Bu şaşırmak niye?
Attın... Ama yazık ki, yazıklar ki vuramadın" diye ağıtlar yakan şairlerin şiirlerini çocuklarına ezberletmişti. Bu ülke, "Bize verilecek para Musul'dan daha önemli" diyen İnönü'yü bu millete "Kahraman" ilan eden akademisyenlerin imza attığı kitaplarıyla büyüyen nesiller görmüştü. Bu ülke, vatanı satıp İngiliz elçiliğine sığınanların mezarı başında anma töreni yapan PROFlara çocuklarını emanet etmişti. Bu ülke, Bulgarlar Edirne'ye dayanınca Anadolu'dan serhat şehrine vatanı için ölmeye koşan aslanlara "Ne işiniz var, dönün geri. Bulgarlar işgal etsin de Dolmabahçe düşsün" diyen ittihatçılar yetiştirmişti. Bu ülke, Bulgarlar Çatalca'ya dayanınca Dolmabahçe tarafından HENDEK ve SİPER kazılması için bölgeye gönderilen vagonlarla kazma küreği makas değiştirerek engelleyen aydın görünümlü yerlilerle tanışmıştı. Şimdi zaman değişti. Hendekler vatanı kurtarmak için değil BÖLMEK için kazılıyor. O Hendeklere ellerinde ROKETATARLAR taşıyan katiller yerleştiriliyor. O katiller önceki gün Diyarbakır'da beş aylık ve 12 aylık iki bebeği öldürüyor. Beş yaşındaki çocuğu katlediyor. Devlete ve Devletin masum insanlarına saldırıyor. Bir patlama...
Yükseliyor havaya duman, bebek elleri, kan ve kemik!!! Tabii ki 100 yıl önce Çatalca'da Bulgarları durdurmak için kazılan HENDEKLERE karşı olan ittihatçı kafalar bugün de bölmek için kazılan HENDEKLERİN yanında olacak.
Bakın Abdülhamid Han'a bomba atan Ermeni terörist için dizeler döktürüp övgüler yağdıran şairimizin o şiiri nasıl başlıyor: "Bir patlama... Bir duman... ve bütün bir şenlik alayı... Sahnelediği oyunu seyreden kalabalık; haşin, azgın..
Tırnaklarıyla bir kahredici elin, didik didik... Yükseldi havaya bacak, kelle, kan, kemik... Ey YÜCE patlama, ey ÖC alıcı DUMAN... Kimsin? Nesin?
Bu saldırıya iten ne, sebep ne? Kim?
Görünmeyen bir eli andırıyorsun KURTARICI..." Evet, Ermeni bombacıya "Kurtarıcı" diyen bir aydın şairimiz böyle çığlık atıyor. O Ermeni BOMBACI teröriste "EY ŞANLI AVCI" diye seslenen aydın şairimiz adına 1964 yılında Ankara'da onun fikrini yaşatma amacı ile Tevfik Fikret Lisesi'ni kuran bir ülkeyiz. Lise şu anda Fransızca eğitim vermekte olup Türkiye'de Tevfik Fikret'in mezunu olduğu Galatasaray Lisesi'nin denkliğini almış tek okuldur. İki lise de Frankofon lise özelliğini taşıdığı için denkmiş... Neyse konumuza dönelim... Tabii ki bu ülkeden "Devlet katliam yapıyor" diyen akademisyenler de çıkacak. Tıpkı Londra ve Frankfurt gibi "Köprülere, yollara, havaalanlarına karşı olanlar" tabii ki HENDEKÇİ takılacak. Neden şaşırıyorsunuz
ki? Ben hiç şaşırmıyorum. Normal...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kaktüs Saray'da neden ısırıyorlar? (29.04.2024)
- Gönül hazinesi (25.04.2024)
- Paranın yolu savaşları (22.04.2024)
- Film-kurgu sineması (20.04.2024)
- Hayat öpücüğü (18.04.2024)
- "Teşekkürler Tahran" (15.04.2024)
- Nice bayramlara (10.04.2024)
- Dijital çağ savaşları (08.04.2024)
- "Durdur Joe" demiş Jill (07.04.2024)
- Sindirim sistemi (04.04.2024)