Aile dramında vicdan kararı!

Annesine saldıran babasını bıçaklayıp ölümüne neden olan genç öğretmen Nisa A. hakkındaki tutuklama talebi ilgili kanundaki ‘meşru savunma ve zorunluluk hali’ gerekçesine dayandırılarak reddedildi.

Giriş Tarihi: 01.10.2021 08:45

İstanbul Kartal'da Almanca öğretmeni Nisa A. (24), tam da yıllarca savunmaya çalıştığı 'kadın hakları'nı korumaya yönelik bir projeye katıldı. 22 Haziran'da projedeyken kardeşinden gelen telefonla sarsıldı. Telefonun ucundaki ses, ilk olmayan ancak son kez yaşanacak bir olayı anlatıyordu. Yıllardır yaşadıkları bir tabloyu kardeşi yine genç kadına aktarıyordu: "Abla acil eve gel. Babam zil zurna sarhoş. Bizi dövüyor." Bu sözler, birçok insan için sıra dışı ancak Nisa A. için alışılagelmiş türdendi.

İŞYERİNDE SARKINTILIK:
İddiaya göre, garson olarak çalıştığı mekanda bir kadına sarkıntılık yaptığı için kovulan babasını, kardeşini ve annesini darp ederken gören Nisa A., babasını durdurmaya çalıştı. İşler, alkollü babanın mutfaktan bıçak almasıyla çığrından çıktı. Adnan A. o bıçağı eşinin göğsüne doğru savurdu. Bu sırada Nisa A. babasını bıçakladı. Adnan A. öldü.

İSTİSMAR İDDİASI:
Hayatının baharında baba katili olan genç kadın tutuklanma talebiyle İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Nisa A., acı hikayesini mahkemede gözyaşlarıyla anlattı: 4 kişilik bir aileyiz. Babam alkol bağımlısı. Sürekli anneme şiddet uygulardı. Bana çocukluğundan beri istismarda bulunuyordu. Huzurumuz, olaysız geçen bir günümüz kalmamıştı. Babam, kardeşimi ve annemi darp ediyordu.

Babam, borçları nedeniyle anneme, 'Bu iş olacak iş değil, kısa yoldan kızımla seni satacağım' dedi. Annem çıkışınca onu dövmeye başladı. Saçlarından tutarak sürükledi. Annemi babamın elinden kurtarmaya çalışırken polisi aradım. Babam fark edince telefonumu fırlattı ve mutfaktan bir bıçak alarak bize yöneldi. O sırada elindeki bıçağı düşürdü. Bıçağı aldım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Babam bu durumu fark edince bana saldırmaya başladı. Elimdeki bıçak kazayla babamın bacağına saplandı. Babam gözü dönmüş halde kendini iyice kaybetti. Babam yaralandıktan sonra bıçağı annemin göğsüne doğru savurdu.

Annemi kurtarma içgüdüsüyle bıçağı babama sapladım. Şoka girdiğimden bazı anları hatırlamıyorum. Birçok kez evden kaçtık. 1 yılda 4 kez okul değiştirdim. Bizi bulup silah zoruyla eve getirdi. Hep düzelecek diye ümidim vardı. Birgün her şeyin iyi olacağını düşünüyordum. Hep iyi olsun diye çalıştım.Ne öldürme ne yaralama kastım yoktu.

"AİLEM İÇİN KENDİMİ FEDA ETTİM":
Annem boşanma davası açtı ancak silah zoruyla babam vazgeçirdi. Annem kalp hastası. Ailem için kendimi feda ettim. Babamı değiştirebileceğime inandım. Onun gözünden hiçbir zaman sevilmedim. Bıçak babamın eline geçseydi, şu an iki çocuk bir kadın cinayeti ile karşı karşıya kalacaktınız. O şu an cinayetten dolayı benim olduğum yerde olacaktı. Çok pişmanım. Hayatım boyunca bu tarz eylemlere maruz kalan çocuklara yardımcı olmak için uğraştım. Böyle bir şey olmasını asla istemezdim.

'BERAAT ETME İHTİMALİ VAR'
Bir aileyi darmadağın eden hikâyenin ardından salondaki güvenlik güçleri ve görevli memurlar bile gözyaşlarına hakim olamadı. Anlatılanlardan sonra İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği genç kadınla ilgili tutuklama talebini reddetti. Gerekçesinde ise, babanın kızına, oğluna ve eşine karşı açıkça haksız saldırıda bulunduğunu, Nisa A.'nın haksız saldırıya karşı o an ki durum ve imkanlarla saldırıyı engellemek için yapabileceği hiçbir ihtimal ve imkân kalmadığını kaydedildi.. TCK'nın 'meşru savunma ve zorunluluk hali'nin uygulanma ihtimalinin çok yüksek olduğunun altını çizen hakimlik, yargılamada Nisa A.'nın beraat etme ihtimali olduğunu da vurgulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.