BEKİR HAZAR

Maymuncuk

Pentagon istihbarat masasından bir açıklama geliyordu. "Afganistan'a girmesek El-Kaide, Irak'a girmesek DAEŞ ortaya çıkmazdı" diye... Adamlar açık açık "Terör örgütleri bizim sayemizde kuruldu" diyordu gururla.
Koskoca Amerika'nın ne işi olur terör örgütleri ile diye sormanız matematiğe aykırı. Bugün, Suriye'de PYD terör örgütü ile AŞK yaşayan Washington değil mi? Afganistan ve Irak işgalleri sayesinde ortaya çıkan terör örgütlerinden de çok memnunlar.
Bakmayın bombaladıklarına...
Aslında canı gibi seviyorlar onları... BM dün bir rapor yayınladı... Suriye'ye müdahil olan ülkelerin terör örgütlerini bombalamasına karşılık aslında bir taraftan da çatışmaları inanılmaz bir şekilde desteklediğini anlatıyordu bu rapor. ABD bugün Rusya ile birlikte Suriye'ye giriyorsa bunda en büyük pay DAEŞ'in. Müslümanları öldüren terör örgütü DAEŞ'e büyük minnet borçlular. Onun sayesinde ABD ve Rusya hem Suriye'ye girdi, hem de PYD diye PKK bağlantılı yeni bir terör YAVRULARI oldu. Aynı zamanda DAEŞ sayesinde, katil Esad da dünya gündeminden çıkıp tıpkı PYD gibi hem Washington'un, hem de Moskova'nın Büyük Ortağı olmak üzere. Yani El Kaide, DAEŞ ve PYD gibi örgütler adeta birer çilingir gibi çalışıyor. Maymuncuk oldular maymuncuk... Her kapıyı açıyor, her kapının ardındaki tüm ÇIKARLARI masaya getirip bırakıyorlar. ABD ve Rusya kendilerine çalışan terör örgütleri sayesinde ortak düşmanları Avrupa'yı mülteci akınıyla BOMBALIYOR. Bu konuda dün uzun bir yazı kaleme aldım. 24 saat sonra Amerikan Senatosu'nda konuşan NATO Müttefik Kuvvetler Komutanı General Philip Breedlove "Rusya Suriye'deki iç savaşı Avrupa'ya karşı SİLAH olarak kullanıyor." dedi. Adam şimdi taa Amerika'ya gitmiş... Kalkıp oralarda "Washington da bu işin içinde" derse ayıp olur. Söylemesine de gerek yok, zaten dünya Suriye'deki "ABD-Rus" ortaklığını biliyor. Birinin fikri neyse diğerinin zikri de o. Rahmetli Mahir Kaynak yıllar önce "ABD Avrupa ile anlaştığı zaman, Türkiye Avrupa Birliği'ne girer ve Türkiye bu gücün geçmişte olduğu gibi bir parçası halinde devam eder. Dost ve düşmanımız belli olur. Herkes rahatlar, Türkiye'de artık kavga mavga da biter, biz içeride de kavga etmiyoruz.
Aslında bizim kavgamız içeriden değil, dışarıdan kaynaklanıyor
." demişti.
Yani ABD-Avrupa kavgasını taa yıllar önce gündeme getirip, Türkiye'nin bu kavganın tam ortasında kaldığını söylemişti. Her ikisi de Ankara'yı yanına almak için içerideki taşeronları kullandı. BATI ülkeleri dışarıda enerji hatlarını ve madenleri yağmalama konusundaki gizli savaşı sürdürürken, Türkiye'yi "Laiklik-anti laiklik" kavgasına soktu. Bu ülke yıllarca neredeyse tüm enerjisini "TÜRBAN" kavgasına ayırdı. 30 yılı aşkın süreyle de terörü başımıza bu çıkar kavgaları yüzünden bela ettiler. Türkiye'de "Almancı" bir Başbakan seçilse, hemen ABD taşeronlarla iç çatışmaları destekledi.
Amerikancı bir Başbakan gelse bu defa tüm Avrupa PKK'ya sahip çıktı, onlara bağlı içimizdeki medya ile "TÜRBAN" kavgasını körükledi. Bizi, dışarıya kapatıp, içeride tutarak terbiye ettiler. "Türkleri yönetmenin en iyi yolu içerideki Türklerdir" dediler. Onun için dün anlı-şanlı bir yazarımıza Guardian sayfalarını açıp MAKALE yazdırıyordu. O yazarımız Türkiye'yi, Ankara'yı yerden yere vurup "Türkiye Suriye veya Orta Doğu'ya karışmak yerine, derhal kendine bakmalıdır." diyordu. Ne işimiz vardı dışarıda... Yıllar önce ne güzel birbirimiz bir tek TÜRBAN sorunu ve terörle yiyerek ne güzel içeride kalıyorduk! Şimdi yeni bir kavga konusu buldular. "Erdoğan nefreti" ektiler önce bu topraklarda. Bunun üzerinden ülkeyi içerdeki elemanlarla dövüp, terörle de yere yatırmaya çalışıyorlar. Muhalefet partilerinden tutun, paralel hukuktaki herkese, sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm argümanları, "Erdoğan"ı indirme hayali üzerinden kullanıyorlar. Devlet Bahçeli gibi "Önce Devlet" diyen biri çıktığında da partiyi Pensilvanya'dan tokatlamaya, aynı yönde Milli mesajlar veren Deniz Baykal'ı da yalnızlaştırmaya kalkıyorlar.
Akıl tutulması yaşayanlar var bu ülkede.
Dışarıdan birileri tutuyor bu aklı. Bernard Shaw "Akıllı adam aklını kullanır...
Daha akıllı adam da başkalarını aklını kullanır
" diye boşuna söylememiş. İşte "ÜST AKIL" dediğimiz olay "Daha akıllı" olanlar sınıfını anlatıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.