‘Yazmazlar’ değil, ‘yazamazlar’...
Kendilerini dünyanın en akıllı adamı ya da kadını zannettikleri için de, çevrelerindekilerin, memleketin ya da bütün insanlığın karşı karşıya olduğu problemlerin pratik çözümlerini aktarıyorlar...
Saçmalıkları sadece kendilerini izleyen üç-beş kişiye ulaştığı için, mesele değil. Esas mesele, 80 milyon insanımızı kahreden gelişmeler yaşandığında sosyal medyada boy gösterip akılları sıra 'aykırı' bazı yorumlar yapan tipler. Bunlar yaptıkları türden alçaklıkların herhangi bir yaptırımı olmadığını zannettikleri için olsa gerek, sınırları iyice zorlamaya başladılar. Beşiktaş'ta yaşanan ve 44 insanımızın şehadeti çok sayıda insanımızın yaralanmasına sebep olan patlama ile birlikte, sosyal medyada akıl ve mantık sınırlarını aşan mesajlarda da bir patlama yaşandı adeta. Kanlı çevik kuvvet polis fotoğraflarının üzerine "Çok güzel bir gün" ya da "Polislere ölüm" yazanını mı ararsın, yoksa "Tak bu defa güzel (TAK) tı... Üzülüyor muyum, asla" ya da "Bomba polis aracınaymış. Puhahahaha..." yazanı mı... Daha başkaları da var tabii.
Mesela HDP'li olduğu bilinen birisinin mesajı da şöyle: "Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size"...
Türkiye'de hele de son saldırı sonrasında yukarıdaki ve benzeri mesajları yazanların, sıradan insanlar gibi aramızda yaşıyor olmaları, işin en vahim tarafı. Aklı başında hiçbir insan evladı, alçakça bir terör saldırısı sebebiyle şehit olan ve her birisi birer evlat, kardeş, koca, baba olan gencecik polislerimizle ilgili olarak böylesine alçakça satırlar yazmaz çünkü...
Alçaklığın alemi yok!...
İçimizde yaşıyor olmakla beraber, böylesi mesajlar yazacak kadar alçaklaşabilen kişilerin varlığı üzüntü verici. Ama daha da üzüntü verici olan husus, bunların ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşmaya devam etmeleri idi herhalde... Ancak son gelişmeler bu tür kişilerin bundan böyle içlerindeki pislikleri uluorta kusamayacaklarını müjdeliyor...
Eskiden olsa 'yazmaz' ile 'yazamaz' kelimeleri arasındaki farkın sadece araya giren bir (a) harfi olduğunu söylerdik. Ancak Beşiktaş'taki alçakça saldırı sonrası sosyal medyada dolaşan alçakça mesajların sahipleri tespit edilip gözaltına alındıktan ve tutuklandıktan sonra cümleyi gönül rahatlığıyla şöyle kurabiliriz: 'Artık kimse bu milletin şehitleri ile ilgili olarak böyle alçakça satırlar YAZAMAZ!.." Milletimizin değerleri ile zerre kadar bağları olmayan ve bunun olmadığını ispatlama derdine düştükleri için olmadık mesajlar gönderme itiyadında olanlar güruhu, yine de yazarlarsa, önce savcı, sonra hakim karşısına çıkmayı göze almak zorundalar çünkü. Söylediklerinin arkasında duramayacakları, savcı ve hakim karşısında kıvırmak için bin dereden su getirmeye çalışacakları kesin. Ama hatırlatmakta fayda var. Yaptıkları alçaklığa kanunlarda "Terör örgütü propagandası yapmak" deniliyor ve cezası da 1 ila 5 yıl arasında. Sosyal medya basın-yayın kapsamına da gerebileceğinden, alacakları cezanın yüzde elli oranında artırılma ihtimali de var...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yokuş aşağı… (01.05.2024)
- Dünya gençliği vahşete karşı ayakta!.. (28.04.2024)
- Duvara toslayacaklar!.. (27.04.2024)
- Dışarıdan bakabilmek… (24.04.2024)
- Toparlanacağız… (21.04.2024)
- Mesaj hepimize… (20.04.2024)
- Köpük dağılınca… (17.04.2024)
- Durmak yok, yola devam!.. (14.04.2024)
- Yalanlar ve ihanet… (13.04.2024)
- Bayram sohbeti… (10.04.2024)