BEKİR HAZAR

Nafile

"TÜRKİYE silah üretemez..." NATO'ya girdiğimizden beri önümüze konulan şart buydu. Arada bir "Silah yapsak mı?" diyor, tokadı bir şekilde yiyorduk. Ülke yönetiminde de NATO ve dolayısıyla ABD, CIA damarlarımıza kadar nüfuz etmişti.
MOSSAD bu ülkede cirit atıyordu.
Uçak, tank, silah projesi yapanı muazzam bir bürokrasi bekliyordu.
Proje Savunma Bakanlığı'na gidiyor, oradan müsteşara ve alt gruplara gönderilip kapı kapı dolaştırılıyor, adeta top çevriliyor ve sonuç çıkmıyordu.
Her alanda tam bağımlı olmamızı sağlayacak sistem kurmuşlardı. Bu sistemde kullanacakları elemanları yükseltip bürokrasiye yerleştiriyorlardı.
Eski bakanlardan Kamran İnan'ın 90'lı yıllarda "Bu ülkede 200 bin hain var" demesi boşuna değildi. Demirel'in Sanayi Bakanı bile açık açık başına geleni ahaber'de Yazboz'da anlatıyordu.
Amerikan elçisi sürekli gelip Sanayi Bakanı'na "Sakın ha fabrika falan yapayım demeyin. Siz tarım ülkesisiniz" diyordu. Sanayi Bakanımız "Madem tarım ülkesiyiz o halde bari 3 tane gübre fabrikası yapalım da işe yarayalım" diyordu. Amerikan elçisi hemen bakanımızın odasına dalıyor, "Aman ha" diyordu. Gübre fabrikası bile yapmamızı istemiyorlardı. Hatta Demirel'in Sanayi Bakanı, Amerikan elçisinin "Gübre fabrikası projeni rafa kaldır seni Başbakan yapalım" diye rüşvet teklif ettiğini dahi açıklıyordu. Evet bu ülkede bir gübre fabrikası projesini bile rafa kaldırarak tam bağımlı olmaya hizmet etmenin bedeli Başbakanlıktı. Darbe yapmak kolaydı onlar için. Elemanları çoktu. Böyle dönemlerden bugünlere geldik. Şimdi o top çeviren bürokrasi rafa kaldırıldı. Tüm projeler doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Başkanının önüne ve onayına gidiyor. İmzalanıyor, hızla üretim patlaması yaşıyoruz.
Hayal bile edemeyeceğiniz ölçülerde hem de... NATO menşeli silahları alıyorduk geçmişte. Ancak tamamlayıcı malzemeleri, yedek parçaları da vardı. İşte bunları vermiyorlardı.
Ufacık bir vida parçasını bile aylarca, yıllarca bekliyorduk. Suriye'de dahi ilk zamanlarda yaptığımız operasyonlarda kullanmamız gereken mühimmatlar ABD menşeli olduğu için alamadık.
Karşımıza "Kongre kararı böyle, ne yapalım" diyen ABD yönetimleri çıktı. Aynı adamlar PKK'ya yani terör örgütüne giden milyarlarca dolarlık binlerce TIR silahı kongreden ŞİPŞAK geçiriverdi. Böyle müttefiklerimiz vardı karşımızda. Teröristimizi besliyor, bize bir vida bile vermiyordu. Şimdi S-400'lerimiz bile var. Türk semalarına bizden habersiz tek bir uçak dahi giremeyecek. Ve dahası yüzde yüz yerli müthiş silahlarımız geliyor. Ses hızının 5 katına çıkabilen, baruta ihtiyaç duymayan "Geleceğin savaş teknolojisi" olarak adlandırılan elektromanyetik silahlar ürettik.
Hipersonik hıza sahip. Mevcut toproket mühimmatının 1000 katı enerjiye sahip imha kapasitesiyle radara yakalanmıyor. Karşı önlemi alınamıyor.
Uzun menzilli balistik mühimmatlar, hatta uydu fırlatılabilme potansiyeli var... Füzenin maliyetinin binde birine üretiliyor... Yerli uçaklarımız yolda, tanklarımız, helikopterlerimiz sahada.
Lazer silahımızla bir dolara uçak düşürebilme kabiliyeti yakaldık. İHA ve SİHA'larla gelecekte dünyanın her yerinde dost ülkelerde ÜS kurma ve o bölgelere Türk bayrağı çekme şansına sahibiz. Savaşlarla beslenen küresel silah baronlarına çalışan Haçlı-Siyonist paralel yapılar, lobiler, ABD'nin kanını emen asalaklar tam panik içindeler.
Hele Siyonist lobilerin ve Türkiye karşıtlarının sözcülüğüne savunmuş think-tank'lerdeki sözde Türkiye uzmanları çıldırmış durumda. Şimdi var güçleri ile Erdogan'a saldırıya geçtiler.
Hem de "Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Avrasya ve Afrika'da inanilmaz yükselişe geçen ve de giderek küresel oyuncu olarak kabul gören Türkiye'yi Erdogan yalnızlaştırdı ve izole etti" propagandasi yaparak... İnanılır gibi değil ama gerçek!
Kitaplar yazıyor, raporlar yayımlatıyor, içeride ve dışarıda var güçleri ile yalanlar yayıyorlar. Ama nafile! Üst düzey bir komutanla sohbet ettik önceki gün...
Üretimi anlattı... Şaşırdım. Sevindim..
İçeriği ne mi? O da biz de kalsın...
Mahrem.. Benim adım Hans değil!
Anlatamam devlet sırlarını...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.