BEKİR HAZAR

Osmanlı ruhu

2 Kasım 1994... Paris'te tören yapılıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand, karşısındaki yazara "Simone de Beauvoir Ödülü" veriyor. Yazarı bu ödüle götüren, İslam dinine yaptığı hakaretler ve saldırılar oluyor. 104 yıl önce ise Paris'te bir başka tören... Büyükelçimiz Esad Paşa elindeki Osmanlı Devlet Nişanını, Fransa Cumhurbaşkanı Carnot'a takıyor. Paris'te Peygamber Efendimize (SAV) ve eşi Hz. Hatice validemize hakaret eden bir piyes sahneye konmak üzere...
Osmanlı Cihan Padişahı Sultan Abdülhamid Han "Kaldırın bu piyesi" diyor. Fransa Cumhurbaşkanı Carnot, derhal kaldırıyor.
Tüm dünya Müslümanlar'ı, coşkuyla İstanbul'a tebrik yağdırıyor. Avrupa'dan Asya'ya her yerde Osmanlı İmparatorluğu'na teşekkür mitingleri yapılıyor. İngiliz idaresindeki Hindistan Müslümanlar'ı dahi meydanlara çıkıyor, İstanbul'a bağlılık mesajları yağıyor.
O dönemde Osmanlı tüm dünyadaki Müslümanlar'ın HAMİSİ... Onun için Asya'dan, Afrika'ya her yerden insanlar oluk oluk Çanakkale'ye şehadet şerbeti içmeye koşuyor. O zamanların süper gücü ve en büyük sömürücüsü İngiltere, Osmanlı'yı yıkmak için varını yoğunu ortaya koydu.
Dünya Müslümanlarının İstanbul'a olan bağlılığını yıkmak için harekete geçti. İslam coğrafyasında fitneleri ve çatışmaları zirveye çıkararak işe başladı. Bugün Afganistan'dan, Ortadoğu'ya kadar ne oluyorsa, 100 yıl önce de aynısı yaşanıyordu. Fitne tohumları ile Müslümanlar, Müslümanlar'a saldırtılıyordu.
Bugün dünya medyasına baktığımızda hergün bıkmadan usanmadan Türkiye'ye saldırıyorlar. Ankara'sız birgün dahi yok sayfalarında. Çünkü Yeni Türkiye rahatsız ediyor onları. Suriye'yi yangın yerine çevirip, Türkiye'nin müdahalesi karşısında öfkeleniyor, teröristlerle bile ittifaklar kuracak noktaya geliyorlar. Ateşkesten bahsediyorlar ama bunu sadece Türkiye'nin teröristlere yaptığı topçu atışını durdurmasını isteyen bir tabloya dönüştürüyorlar. Zulümleri ve döktükleri kan o kadar arttı ki, tüm bölge halkları Osmanlı'nın adaletini ve gücünü hasretle bekler oldu. Bugün bölgede şer gibi gözüken olaylar, hiç merak etmeyin en kısa zamanda "HAYRA" dönüşecek.
34 ülke Ankara'nın "Tek bir ordu" projesine bu yüzden hemen "Evet" dedi.
Osmanlı Ordusu da 34 ülkeden gelenlerden kuruluydu. Rusya düşen uçağına karşılık, Suriye'ye geçecek Türk uçaklarını vurmak için fırsat kolluyor. Oraya bizim dışımızdaki 33 ülkenin uçakları ile girip caydırıcı olursak ne yapabilir? Ve dahası 33 ülkenin uçaklarını Türk pilotları kullanırsa ne olur? Moskova ve Washington'da şimdi bu soruya cevap aranıyor. Tüm zulümler bölgeyi daha hızlı bir şekilde Ankara'ya bağlıyor. Çünkü sadece Ankara, tüm İslam coğrafyasında zulüm çeken, öldürülen, yakılan, aç bırakılan herkesin yanına koşuyor. Sevgili dostum Sadık Albayrak'ın "Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar" adlı kitabında 100 yıl önce Türkiye'ye yapılan yadım çağrılarını belgelerle gündeme getiriyor. Kurtuluş Savaşı yıllarında, Bolşevik Devrimi sonrasında çok zor durumda kalan Rusya'daki Müslümanlar'a bile nasıl "UN" gönderdiğimizi anlatıyor. Bugün gazımızı kesen Rusya'daki Müslümanlara "UN" gönderen Türkiye, milyonlarca mülteciden tutun Arakan'da yakılarak öldürülen ve can havliyle dağlara kaçan Müslümanlara bile "EKMEK" taşıyor. Arakan'da katillerden kaçan 677 müslüman bir gemiyle Tayland açıklarına gelmiş ancak içeri alınmamıştı.
Tam iki ay Tayland açıklarında gemide su ile beslenerek açlıkla mücadele eden 677 kişi Türkiye'nin girişimiyle ölümden kurtarılmıştı.
677 Müslüman'a "Gemide ölün" diyen Tayland'ın prensesi Maha Chakri Shindhorn hakkkında önceki gün çıkan haber ilginçti.
Arakanlı Müslümanlar'ı gemiye hapseden Tayland Prensesi'nin Kamboçya'ya ziyareti öncesi 19 günlük bir çalışma yapıldı. Tam 40 bin dolarlık Prensese özel 8 metrekarelik tuvalet yapıldı. Çanakkale Savaşı'nda İngilizler'e Boğazı dar ettiğimizde ağlayan ve "Yazık ne güzel İngiliz medeniyeti kapımıza kadar gelmişti" diye yazan Türk görünümlü yazarlar vardı bu ülkede. O İngiliz medeniyeti Hindistan'a gitti ve yönetiyor şimdi. Geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınlandı. İngiliz medeniyeti ile yoğrulan 1 MİLYAR 253 MİLYON nüfusa sahip Hindistan'ın yüzde 33'ü tuvalet nedir bilmiyor.
Bugünde içimizde Batı medeniyetleri diye yanan ve Ankara'ya saldıranlar var. Ne yaparlarsa yapsınlar, kime taşeron olurlarsa olsunlar, bölge Osmanlı ruhunu çağırıyor.
Zalimlerin zulmü, o ruhu getirecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.