Doğruyu anlatmak, yanlışı düzeltmek...

Referandum için son düzlük. Herhangi bir genel ya da yerel seçim kadar hareketli olmasa da, caddeler ve meydanlar hareketli günler yaşıyor.
'Evet' cenahı, referandumda oylayacağımız anayasa değişikliği ile ilgili 18 maddenin, ülkemizin ve milletimizin bugünü ve geleceği için ne gibi faydalar sağlayacağı konusuna yoğunlaşmış durumda.
Geçmişte ülke olarak büyük bedeller ödememize sebep olan koalisyonları ve belirsizlikleri rafa kaldıracak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin istikrar ve kalkınma getireceği, 'evet'i savunanların en önemli argümanlarından birisi. Yeni sistemin ülkemiz için bereketli ufuklar açacağına emin olan bu kesim heyecanlı bir koşuşturma içinde.
'Hayır' cenahının ne yaptığı veya ne yapmaya çalıştığı, karışık. Oylanacak değişiklikle ilgili 18 madde ilgi alanlarında bile değil. Aslı astarı olmadığını kendilerinin de bildiği birtakım iddialarla yürütüyorlar kampanyalarını. Hallerine bakınca, ülkemiz ve milletimiz için faydalı olacak bu değişikliği nasıl engelleriz telaşı içinde oldukları görülüyor.
Tek adam, bölünme, belediyeleri, muhtarlıkları, hatta lokantaları kapatma, asgari ücreti dondurma, kişilerin mal varlıklarına el koyma ve benzeri saçma sapan iddialarla yürütülen 'hayır' kampanyası, netice olarak 'evet' tarafına ciddi puanlar kazandırıyor.
'Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder' denilir. Tıpkı bunun gibi 'hayır' cenahının 'haddinden çok fazla yalanları' da, arzu ettikleri neticenin tam tersine hizmet eder durumda.
Avcılar'da bir gün
Geçtiğimiz Çarşamba günü, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı'nın koordinesiyle, İstanbul Milletvekili Harun Karaca'nın Avcılar'da yürüttüğü çalışmaları izleme imkanım oldu.
Avcılar Firuzköy'de Hanımlar Komisyonu kahvaltısı ile başlayan program, işyerleri ve fabrika ziyaretleri ile devam etti. Hanımlar Komisyonu toplantısında, sahada karşılaşılan bazı sorularla ilgili izahlarda bulundu Karaca.
Yoğun bir çalışma içindeki Avcılarlı hanımların, kalan kısa süreyi en iyi şekilde değerlendirme arzusunda oldukları anlaşılıyordu.
Ziyaret ettiğimiz işyerlerinde, 'hayır' diyecekleri belli bazı kişilerin soruları, kampanyanın 'hayır' tarafının ne kadar acınacak durumda olduğunu gösteriyordu.
Yapılacak değişiklikle alakası olmadığı gibi ülkemizin gerçekleri ile da alakasız sorulardı bunlar. Tuhaf olan, alacakları cevapla pek ilgileniyor oluşlarıydı.
Öğleden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la beraber Avcılar'daki STK'lar, muhtarlar ve kanaat önderleri için düzenlenen bir salon toplantısına katıldı Harun Karaca.
Sonrasında, Kadir Topbaş Avcılar'da düzenlenen bir açıkhava toplantısına katılırken, Harun Karaca da, Beylikdüzü tarafındaki bazı fabrikaları ziyaret etti.
Günün ardından akılda kalan, sahada çalışanların işlerinin zor olduğu.
Yorgunluk bilmeden koşturanların esas zorlukları ise 'hayır' cephesinin zihinlere ektiği yalan-yanlış bilgilerin düzeltilmesi ile ilgili.
Doğruları anlatmaları yetmiyor, yanlışları da düzeltmeleri gerekiyor çünkü.
Fabrika ve işyeri ziyaretlerinde, 'hayır' denilmesini savunanların dillendirdiği yalanların belirli ölçüde etkili olduğu müşahede ediliyordu. Ancak, estirilen yalan rüzgarından etkilenenlerin oranının az olması sevindiriciydi.
Çekirdekten yetişme siyasetçiler olan İstanbul Milletvekili Harun Karaca ve İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın yaşadıklarından hareketle yaptıkları konuşmalar, evet diyeceklerin kararlılıklarını artırır mahiyetteydi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin neden gerekli olduğu, niçin şimdi gündeme geldiği ve ülkemize ve milletimize ne gibi faydalar sağlayacağı konusundaki açıklamaları da, 'hayır' demeyi düşünen ama kendilerini bu ülkeye ait hissedenler üzerinde etkili olmuştur muhakkak.