
"KRAVATLA BOĞAZINI SIKTIK"
Elazığ Adliyesi 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya 'kasten öldürme' suçundan yargılanan şüpheliler Cevdet Ş., Temur Ş. ve Azime Ş. İle sanık ve tanık avukatları katıldı. Cevdet Ş. öldürülen Ruhi Canpolat'ı Temur'un önce bıçakladığını bağırmasın diye de kravatla boğazını sıktıklarını savundu.

"RUHİ'Yİ TEMUR ÖLDÜRDÜ"
Mahkeme heyetine karşı savunmasını yapan tutuklu sanık Cevdet Ş., "Arabayla Ruhi'nin evinin oraya gelince Temur'un Ruhi ile kavga etmiş olabileceğini düşündüm. Temur bana birlikte eve çıkağımızı söyledi ve arabadan inerek birlikte eve çıktık. İçeri girdik salonun ortasında battaniyeye sarılı halde bohça şeklinde cesedi gördüm, ne olduğunu sorduğumda Temur bana Ruhi'yi öldürdüklerini söyledi. Ben de kendilerine kızdım ancak yapabileceğim bir şey kalmamıştı. Azime'nin köyüne cesedi götürmeyi düşündüklerini ancak o tarafta jandarma olduğundan dolayı götüremediklerini söylediler. Sonra da benden yardımcı olmamı ve bizim o taraflarda bir yere cesedi götürmeyi teklif ettiler. Ben de battaniyeden cesedi çıkartıp yorgana sarmalarını söyledim. Birlikte battaniye içerisindeki cesedi yorganın içerisine sardık. Ben Temur Ş. ve Cevdet S. birlikte yorgana sarılı cesedi alarak evden çıkartarak pikaba koyduk. Pikapla da Sarıçubuk köyüne götürdük. Boş bir tarlada çukur gibi bir yer vardı buraya gittik ve ben o sıra yanlarından ayrıldım. Eve gittim ve 2 tane kürek getirdim. Ben Cevdet ve Temur birlikte cesedi bu çukura battaniye ile birlikte gömdük ve küreklerle üstünü kapattık. Kürekleri ben eve götürüp bıraktım tekrar hep birlikte ruhinin evine döndük. Ben cesedin parçalanıp parçalanmadığını bilmiyorum ben eve gittiğimde ceset battaniyenin içindeydi. Bu olaya karıştığım için çok pişmanım. Benim bu olaydan önce Azime ile hiçbir şekilde gönül ilişkim olmadı. Ancak kardeşim Temur'un bu olaydan bir iki ay önce Azime ile aralarında gönül ilişkileri başlamış, ben bunu daha sonradan öğrendim. O da şu şekilde oldu, Ruhi ölmeden bir iki ay önce biz Ruhi ile birlikte alkol aldığımız sırada Ruhi bana 'Kardeşin bize gelmesin, ben evden işe gidiyorum eve döndüğüm zaman gündüz vakti Temur'un benim evimde olduğunu ve yattığını görüyorum. Bundan dolayı da rahatsızım kardeşine söyle benim evime gelmesin' dedi. Ben Ruhi'nin Temur ile Azime arasında ilişki olduğundan şüphelendiğini anladım ve bunun üzerine Temur ile konuşarak bir daha evlerine gitmemesini söyledim. Olay sabahı Azime'yi Mustafa'lara götürdüğüm sırada kendisiyle konuştum. Ruhi'yi önce bıçakladıklarını daha sonra bağırmasın diye kravatla boğazını sıktıklarını söyledi. Azime'ye kiminle birlikte eylemi gerçekleştirdiklerini sorduğumda ise bana söylemedi. Hasan S. ben tutuklanmadan önce beni aradı. Nerede olduğumu sordu bende işte olduğumu söyledim. Yanıma beyaz bir pikap ile geldi. Birlikte araba ile bir yere gittik. Bana, 'Sen suçu kabul et zaten tutuklanacaksın. Suçu üstlenmezsen senin annen, kardeşlerin ve çocuklarını öldürürüm' dedi. Ben olayı o zaman kabul ettim" dedi.

"ARKADAŞLARI SIRAYLA BANA TECAVÜZ ETTİ"
O akşam Ruhi'nin işe gittiğini belirten Ruhi'nin eski, Temur'un yeni eşi Azime Ş. İse "Gece 24.00 sıralarında eve döndüğünde yanında 3 kişi vardı. Bu kişiler takım elbiseliydi ancak kravat takmamışlardı. Temiz kıyafetli insanlardı. Kapıyı Ruhi açtı, ben bu sırada yatak odasında yatmak üzereydim. Kapıyı hafif aralayıp bu kişileri gördüm ve Ruhi yanıma geldi. Kim olduklarını sorduğumda bana, arkadaşları olduğunu ve benim tanımadığımı söyledi. Biz o gün beni köye göndermediği için Ruhi ile tartışmıştık. Yatak odasından çıkmadım. 10-15 dakika sonra eve gelen 3 şahıstan birisi yatak odasına geldi. Bu şahıs bana tecavüz etti. Ben karşı koydum ancak bu şahıs içeri girer girmez benim elimi bağladı. Ben ayaklarımı yere vurarak ses yapmaya çalıştım ancak bu şahsa karşı koyamadım. Bu şahıs odadan çıktı, daha sonra ikinci bir şahıs daha geldi o da bana aynı şekilde tecavüz etti. Onların ardından üçüncü şahıs da odaya gelerek, 'Kocan, seni bunlara satmış' diyerek odadan çıktı. Benim ellerimi bana ait olan yazma ile önden bağlamışlardı. Üçüncü şahıs odadan çıktıktan sonra ben ellerim bağlı halde odada bir süre kaldım. Bu sırada içeriden kapının sesini duydum ve bu kişilerin evden gittiklerini anladım. Sonra odaya Ruhi gelerek ellerimi çözüp bana vurmaya başladı. Yumruk atarak kafama ve omuzlarıma vurdu. Saçımdan sürükleyerek salona götürdü o sırada benim burnum kanıyordu. Salonda da bir müddet bağırarak kızdı. Yerdeyken beni dövdüğü için ben bir süre sonra orada sızmışım. Ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak hava halen karanlıkken kendime geldim. Uyandığımda Cevdet Ş.'nin kanepede oturduğunu diğer kanepede ise Ruhi'nin oturduğunu gördüm ben hemen yatak odasına doğru geçerek kıyafetlerimi değiştirdim. Yatak odasında bekledim. Bu sırada Cevdet ve Ruhi'nin tartıştıklarını ve bağırışlarını duydum. Sabaha doğru Cevdet ve Ruhi'nin birbirlerine vuruyorlarmış gibi seslerini duydum. Ben salonda Cevdet ve Ruhi'yi gördüğümde Cevdet kanepenin üzerinde normal bir şekilde oturuyor, Ruhi ise gömleği açık pantolonu ise üzerinde duruyordu. Salonda alkol şişesi görmedim. Bir süre sonra tartışmalarının sonlandığını fark ettim" cümlelerini kullandı.