Bekleniyorsunuz!..

1990'da henüz Yugoslavya'nın bir parçası sayılan Bosna Hersek'te rahmetli Aliya İzzetbegoviç tarafından kurulan SDA'nın (Demokratik Eylem Partisi) kuruluşu için düzenlenen etkinlikte çok duymuştuk 'nerede kaldınız?' sözünü.
Yolculuğun devamında uğradığımız, şimdi Kosova sınırlarında olan Mitroviça'da ise, aynı soruyu adeta bizi azarlar gibi sormuştu bir Arnavut:
Nerede kaldınız?..
Sitem deyin, hayal kırıklığının yansıması ya da suçlama deyin, vaktiyle bir tespihin imamesi gibi kendilerini bir arada tutan yapı dağılmış olsa bile, o yapıyı kurabilmeyi başarmış zihniyetin tekrar bir şekilde geleceğini bekliyorlardı belli ki...
'Nerede kaldınız' ve benzeri sözleri, sadece Osmanlı bakiyesi topraklarda değil, ecdadın isminin ulaştığı coğrafyalarda bile duyabilmek mümkünÖ Nerede kaldığımızı, neden hala gelmediğimizi, ne zaman geleceğimizi merak eden o kadar çok coğrafya var ki...
Orta ve Güney Afrika'da, Osmanlı ile mektup ya da haberci göndererek temasa geçip, kendilerine gönderilecek yardımı bekleyenler varmış vaktiyle.
Sömürüden, baskıdan, zulümden kurtulmak için ya da başka vesilelerle...
Gücünün zirvesinde olduğu zamanlarda elinden geleni yapsa da, ancak zayıfladığı son dönemlerde beklendiği yerlere gidememiş Osmanlı.
Ancak o gidemeyince, ümitlerini kesmemiş oradakiler ve evlatlarına, hatta torunlarına 'beklemeyi' vasiyet etmişler:'Bir gün mutlaka geleceklerdir' diyerek...
Cumhurbaşkanımızla gittiğimiz Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu açılışını müteakiben, heyetteki gazeteciler olarak Bakü'ye 75 km. mesafedeki Kubalıbalaoğlan'da bir evin bahçesinde bulunan şehitliğe uğradık.
Dünya üzerinde en çok şehitliğimiz olduğu söylenen Azerbaycan'da birçok şehitlik var hakikaten. Kubalıbalaoğlan şehitliğini özel kılan ise, bir yönüyle yürek burkan, ama bir yönüyle bize kim olduğumuzu ve vazifelerimizin ne kadar çok olduğunu hatırlatan hikayesi.
​HANEFİ BEY'İN SIRRI!...
1. Dünya Savaşı sırasında Rus destekli Ermeni çetelerin baskın yapıp 535 kişiyi katlettikleri köye, Bakü'yü işgalden kurtaran Nuri (Killigil) Paşa komutasındaki Kafkas İsl‚m Ordusu'nun güney grubu yardım gönderir. Köyün kurtulması sırasındaki çatışmalarda şehit olan 6 Osmanlı askeri ve 6 da Azeri, yan yana defnelidirler.
Komünist sistem, şehitlikleri kaldırmak için harekete geçince, yatanların akrabaları olduklarını söyleyerek mezarlara dokundurmaz arsa sahibi Hanefi bey.
Konuyu yıllarca bir sır olarak saklayan Hanefi bey, sırrını kızı Nigar hanıma emanet eder. Ve bir gün mutlaka geleceklerine inandığı Türkler gelinceye kadar, bu bilgiyi herkesten saklamasını ister...
Hanefi bey, bir gün birilerinin geleceğini ve söz konusu şehitlere layık bir şekilde davranacaklarını biliyordur sanki. Geçtiğiliz yıllarda beklenen olur ve konudan haberdar olan Büyükelçiliğimiz harekete geçerek, 2016'da şehitliği imar eder.
Babasından aldığı sırrı yıllarca saklayıp şehit mezarlarını koruyan Nigar hanım, 2016'da düzenlenen şehitliğin hemen yanında Büyükelçimiz ve eşinin gayret ve ilgileriyle, işadamlarımız tarafından yaptırılan evinde, şehitliği ziyarete gelenleri ağırlıyor şimdi...
Hanefi Bey'in beklediği gibi, Kubalıbalaoğlan'daki şehitlik gelenler tarafından imar edildi ve ziyarete açıldı.
SSCB döneminde yok edilen şehitlikler de bir gün açığa çıkarılmayı bekliyordur büyük ihtimalle...
Ancak beklenenler, sadece şehitlikleri imar etsinler diye beklenmiyor muhakkak. Şehitlikleri imar etmek tabii ki önemli bir şey, ama bundan çok daha önemli başka şeyler de var çünkü...
Cumhurbaşkanımızın katılımıyla açılışı gerçekleştirilen Bakü-Tiflis, Kars Demiryolu da, işte bu önemli olanlardan birisiydi...