Haline şükret dostum...

Bizim için mutluluk, akşamları ailemizin bütün fertlerinin karınları tok olarak uyuyabilmesinden ibaret...
Etiyopyalı bir çocuğa ait olan bu sözü, Afrika gezisinde karşılaştığımız sefalet manzaraları eşliğinde aktardı bir gazeteci arkadaş.
Bir ülkenin kişi başına milli geliri olarak verilen rakamın aslında tam olarak neleri ifade ettiğini anlamak için, Afrika ülkelerinden bazılarını görmek gerek... Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika seyahatinde uğradığımız Tanzanya ve Mozambik'te kişi başına milli gelir 1.000, Madagaskar'da ise 500 dolar civarında. Bu ülkelerin başkentlerinde dolaşırken, daha çok turistler düşünülerek yapılmış tabir caizse 'steril' yerlere uğradığınızda bile fakirlik adeta gözünüze batıyor.
Başkentlerinde bile sefaletin kol gezdiği ülkelerin diğer yerlerindeki durumu hayal etmekte bile güçlük çekiyorsunuz, tabii olarak.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dönüş yolunda gazetecilerle yaptığı sohbette sarf ettiği Madagaskar'la ilgili şu sözler, genel durumu çok güzel yansıtıyor:
"Madagaskar'da halihazırda ülkenin yüzde 10 küsuru elektrik alabiliyor.
Peki ülkenin geri kalan kesiminin elektrik ihtiyacı nasıl karşılanacak?..
Bunlarda fuel oil var, dizel var, gaz da var. Çok ciddi manada su var.
Hidroelektrik santral kurulabilir. Kömür var. Termik santraller kurulabilir. Ada olduğu için rahatlıkla rüzgar enerji santralleri kurulabilir Güneş enerjisi kurulabilir.
Yok diye bir şey yok. Ama bu imkanları devreye sokmak, çalıştırmak lazım..." 'Varlık içinde yokluk yaşandığını' anlatan bu cümlelerin ardından gelen şu söz ise, yaşananların sebebini açıklıyor:
"Ama daha önce buralara gelenler maalesef sadece sömürmek için gelmişler..."
Sömürücüler ve uşakları...
Daha önceleri sömürmek üzere buralara gelenler, halen aynı niyetlerle oralarda dolaşıyorlar. Ve bunlar, sömürmek yerine o insanların hayatlarını biraz daha yaşanabilir hale getirmek için oralara gelenlere de tahammül edemiyorlar.
Vaktiyle güya bu ülkelere destek olacakları iddiasıyla oralara kök salan FETÖ ve benzeri başka yapılar da, sömürü çarkının daha sağlıklı bir şekilde işlemesi için çalışıyorlar.
Özellikle Tanzanya ve Mozambik, FETÖ'nün ciddi şekilde etkili olduğu ülkeler arasında.
Bu ülkelerin yönetici ve tüccar kesiminin çocuklarını eğitimini üstlenen söz konusu yapı, onları ülkelerinin gerçekleri konusunda uyandırmak yerine, belli ki ninnilerle oyalamış.
Sahip oldukları zenginlikler ya yağmalanan ya da atıl halde tutulan ülkeler, güya iyi eğitim alan çocukları sebebiyle, yakın geleceklerini de ipotek etmiş durumda maalesef.
Cumhurbaşkanımızın anlattıkları, biraz silkinebilseler boyunduruktan kurtulabileceklerini gösteriyor. Ama belli ki, ümitlerini çoktan kaybetmiş durumdalar.
Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri, oralardan ne alınabileceği değil, benzeri her yerde olduğu gibi, bu fakir ülkelere ne türden katkılarda bulunulabileceğini anlamaya yönelik.
Her ziyaret sonunda, ilgili ülkenin durumuna göre Türkiye'nin onlara sağlayabilecekleri tespit edilmiş oluyor ve hemen harekete geçiliyor.
Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar... Ülkemizde sahip olduğumuz imkanlara ne kadar şükretmemiz gerektiğini gösterdikleri gibi, oraları boyunduruktan kurtarmak için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini gösteren yerlerden bazıları sadece...
Şükür ki, oralara gittiğimizde bizler her ne hissediyorsak aynısını ve daha fazlasını hisseden bir Cumhurbaşkanımız var...