BEKİR HAZAR

Savaş büyük

KISIR çekişmeler içinde ön plana çıkaramadığımız, konuşamadığımız çok daha önemli gelişmeler var. Maalesef tüm bunlar iç siyasetteki ideolojik saplantılar ve iktidarı devirme hırsları nedeniyle kaybolup gidiyor.
OECD ülkeleri içinde en çok büyüyen ikinci ülke oluyoruz. Bundan bahseden yok.
Dünya pandemi ve bunun getirdiği büyük ekonomik sorunlar nedeniyle çalkalanırken, en çok büyüyen ülkeler sıralamasında zirveye yerleşmek haftalarca konuşulacak muazzam bir olay. Küresel sermayenin tetikçisi kredi derecelendirme kuruluşları hep Türkiye düşmanı olarak ön saflarda yer aldılar.
Yalanla ve taraflı raporları ile Türkiye'ye saldırdılar. Şimdi hepsi peşpeşe pes etti.
Tamamı Türkiye ile ilgili yaptıkları büyüme tahminlerini revize etmek durumunda kaldı. Rezil oldular.
Türkiye'nin tahminlerinden çok daha öte büyüyeceğini açıklamak zorunda kaldılar.
Pandemi ile birlikte Türkiye dünyanın lojistik merkezi haline geldi. Dün ihracat rakamları da açıklandı. Tarihi bir rekor kırıldı.
Kasım ayında, geçtiğimiz yılın Kasım ayına göre yüzde 33.4'lük artış gerçekleşti. 21.5 milyar dolarlık bir ihracata ulaştık. Bugüne kadarki en yüksek rakamı yakaladık. 2000li yılların başlarında bir yılda yaptığımız ihracat rakamlarına bir ayda ulaşmayı başardık. Bu hızla 2023 yılında yıllık 300 milyar dolarları geçeceğiz. Bunların ne anlama geldiğini, Türkiye'nin nasıl bir rotaya girdiğini kimse konuşmuyor. Batı'nın akbabalarının önünde 2000'li yılların başında 20 milyar dolar alabilirken şimdi 250 milyar doları çekme noktasına gelmenin anlamını kimse dile getirmiyor. Batı'nın yüzlerce milyar dolarını göstere göstere önünden alacak bir ülke durumuna gelmek GÜÇ ister. ABD derin devletinin ve Pentagon'un baskısıyla Trump, başkan olduğu dönemde Çin ve AB'yi en büyük düşman ilan etti. Neden? Çünkü ikisi de ABD'ye mal satarak 400'er milyar doların üzerinde parasını alıyordu. Buna karşılık 50'şer milyar dolarlık ürün alıyorlardı ABD'den. Trump derin devlet ve Pentagon adına Çin'e savaş ilan ediyor, Ulusal Güvenlik Danışmanını faşist partileri örgütleyerek AB'yi dağıtsın diye Avrupa'ya gönderiyordu.
Yeryüzünün gelmiş geçmiş en büyük PARA savaşının yaşandığı bir dönemde sofradan 250 milyar doları çekip almak, düşman ilan edilmek için fazlasıyla yeterli bir rakamdı.
Bugün Türkiye'ye yapılan ekonomik saldırılar, dolara yüklenme, faizlerin artırılması için bir yerlerini yırtma girişimleri boşuna değil.
2001 yılında vergi gelirimiz 48.6 milyar dolardı. Yüzde 69'u faize gidiyordu. Küresel sermaye kağıtla bu ülkeye gelip 33.9 milyar liramızı faizle hüp diye çekerek hortumluyor, alıp gidiyordu. 2019 yılında gelirlerimizin artmasıyla birlikte vergi gelirimiz 118.7 milyar dolara çıktı. Bunun yüzde 14.9'u yani 17.6 milyar doları faize gitti. 19 yılda 2 trilyon 320 milyar dolarımızın 590 milyar dolarını faize verdik. Yabancı bankalar geliyor 19 yılda gelirimizin dörtte birini FAİZ SARMALI ile hortumluyor, dünyada en kolay para kazandıkları ülke haline getiriyorlardı bizi.
Batı'da faizler sıfır virgüllü giderken bizde en az yüzde 20 olması için saldırıyorlar.
İndirmeye kalktığında aynı bankalarla dolara hücum ederek Türkiye'nin diz çökmesini istiyorlar. İhracatımız artıkça, bize pastadan kaptırdıklarını geri almak için faiz baskısı yapıyorlar. O 590 milyar dolar bizde kalsaydı neler yapılabileceğini de siz düşünün.
Bu ülkede büyüme arttıkça gelirlerimiz de, ihracatımız da ileriye doğru koşacak.
İtalyanlar bile dün Çin yerine Türkiye'ye yatırım yapmaya karar verdiklerini açıkladılar.
Yıllardır gizli ambargolara maruz kalıyorduk.
Gemilerimizin kullanacağı topları bile vermiyorlardı. Turistik gezi yapıyorduk. SİHA, savunma sistemleri dahil çok sayıda silah üreten, kendi tankını, uçağını yapma yolunda muazzam yol kateden Türkiye yerli ve milli deniz topu sistemlerine ilk kez dün kavuştu.
Artık gizli ambargolarla pes ettirilemeyen Türkiye dünyaya silah ihraç eden sayılı ülkeler arasına girdi. Ambargo yiyen değil, ambargo uygulayabilecek ülke haline geldi. Karabağ savaşında Zengezur koridorunu alarak Türk cumhuriyetlerine bağlandı. Birkaç yıl sonra oralardan petrol ve doğalgaz bu geçit üzerinden Türkiye'ye akıp milyarlarca dolar getirecek. Tren yolları da inşa edilecek o geçit üzerine. İpekyolu yüzlerce km kısalacak. Çin dahi bu yola bağımlı hale getirilecek. Türkiye artık Afrika'ya kadar uzanıp muhteşem ekonomik gönül ağları kurup, dışarıdaki pastadan kazanan ve masa kuran ülke haline geldikçe tabii ki daha fazla saldıracaklar.
Rusya'nın bile Ukrayna konusunda arabulcu olması için Trkiye'ye yeşil ışık yakması tesadüf mü? Tabii ki içimizdeki mandacılar bunları konuşmayıp devletine yüklenecek.
Tabii ki Batı'da bankalara para yatırdığında sıfır faizle kira parası bile alınırken bizde "YÜKSEK FAİZ" diye yırtınacaklar.
Tabii ki faizi düşürürsen, Batı aşkına faizleri sevenleri iktidara getirmek için dolara saldıracaklar. Savaş büyük!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.