BEKİR HAZAR

Kırmızı halıdaki dövme

Gelin bugün kırmızı halıda yolculuk yapalım. Dünyada iki tür bankacılık sistemi var. Biri bize şirin gösterilen, sıkıştığımızda para veren bir sistem. Daraldığımızda eş-dosttan para istemeye utanırız.
Ancak bu şirin bankacıklar hemen imdadımıza yetişir, borç verip derman olur. Gerekirse ülkemizi de borçlandırır, birlikte yaşar gideriz. Bir de mafya tipi bankacılık sistemi vardır. Dünyada bunu konuşan pek çıkmaz.
Londra'dan başlar, küçücük adacıklara uğrar, New York'a ulaşır. Mafya tipi bankacılığın merkezi, Rothschild hanedanına ait Amerikan Merkez Bankası FED'dir. Gizli hesaplarla bu mafya sistemi bankacılığı yürütürler. Trilyonlarca dolar kara parayı dünyanın 50 ayrı yerindeki bankalarda "kırmızı halı" görünümündeki gizli hesaplarla karşılar, en sonunda FED'e taşırlar. Mesela bir Singapur vardır. Bize onu bağımsız bir devlet diye yuttururlar.
Ama İngiliz sömürgesidir. O Singapur ben doğduktan beş yıl sonra "İngiliz STERLİN döviz bölgesi"nin bir parçası olarak birden Finansal Merkez ilan ediliverdi. İngilizler'in sömürdüğü Endonezya'daki yöneticilerin, işadamlarının kara parası milyarlarca dolar birden buraya akmaya başladı. Çin'de de çok aklanacak para vardı. Hemen Singapur'a kumarhaneler inşa ediverdiler. Baktığınızda tüm kumarhanelerin hemen tamamı dünyanın en zengin hanedanlarına, ailelere ait. "Allah Allah, bu dünyanın en zenginleri bu kumarı neden bu kadar seviyorlar" diyebilirsiniz. Ama baktığımızda adamlar asla zar atmaz. Çünkü kumarhaneler onlar için para aklama merkezlerinden biridir. Ucu, işte o söylediğimiz mafya tipi bankacılığa kadar uzanır. Mesela tüm ülkelerin Merkez bankaları İsviçre'de Rothschild hanedanının kurduğu Merkez Bankası BIS'e bağlıdır.
Aynı zamanda İsviçre uyuşturucudan teröre kadar önüne gelenin kara para akladığı dünyanın bir numaralı merkezlerinden biridir. Yahu bu nasıl oluyor diye kimse sorgulamaz. 1 numara İsviçre'ye herkes saygıyla bakar. Bu hayranlığı, baronların elinde bulunan yüzlerce yayın organı sağlar, bunda hiç zorlanmaz. ADD ve İngiliz merkez bankalarının sahibi Lord Rothschild yıllarca örtülü işlerdeki transferlerini bir banka ile yapmıştır. O bankanın adı; BCCI yani Uluslararası Ticaret ve Kredi Bankası'dır. Bu banka 1972 yılında Suudi Kraliyet Ailesi ve Abu Dabi hükümdarınca desteklenen Ağa Hasan Abadi tarafından kuruldu. İşte burada bir "Ah" çekmek anormal olmaz. Para trafiğinin bir ucu New York ve Londra'dan aniden işte yukarıdaki şekilde olduğu gibi İngiliz güdümündeki Ortadoğu ülkelerine uzanıverir. Girift ilişkiler ağı, Ortadoğu'nun sadece petrolü ile ilgili değildir. Trilyonlarca doların ÖRTÜLÜ olarak transferi de bölgenin KİMSEYE BIRAKILMAMASINDA çok önemlidir. Zira Rothschild hanedanı ve diğer zenginlerin örtülü işlerini halleden bu banka BCCI, Ortadoğu zenginlerinden, krallarından, Kolombiya uyuşturucu kartellerine, Abu Nidal'den Asya'daki uyuşturucu tüccarlarına, yasadışı silah satışlarına kadar kadar önüne gelene KIRMIZI HALI serip hizmette sınır tanımaz. Trilyonlarca dolarlık uyuşturucu ve yasadışı silah ticareti yapanlar, bu işi bavullarla elden mi hallediyor zannediyorsunuz?
Sisteme hizmet eden DAEŞ sayesinde parasını bölgeden güvenli limanlara taşımak isteyenler poşet mi arıyor? Ve çok ilginçtir bu banka CIA'nın kontrolündedir. Birlikte nefes alır, birlikte uyur ve uyanırlar. Çünkü bu banka petrodolarları uyuşturucu parası ile karıştırıp finans dünyasına el altından süren CIA, MOSSAD ve İngiliz istihbaratının KASASI'dır. Küçücük BAE neden bölgede bizimle en çok uğraşan ülke diye hiç düşündünüz mü? Hong-Kong İngilizler'in elinden çıkınca, CIA uyuşturucu ve gizli silah satışlarını bu ülkeden organize etmeye başladı. Birleşik Arap Emirlikleri'nde Dubai serbest liman ve kara para aklama merkezine dönüştürüldü. Üç ülke istihbaratı dünyanın örtülü parasını artık buradan taşıyor. Yeni merkez ve KASA ise Nevada. Ankara geçiş yolu ve üstelik bölgeye inmeye kalkıyor, halklarla kucaklaşmaya çalışıyor. Böyle bir girişim kabus olmaz mı? Kaybettikleri Ankara için, içerideki işbirlikçileri satın alacaklar, her türlü argümanla saldıracaklar tabii.
Amerikan askerleri Suriye'de PKK'nın kolu YPG arması taşıyormuş! Bazıları öfkeleniyor.
Neden bu öfke ve şaşkınlık? PKK en büyük UYUŞTURUCU baronu değil mi? O Amerikan askerlerinin donu düştüğünde...
K...larından PKK dövmesi çıkmazsa şaşırmak lazım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.