Anlayışları kartlaşmış...
Yel değirmeni misalinde olduğu gibi her şey. Adamlara anlatıyorsun: Bu yel değirmenidir.
Yel ile yani rüzgarla çalışır.
Dolayısıyla su değirmenlerinde olduğu gibi suya ihtiyaç hissetmez... Anlamış gibi yapıyorlar önce. Ama ardından dayanamayıp soruyorlar: 'Anladım, yel değirmeni... Ama bunun suyu nereden geliyor?..' Bahsi geçen nikah, adı üzerinde, resmi nikah. Şekli ve temel esasları Medeni Kanun'la belirlenmiş bir akit yani. Evleneceklerin yaşları başta olmak üzere gereken diğer özelliklerin tamamının kanunlara uygun olması gerektiği de baştan belli. Resmi nikah yaptıranların bir de dini nikah yaptırma derdine düşmelerine de gerek kalmıyor üstelik...
Mevcut halde, yaşları ya da başka özellikleri kanunlara uygun olmayanlar nasıl nikah kıydıramıyorlarsa, yine de kıydıramayacaklar. Sırf işin içine müftü karışıyor diye, çocuk yaşta olanların nikahları da kıyılabilecek diye bir şey yok, olamaz da...
Evlenmelerine mani bir halleri olmadığı belli olanların müracaatı üzerine, nikah kıyabilecekleri kanunla belirlenen belediye başkanları, nikah memurları ya da muhtarlar tarafından yapılıyor resmi nikah işlemi...
Resmi nikah kıyma işinin, bundan böyle il ve ilçelerin müftüleri tarafından da yapılabileceği şeklinde bir düzenleme söz konusu olunca, anlayışları kartlaşmışlar korosu sahneye çıkıyor ve yaygarayı basıyorlar: Laiklik elden gidiyor... Din devletine dönüyoruz...
Çocuk gelinlerin sayısı artacak...
SEÇME SAÇMALAR
Neler yok ki söylenenlerini içinde:
Birisi, 'kadınların kazanılmış haklarının kaybı'ndan bahsediyor, ne ilgisi varsa.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da şöyle saçmalamış:
"Bu düzenlemeyle toplum, 'müftüye ve belediyeye nikâh kıydıranlar' diye bir kez daha bölünecektir. Müftülere nikâh kıydıranların ne kadar dindar, belediyelere nikâh kıydıranların ise dinsiz olduğu işlenecektir." 'Medeni Kanuna göre belirlenmiş ölçütler, düzenleme sonrası kanuna göre değil, dini yaklaşıma, müftülerin ve imamların dünya anlayışlarına göre belirlenecek' diyor başka birisi de. Ve ekliyor: 'Sosyal hayat dini kurallara göre biçimlenmeye çalışılıyor, çocuk evliliklerinin önündeki son bariyer yıkılmaya çalışılıyor...' Artık ne alakası varsa...
Konuyu bağırıp çağırmaya vesile kılmak isteyenler olduğu bir gerçek. Ama ne olduğunu hakikaten anlamayıp, nikah ve müftü kelimeleri cümle içinde bir araya geldiği için gürültü çıkaranlar daha fazla.
Söz konusu nikahın 'resmi nikah' olduğuna, Medeni Kanun'a göre belirlenmiş yaş sınırı, evlenme ehliyeti, sağlık koşullarının elvermesi, yakın hısımlık olmaması gibi kriterlerin geçerli olduğuna, müftülerin de eninde sonunda devlet görevlisi olduklarına, dolayısıyla yapılan işlemin nikah memurlarının yaptıklarından farklı olmadığına, olmayacağına kafaları basmıyor bir türlü...
Bir haftadır tartışılan konu hakkındaki açıklamalara bakıp, yanlışlarını anlar ve bir daha saçmalamazlar diye düşünmenin ne kadar yersiz olduğu da gün gibi ortada.
Yapılan detaylı açıklamalara rağmen aynı teraneleri tekrarlamayı sürdürüyor birileri... Laiklik elden gidiyor, din devleti oluyoruz, çocuk gelinlerin sayısı artacak gibi şarkılar söyleyip duruyorlar...
Bir bölümü anlayışları kartlaştığı, diğerleri de sadece gürültü çıkarmış olmak için...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dünya gençliği vahşete karşı ayakta!.. (28.04.2024)
- Duvara toslayacaklar!.. (27.04.2024)
- Dışarıdan bakabilmek… (24.04.2024)
- Toparlanacağız… (21.04.2024)
- Mesaj hepimize… (20.04.2024)
- Köpük dağılınca… (17.04.2024)
- Durmak yok, yola devam!.. (14.04.2024)
- Yalanlar ve ihanet… (13.04.2024)
- Bayram sohbeti… (10.04.2024)
- Bitiş değil, dönüm noktası!.. (07.04.2024)