BEKİR HAZAR

Akıl oyunları

Olaylarda duyguları öne çıkaranlar, öfkelerle hareket etmiştir. Ve hep kaybetmiştir. Osmanlı İmparatorluğu duygularını kontrol ederek büyüdü ve cihan devleti oldu. Ancak çocuklarımıza okullarda TÜRK AKLI'nı anlatacak öğretim üyesi yetiştiremedik.
Çünkü Cihan İmparatorluğunu yıkan AKIL, bizden tarihimize küfür etmemizi istiyordu. Tüm sistemlerini bunun üzerine kurarak, gerçekleri tozlu raflara kaldırdılar. Hz. İsa'yla birlikte Hıristiyanlık hızla yayıldı. Yahudiler, başlangıçtaki öfkelerini süratle kontrol yoluna gittiler. AKIL varken şiddete gereksizdi.
Hz. İsa'nın ölümünden sonra birbirinden farklı 100 İncil yazıldı. Bunlardan sadece biri doğruydu, 99'u ise Yahudilerce kaleme alınmıştı. Kafalar karıştı, insanlar hangi İncil'e inanacaklarını şaşırdı. İznik'te Hıristiyan Konsülü toplandı, hangi İncil'e inanacaklarını seçmek için. Tarihi kilisenin kubbesinden 100 İncil'i birer birer aşağıya attılar. "Yaratıcı kendi kitabını yere düşünce korur, biz de gerçek İncil'i buluruz" dediler. Kubbeden aşağıya atılan 100 İncil'den sadece biri yıpranmadı. Onda da Yunan mitolojisinde Tanrı'nın oğlu Zeus'tan esinlenerek kaleme alınan satırlar vardı. Ve İsa'yı Tanrı'nın oğlu ilan ediyordu.
Asırlar boyunca üç Tanrılı ve daha önemlisi bir insanı Tanrılaştıracak bir dine böyle adım atılmış oldu. ÜST AKIL işte böyle bir şeydi.
Geçtiğimiz haftalarda Başbakan Davutoğlu ile Macaristan'a gittik. Orada genç Türklerle karşılaştık. İçlerinden biri bana bastırdığı kitabı hediye etti. Üzerinde "Macarca Kur'an-ı Kerim" yazıyordu. Neden Macar dilinde Kur'an-ı Kerim tercümesine ihtiyaç duyduklarını sordum. "Bizden önce başkası da Macarca Kur'an-ı Kerim bastırıp dağıttı burada. İçinde tahrifat ve değişiklikler yapılmıştı. Mesela 'Hz. Muhammed bu ayetleri Tevrat'tan almıştır' diye bol bol not düşülmüştü içinde" dediler. O Kur'an-ı Kerimi ilk Macarcaya çevirip, basan bir Yahudi'ydi.
Hedefe ulaşmak için kavgaya, şiddete hiç gerek yoktu. Zekayı kullanmak yetiyordu.
Kur'an-ı Kerim yazıp dağıtan AKIL, İslam coğrafyasında örgütler de kurar, uzaktan yönetir, müslümanı müslümana kırdırarak kendine kazanımlar elde etmekte zorlanmazdı. Adamlar hep bunu yaptı. CIA ajanı Edward Snowden "IŞİD İsrail'in güvenliği için kuruldu" diye boşuna söylemiyordu. Kafa kesen bir örgütle dehşet salıyorlar, İslamafobi oluşturuyorlar, İslam dünyası ordularını birbirine kırdırıp zayıflatıyorlar, bir taşla yüzlerce kuş vuruyorlardı. İsrail Dışişleri Bakanı Liberman "Bize karşı olan Arapların kafasını kesmek lazım" diyordu önceki gün.
Söylemediği tek şey vardı; "Bunu bizim yapmamıza gerek yok, yaptırdığımız taşeronlar var zaten..." Bir sene içinde 64.4 milyar dolarlık silah sattılar dünyaya.
En büyük alıcı ise terör korkusu yaşatılan S.Arabistan'dı. Hem Arapları Araplara kırdırıyorlar, hem de en büyük silah satışını Araplara yapıyorlardı. Dedik ya ÜST AKIL buydu işte. Dünkü yazımda Osmanlı'nın borç faizlerinin yarısını ödememe kararı aldığını yazmıştım. 1875'teki bu faiz indirimi kararı Osmanlı'nın yıkılışına neden oldu. İngiliz politikacı Gladstone ortalığı ayağa kaldırıp, Dolmabahçe sarayına "Diktatör" diyerek savaş açtı. Bulgarların ayaklanmasını destekledi. Rusları Bulgar ayaklanmasının içine sokup Osmanlı ile karşı karşıya getirdi. Osmanlı'ya "Savaş çıkarsa arkanızdayız" dedi. Ruslarla-
Osmanlı'yı konferanslar düzenleyerek bir araya getirip güya HAKEM rolünü üstlendi. Perde arkasında Rusları inanılmaz tezgahlarla kışkırttı. Rus-Osmanlı savaşı çıktığında "Ben yokum" diyerek sıvıştı İngilizler. Savaş sonrası ne Bulgarlar kaldı, ne Hersek, Karadağ ve Sırbistan. Gladstone "Balkanlara özerkliği benim AKLIM kazandırdı" diyerek meydanlara çıktı.
Bu AKIL onu Başbakanlığa kadar taşıdı.
İngiltere'yi de dünya Finans İmparatoru yaptı. Bırakın mermiyi tek kurşun atmadan Osmanlı'yı yıkma dönemine FAİZ ayaklanmasıyla geçtiler. Ve sonrasında da "Ermeni kartı"nı oynadılar. İçerideki TÜRK görünümlü HİZMETÇİLERİ de kullanarak bir imparatorluğu paramparça ettiler. Londra'daki FAİZ LOBİSİ, çaldıkları paralar azalacak diye milyonlarca insanın ölümüne sebep oldu. Onlar hep cesetler toprağa verilirken geldiler ve istediklerini alıp götürdüler. AKLI olan çocuklarına sahip çıkar. İnsanları sokaklara çağıranların gerçek yüzünü her gün, her saat anlatır. Çünkü bu ülke bizim, hepimizin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.