Göz alabildiğine uzanan yeşil ormanlar, turkuazın binbir tonunu barındıran denizler, kıyıya yaslanmış antik kentler ve Akdeniz güneşi altında büyüleyici bir güzellik! Türkiye'nin güneybatısında, Antalya'dan Fethiye'ye uzanan bu eşsiz kıyı şeridi, bir tatil destinasyonu olmanın yanı sıra ruhunuzu dinlendirecek bir kaçış noktası. Türk Rivierası olarak da bilinen Turkuaz Sahili, geçmişle bugünü harmanlayan eşsiz atmosferiyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çekiyor. İşte doğal ve kültürel zenginliklerle dolu, Türkiye'nin antik cenneti ve Turkuaz sahili…
Turkuaz Sahili, Türkiye'nin güneybatısında Antalya, Muğla ve kısmen Aydın, İzmir ve Mersin illerine kadar uzanan kıyı şeridini kapsar. Türk Rivierası olarak da anılan bu bölge, berrak suları, altın sarısı kumsalları, tarihi kalıntıları ve doğa harikası koylarıyla yalnızca Türkiye'nin değil, dünyanın da gözde turizm destinasyonları arasında yer alır. Antik harabeler, masmavi koylar, kültürel zenginlik ve huzurlu yaşam… İşte huzuru bulabileceğiniz ve kültürel zenginlikleri keşfedebileceğiniz bir tatil alanı…
Antik Kentler ve Mitolojik İzler
Turkuaz Sahili, zengin tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. Likya Uygarlığı'nın izlerini taşıyan Xanthos, Tlos, Arykanda, Patara ve Myra gibi antik şehirler, tarih meraklılarına ve kültürel keşifler yapmak isteyenlere hitap ediyor.
Efes'teki Artemis Tapınağı ve Bodrum'daki Halikarnassos Mozolesi ile Antik Dünyanın Yedi Harikası'ndan iki tanesine ev sahipliği yapıyor. Roma imparatorluğundan Mark Antony'nin Türk Rivierası'nın güzelliğine aşık olduğu ve sevgili Kleopatra için bir düğün hediyesi olarak seçtiği söylenir.
Doğayla Tarihi Buluşturan Yürüyüş Rotaları
Yaklaşık 500 kilometre uzunluğundaki Likya Yolu, doğaseverlerin gözdesi! Dağların arasından geçen patikaları ve antik kalıntıları ile benzersiz bir yürüyüş rotası sunuyor. Geçmişin izlerini bugüne taşıyan manzaralarla süslenen bu yolda yürüyüş yaparken, manzara uğruna ter dökmeye değer.
Her Mevsim Yaşanabilir Bir Bölge
Turkuaz sahili ılıman iklimi ve doğal güzellikleri ile her mevsim yaşanabilir bir bölge olarak dikkat çekiyor. Zeytinlikler, bağlar ve organik tarım alanlarıyla çevrili bu bölgede hem şehir yaşamının olanaklarına ulaşmak hem de kırsal huzurun tadını çıkarmak mümkün.
