Demek ki olabiliyormuş…