Bir adayları bile yok!

24 Haziran hazırlıkları yoğun bir şekilde sürüyor. Zaten hazır olanlar için mesele yok. Ama vakitlerini laklakla geçirenler ne yapacaklarını şaşırmış durumda.

Cumhurbaşkanı adayı belli olan Cumhur İttifakı milletvekili adaylarını tespitle meşgulken, cumhur karşıtı ittifakın potansiyel üyelerinin 'iki ayakları bir pabuçta'…

Bir ittifak yapıp yapmayacakları, yapacaklarsa bunun nasıl olacağı, Cumhurbaşkanı adayını ortak mı çıkaracakları yoksa birden fazla aday üzerinde mi çalışacakları gibi konulara yoğunlaşanların nasıl bir Türkiye hayal ettikleri sorusunun da cevabı yok…

Sürecin en dikkat çekici yanı da zaten bu. Cumhur İttifakını oluşturanların yaptıkları ve yapacakları herkesçe malum iken, oluşturulmaya çalışılan karşı ittifakın belirleyici özelliği ise sadece yıkmayı hedefliyor olması…

Yaptıkları yapacaklarının garantisi olan AK Parti ve devletin varlığı ve bekasını ilgilendiren konular başta olmak üzere her kritik meselede onunla beraber hareket ettiğini bildiğimiz MHP, var olanı muhafaza ve daha da geliştirmeyi hedefliyor.

Manzara, ittifak çalışmalarını yukarıdan yönlendirenlerin aralarında bir problem olduğunun da göstergesi. Yıkmak için beraber olma konusunda itirazları yoksa da, bunun nasıl olacağı konusu tartışmalı… Seçimlerin öne alınması, stratejik hesaplarını alt üst etmiş belli ki…

Kurulabileceği düşünülen bu ittifakın önceliği milletimizin tercih edeceği bir aday bulabilmekten çok, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda seçilmesine mani olabilmek.

Şükür ki, ülke ve milletimiz için bir şeyler yapmak maksadıyla değil, var olanı yıkmak için sürdürülen ittifak arayışlarının sağlıklı bir netice üretmeyeceği artık belli olmuş durumda.

Geriye dönüş hayali…
Cumhurbaşkanı olarak gösterecekleri adayın ola ki kazanırsa, eski sisteme dönmeye razı olması da gerekiyor onlara göre. Çünkü tekrar parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğine inandırılmışlar bir kere. Bunu ne için istedikleri uzun hikaye. Ama onları yönlendirenlerin ülkenin gidişatını mümkün olduğu kadar yavaşlatmayı hedefledikleri aşikar.

Güneş Motel Olayı'nı hatırlatan girişim de bir şeye yaramamış gözüküyor. Hatta cumhurbaşkanlığı için aday olmamaya ikna edilemeyen Akşener'in partisine geçen 15 CHP'linin geri dönmeleri gündemde. İki tarafın da 'iyi de biz bu işi niye yaptık' demeleri ise yakındır…

Cumhurbaşkanlığı için kimi ya da kimleri aday gösterecekleri belirsiz olan bu çevrelerin durumu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ülkemiz açısından ne kadar faydalı olacağının en açık göstergelerinden.

Seçilmesi için değil, ilk turun neticesiz kalması niyetiyle olsa da, milletimizin benimseyebileceği özellikte birisini arıyorlar, mecburen…

Geçmişten beri, Cumhurbaşkanının milletimiz tarafından doğrudan seçilmesi halinde insanımızın mutlaka bu ülke için doğru olanı tercih edeceğini savunanların ne kadar haklı olduklarını ortaya koyan bir durum bu.

Kahir ekseriyeti inançlı olan milletimizin karşısına, inançlı olmanın yanında Türkiye'yi bulunduğu yerden çok daha ilerilere taşıyacağı konusunda ümit verecek bir Cumhurbaşkanı adayı ile çıkmanın şart olduğunu, biliyorlar.

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimindeki manzaranın değişik bir şekli ile karşı karşıyayız. Ancak nasıl o zamanki girişim hüsranla sonuçlandı ise 24 Haziran'da da öyle olacak inşallah…

Meselenin özeti şu: Cumhur karşıtı ittifak cephesinde tam bir curcuna hakim.

Ve esas mesele de şu: Yıllardan beri bu ülkede siyaset yapanların milletimizin karşısına çıkarabilecekleri bir cumhurbaşkanı adayları bile yok!..