Küba; efsaneler ve gerçekler...

İstanbul'dan gecenin saat 03.00'ünde hareket edip, 12 saat yolculuktan sonra sabahın ilk saatlerinde Küba'nın başkenti Havana'ya ulaşmak, ilginç bir durum.
Amerika kıtasındaki 16. ve 17. uçuş noktaları olan Havana ve Caracas hatlarının açılışı ile, 'Dünyanın hemen hemen her köşesini yolcuları için ulaşılabilir kılma' misyonu açısından önemli bir adım atmış oldu THY.
Artık 119 ülkede 246 noktaya uçan THY, milli havayolumuz olarak sadece bayrağımızı her yerde dalgalandırmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin müteşebbislerine sağladığı rahat ve güvenli ulaşımla ticari ve sınai bağlantıların da yollarını açıyor.
Kendisine has komünist bir sistemle yönetilen ve bundan sonrası için çıkış yolları aradığı söylenebilecek Küba ve benzer bir durumda olan Venezuela açısından THY seferleri değişik açılımlar getirmeye aday.
Açılış töreninde konuşan THY Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin yakında Türkiye'den işadamları ile buralara geleceklerini söylemesi de, bunun göstergesi.
Küba notları...
Yaklaşık 11.5 milyon nüfusa sahip olan Küba, özellikle de 1959'dan sonra, dünyanın en çok tartışılan ülkelerinden birisi. ABD'nin hemen burnunun dibinde olup, Sovyetleri arkasına alan bu ada devleti, Soğuk Savaş dönemlerinin birçok uluslararası probleminde başrol oynamış ve zaman zaman dünyanın nefesini kesen gelişmelere sebebiyet vermişti.
Uzun yıllar Küba'yı idare ettikten sonra yerini kardeşi Raul'a bırakan ve geçtiğimiz günlerde vefat eden Fidel Castro ve devrim yıllarının önemli isimlerinden birisi olan Ernesto 'Che' Guevara, Küba denilince akla ilk gelen isimler. Ancak gerek Küba ve gerekse başta Castro ve Che olmak üzere bu ülke için önem teşkil eden isimler, gerçeklerden çok oluşturulmuş algılarla biliniyor.
Türkiye başta olmak üzere birçok ülkedeki sol çevrelerin Komünizmin son kalelerinden birisi olan Küba üzerine yaptıkları güzellemeleri hepimiz biliriz.
Ancak, tam bir sıkışmışlık hali yaşayan Küba'nın gerçekleri çok daha farklı.
Fidel Castro'nun milliyetçilikle başlayıp Komünizmle biten yolculuğu, dikkat çekici bir ayrıntı mesela. ABD karşıtlığı ile bilinen Küba'nın bir dönem Çin ve SSCB arasında sıkışıp kalması da keza.
Dünyanın 13. büyük adası Küba.
Ülkedeki hemen her şey devletin.
Nüfusun hemen tamamının bir tür memur olduğunu söylemek mümkün. Ortalama aylık gelir 30 Euro civarında. Ancak bazı şeyler değişmeye başlamış. Ufak tefek işletmeler açabiliyor özel teşebbüs.
Mevcut ekonomik durumda nasıl alabildikleri ciddi bir soru işareti olsa da, ev ve araba sahibi de olabiliyor Kübalılar. Çoğunun motoru zaten değişmiş olan 50'li model arabaların yanında yeni yeni arabalar da dolaşıyor artık sokaklarda.
Fabrikalarda insanların elleriyle yaptıkları puro, Küba'nın en önemli üretim kalemlerinden birisi. Ziyaret ettiğimiz bir puro fabrikasında, işçilere öğleye kadar gazete, öğleden akşama kadar da klasiklerin okunduğunu öğreniyoruz. Bir kişi günde ortalama 100 puro üretebiliyor ve 5 tanesi kendisine veriliyor. Tane olarak satılan puronun fiyatı da 5 Euro'dan 20 Euro'ya kadar değişiyor.
Yerimiz kalmadı, efsaneler ve gerçeklerin devamı bir başka yazıda inşallah...