Yuh artık!..

Kılıçdaroğlu daha önceleri de yenilir yutulur gibi olmayan sözler sarf etti elbette. Ancak, son söyledikleri 'tüy dikmek'ten de beter... 15 Temmuz'da insanları katledenlerin komutanlarının emrini dinlediklerini söylemek, 'yuh artık!' demeyi gerektirir çünkü...
15 Temmuz gecesi, darbe girişimi başarılı olabilir ümidine kapılıp 'lider' olma şansını kaybetti Kılıçdaroğlu. Beklediği olmayınca, milletçe verdiğimiz muhteşem mücadeleyi itibarsızlaştırmak derdine düştü.
Zorlamayla katıldığı 7 Ağustos Yenikapı buluşmasındaki tavrı da ikircikliydi. Önce 'senaryo, tiyatro' gibisinden birşeyler geveledi 15 Temmuz'la ilgili. Sonra Pensilvanya'dan emir geldiği için olsa gerek, 'kontrollü darbe' nakaratına başladı...
Tek tip elbise ve 15 Temmuz'da darbecilere karşı koyan sivillerle ilgili düzenleme içeren KHK çıkınca, Kılıçdaroğlu'nun şakülü iyice kaydı.
Şüpheli ya da zanlıların giyeceği tek tip elbiselere, kişilerin beraat etme ihtimali üzerinden yaklaştı nedense.
Belli ki, gerek 15 Temmuz gecesi milletine kurşun sıkanlara ve gerekse ülkemizin birliği ve dirliğine karşı eylemlerden sanık teröristlere tek tip elbise giydirilecek olmasını içine sindiremiyor CHP Genel Başkanı.
Tek tip elbise düzenlemesinin, sanıkların gerek şehit yakınları ve gerekse milletimizi rahatsız eden şımarık tavırları sebebiyle alındığını biliyor oysa. Aslında kendisini yakın hissettiği bu kişileri, duruşmalarda yalan söylemeleri neyse ama sinir bozucu atraksiyonlar yapmamaları konusunda uyarsaydı, belki de mesele kalmazdı.
Gezi olayları sırasında etrafı yakıp yıkan ve yağmalayan güruhu tebrik eden, ama bir kere bile 'gösterilerinizi kanunlara uygun bir şekilde yapın, etrafı yakıp yıkmayın' deme ihtiyacı duymayan birisinden bu beklenirdi zaten.
TORUNLARI BELKİ GÖRÜR
15 Temmuz gecesi kışlalarından çıkıp aldıkları emre itaat ederek halka ateş açanları suçsuz ilan etti Kılıçdaroğlu. Askerlik yapan ya da yapmayan herkes bilir ki kanunsuz emre uymak suçtur oysa...
Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, 250 şehit, 2 binden fazla gazi verdiğimiz, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Genelkurmay, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT gibi kamu binalarının uçak ve helikopterlerle vurulduğu bir kalkışmayı kanunsuz emre itaat ettikleri varsayılan erler üzerine yıkmaya çalışıyorlar.
Utanmasalar, kanunsuz emirlere uymayıp halka ateş açmadıkları için komutanları tarafından vurulanları hain ilan etmek, bir sonraki adımları olacak...
Ancak aynı konuda partisine mensup başka isimlerin söylediklerine bakılırsa, esas meseleleri, darbe girişimine karşı koyan insanlardan hesap sorulabilecek bir vasat oluşması.
O gece, uçaklara, helikopterlere ve tanklara direnip iradesini koruyan insanımızı cezalandırma peşindeler belli ki... Ki, ilerde tekrar benzeri bir girişim olursa şayet, kimse yerinden kıpırdamasın istiyorlar...
Bilmedikleri şu: Milletimiz, iradesini koruma konusunda kararlıdır ve 15 Temmuz'da olduğu gibi, karşı durma konusunda da en ufak bir tereddüt yaşamayacaktır...
Kanunsuz emre uymayı savunan Kılıçdaroğlu ve darbe girişimine karşı koyan insanımıza ağza alınmayacak kelimelerde saldıran diğer CHP'liler ne kadar yırtınırsa yırtınsın, Milletimiz tıpkı iradesini korumakta olduğu gibi, kendisi gibi olmayanlara iktidar vermeme konusunda da kesin kararlıdır...
CHP'liler, ara formüllerle iktidara gelme hayallerini bir kenara bırakıp, milletimizin teveccühünü nasıl kazanabileceklerini düşünmeye başlasalar iyi olur.
Böylelikle kendileri değilse de torunları iktidar yüzü görebilir belki...