BEKİR HAZAR

Hıyar lobisi

11 Haziran 1860... İngiltere'nin İstanbul Büyükelçisi H.Bulwer bazı sorular hazırlıyor. İngiliz konsoloslarına gönderiyor bu soruları. "Bölgenizde Hıristiyanlar ticaretle uğraşabiliyor mu?" diye soruyor. Türklerle, Müslümanlarla eşit mi diye sorguluyorlar. İzmir konsolosu Charles Blunt'tan şöyle cevap geliyor; "Genel durum Hıristiyanların lehine gelişiyor. Ticari faaliyetlerde Hıristiyanlar daha şanslı.
Hukuki bir sıkıntı olsa Hıristiyanlar konsoloslulara giderek sorunlarını çözebiliyor.
Zavallı Türklerin ise gidecek yeri yok.
Eğer aşırı ifade olmayacaksa Hıristiyanlar Türkleri toptan satın alıyorlar. Müslüman mal sahipleri topyekün iflasın eşiğine düştü. Askere gidenler döndüklerinde mallarının el değiştirdiğini gördü. Türklerin yerine Hıristiyanlar geldi. Gençlik dönemini mevcut şartlar gereği uzun süreli askerlik yaparak geçiren Türklere döndüklerinde bakımsız tarlalar kalıyor. Bu tarlalardan ürün alabilmek için paraya ihtiyaçları oluyor.
Doğal olarak Hıristiyan bankerlerin eline düşüyorlar. Ve kısa sürede FAİZ batağına saplanıp mallarını kaybediyorlar
." Bu yazışmaların geçtiği dönem, Osmanlı'nın borç faizini bile borçla kapatabildiği dönemler. Ve dahası İngiltere'de büyük bir kampanya başlamış durumda. "Türkler Müslüman olmayan azınlıkları kazıklara oturtarak öldürüyor" diye Londra'da büyük bir medya çığırtkanlığı ayyuka çıkıyor. Bankerlerle FAİZ'le azınlıkları zengin edip Müslümanları devre dışı bırakan ÜST AKIL, ülkeyi yönetenleri ZALİM ve DİKTATÖR ilan ediyor. İngiltere Hindistan'da, Asya'da, Çin'de hakimiyet kurmak istiyor. Ancak karşısına Rusya çıkıyor. Tek başına mücadele etmek yerine Balkanlar'da ve Ortadoğu'da Ruslar'a yakın olan ve Çar'ı meşgul edecek İngiliz dostlarına şiddetle ihtiyaç duyuyor. Bunun yolu da Osmanlı'yı parçalamak ve yeni ülkeler doğurmaktan geçiyor. İşte Bulgar, Sırp ayaklanmalarından tutun Ermeni isyanlarına kadar ne kadar fitne ortamı varsa beslemeleri gerekiyor. Ve öyle de yapıyorlar. Bugün 30 yıllık PKK terörürünün ardında da benzer amaçları güden ülkeler var. Ortadoğu'nun kan gölüne çevrilmesi, yeni haritaların çizilmesinde de aynı planlar devreye giriyor. Rusya-Çin-Hindistan paktına karşı bölgedeki ülkelerde ya taşeron terör örgütleriyle ya da PARA OYUNLARIYLA duvar örmeye çalışıyorlar. Bölgede güçlenen, LİDERLİĞE soyunan, zenginleşen ve bağımsızlığı kovalayan bir TÜRKİYE'yi asla istemiyorlar. Gezi ile kalkışmayı, 17 Aralık ile darbeyi gerçekleştirmek istediler ama başaramadılar. Şimdi PARA ile geliyorlar.
Ülkelere dikte etmek istedikleri kuralları uygulatma konusunda başarılı olamayınca ekonomik tetikçileri piyasaya sürerler hep.
Onlara ekonomik tetikçi soktukları ülkede yardım ve yataklık edecek manipülatörlerle, çanak tutacak işbirlikçi medya her zaman bulunur. Ardından sıra ÇAKALLARA gelir. Şimdi faizlere saldırıyorlar, Türkiye karşılık verince dövizi zıplatıyorlar. "Benim faizlerime, kazanacağım milyar dolarlara karışma, yoksa dövize tavan yaptırıp ekonomini ve iş dünyanı batırırım" diye tehditler savuruyorlar. İngiliz gazeteleri dün "Türkiye Merkez bankası doları düşürmek uğuruna faizleri artırmak zorunda kalabilir" diye yazıyordu. Avrupa faizleri düşürüp sıfırlara çekerken, Türkiye'ye dolarla sopa gösteriliyordu. İngiliz medyası "Faizler artmak zorunda kalabilir" derken aslına ince mesaj gönderiyordu; "Artırın yoksa dövizi de ekonomiyi de duman ederiz" demek istiyordu FAİZ LOBİSİ. Bir de Tim Ash diye birini uzman diye konuşturmuşlar bu uğurda. Adam Londra merkezli Standard Bank'ın stratejisti.
BBC, Londra'daki bir bankanın uzmanı ile Türkiye'ye sopa gösteriyor. Kraliçe'nin resmi yayın organı BBC ayrıca Göztepe ve Bağcılar semt pazarlarına adam göndermiş "Dolar ve enflasyon gerilim pazarlara nasıl yansıyor" diye kapsamlı bir araştırma yaptırıp yayınlıyordu. "Ulan İngiliz, bizim semt pazarlarından sana ne" diyecek oluyordu insan. Siz hiç, Londra'da mahalle pazarlarına gidip enflasyon-döviz araştırması yapan Türk televizyoncu gördünüz mü?
Ama dedik ya, dünyayı soyan Londra Finans Merkezi'dir. Ve onlar için bizim Bağcılar'daki pazarda tezgahta satılan lahana ve pırasanın bile önemi çoktur. Hıyar fiyatlarımızla
ilgilenecek kadar hıyardır kendileri.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.