Son dakika! Küçük Ali Emir’in ölümünün ardından hemşireden kan donduran itiraflar

Son dakika haberleri… İstanbul Halkalı'daki özel bir hastaneye Ağustos 2019 tarihinde müracaat eden Sema-Emir Şahin çiftinin yedi aylık bebeği Ali Emir'in kuşkulu ölümüne ilişkin görülen davada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Üçüncü defa görülen duruşmada Ali Emir'in hemşiresi zanlı P.Y., bebeğe yüksek doz ilaç verildiğini itiraf etti. İşte hemşirenin kan donduran açıklamaları...

Giriş Tarihi: 18.11.2021 16:06 Güncelleme Tarihi: 18.11.2021 16:21

Son dakika! Küçük Ali Emir’in ölümünün ardından hemşireden kan donduran itiraflar

Son dakika! İstanbul Halkalı'daki özel bir hastaneye Ağustos 2019'da başvuran Sema-Emir Şahin çiftinin yedi aylık bebeği Ali Emir'in kuşkulu ölümü Türkiye'de yankı uyandırmıştı.

8 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Yürütülen soruşturma sonucunda davaya Sağlık Bakanlığı müdahil olmuş, hastane başhekimi Hakan Hasdemir ile çalışma izni olmamasına rağmen Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Y.'nin kaşesiyle rapor düzenleyip hasta bakan Ramina Rzayeva hakkında 2 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

"DİPLOMASI OLUP OLMADIĞINI BİLMEM"

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan davanın üçüncü duruşması Küçükçekmece 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren hemşire P.Y. çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. P.Y. ifadesinde, hastaneye "Doktor Ramima ile görüştüm, gerekli tetkikleri istedi, önce akciğer filmi çekildi, damar yolu açıldı kan alındı tedavisine başlandı, doktor hastanede ilk nöbeti olduğunu bana söyledi, ben de daha önceden Ramima hanımı görmedim, diploması olup olmadığını kaçak çalışıp çalışmadığını bilmem, Barış Y. adlı başka bir doktorun kaşesi ile işlemler yapılır...

"BUNA BEN YARDIMCI OLAMAM"

Benden hastanenin işleyişini, nasıl ilaç girişi olduğunu sordu, ben de 'buna ben yardımcı olamam' deyip onu bizden sorumlu olan kişiye yönlendirdim, çocuğun takibini çok güzel yaptı fakat işleyişi bilmediği için yani sistemi bilmediği için benden yardım istedi.

"KONTROL ETMEDEN ÇOCUĞA VERDİM"

Ben de yardımcı olamayacağımı söyledim, çünkü benim yetki alanımda değildi. İlaçların sisteme girildiğini gördüm, gördüğümde ilaç dozu yanlış girilmişti, ben de hemen eczaneyi aradım, bu çocuğa bu dozun fazla olduğunu düzeltilmesi gerektiğini söyledim. Onlar da düzelttiler sistemde çocuğa verilen ilaç dozu normal gözüktü. Ancak hastaneye gelen ilacın dozu sistemdekinden daha fazlaydı. Olması gereken doz oranı beş yüz ya da binde bir olması gerekirken gelen doz oranı binde beş yüzdü... Ben bunu çocuk öldüğü zaman öğrendim ama sistemden doz oranı düzeltildiği için kontrol etmeden çocuğa bunu verdim.

"SIRTINA VURDUM"

Daha sonra çocuk huzursuzlanmaya ve ağlamaya başladığı için sorumlumuza haber verdim, hatta doktor hanım kontrol etti, parol verdi. Parol verince çocuk biraz rahatladı, daha sonra kendi serumuna geçince tekrar ağlamaya başladı. Ben mama kalıntısı kaldığı için çocuğun ağladığını düşündüm. Hatta sırtına vurdum. Daha sonra ağlama kesilmediği için de mavi kod verdim" dedi.

Mahkeme, duruşmayı 22 Şubat 2022 tarihine erteledi.