Jinekolog muayenehanesindeki cinayet davasında karar: Ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 10 yıl 6 ay hapis
Kağıthane'de 2005 yılında ağzını bantlayarak 23 yerinden bıçaklayıp Mualla Irmak’ı öldüren ve 15 yıl sonra yakalanan Irak uyruklu Mohammed Kamal Majid Berkhtar’a 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 'Zorla ırza geçme' suçundan da 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık Mohammad Kamal Majid Berkhtar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmada şikayetçiler maktul Mualla Irmak'ın eşi Mustafa Irmak ve maktulün kızı Sedef Irmak ile taraf avukatları ile Aile Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.

"İÇİNDE OLAN BÜTÜN İNSANLARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUM"
Duruşma savcısı, önceki celse verdiği sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 10,5 yıl hapis talebinde bulunduğu mütalaayı tekrar ettiğini belirtti. Mütalaaya karşı söz verilen şikayetçiler Mustafa Irmak ve Sedef Irmak, mütalaaya katıldıklarını belirttiler. Sedef Irmak, "Sanığın ve olayın içinde olan bütün insanların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

"GERÇEK KATİL ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZMEKTEDİR"
Şikayetçilerin avukatı Esra Köroğlu da "Mütalaaya katılıyoruz. Huzurda bulunan sanık bu cinayeti tasarlayarak, planlayarak vahşice duygularla işlemiştir. 23 tane bıçak darbesi, yanında iki bıçak ve koli bandıyla maktülü öldürmek için diğer katil Serkan ile birlikte buraya hazırlıklı gelmişlerdir. Her ne kadar olay günü gördüğünü, olaydan haberi olmadığını iddia etse de beyanlarının hiçbiri doğru değildir. Sanıklar, bu cinayeti başkasının azmettirmesiyle yapmışlardır. Çünkü bu kişilerin doğrudan maktülle bir tanışıklığı yoktur. Gerçek manada adaletin tecellisini talep ediyorum. Yanımda görmüş olduğunuz kızcağız 16 yıldır annesiz kalmış, 16 yıldır ağlamaktadır. Çünkü gerçek katil elini kolunu sallayarak dışarıda gezmektedir. Bu canavarca hissiyata, koli bantlarıyla ve bıçakla gelerek cinayeti işlemeye sevk eden kişi bu dosyada kendini kurtarmamalıdır. Sanığa sorulmalıdır, kimin yönlendirmesiyle işledikleri ortaya çıkarılmalıdır. Artık adalet yerini bulmalıdır ki insanların yüreğine bir nebze su serpilsin. Bırakın vahşice öldürülmesini arkasından 'su testisi su yolunda kırıldı, masaj salonunda çalışıyor' diye iftiralar atılmakta, maktülün vajinasında DNA'sı bulunduğu halde bu kişi hakkında takipsizlik kararı verilmektedir. Bu kişi hakkında tekrar suç duyurusunda bulunulmasını ve soruşturma başlatılmasını talep ediyorum. Hiçbir indirim uygulanmaksızın en üst hadden bunca yıl isim değiştirerek kaçarak bu cinayeti işleyen kişinin en üst hadden cezalandırılmasını talep ederiz" dedi.
Aile Bakanlığı avukatı Hatice Boz da cinayetin eylem birliği içerisinde işlendiğini, içeriden yardım almadan yapılmasının mümkün olmadığını belirterek "Sanığın üst hadden cezalandırılmasını ve vajinasında DNA'sı tespit edilen Mustafa'ya ilişkin de nitelikli cinsel saldırı suçundan suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz" diye konuştu.



