Türkmenistan’da Erdoğan-Putin zirvesi! Barış için adım atılacak mı?
Güncelleme:12.12.2025 11:08
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber canlı yayınında Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkmenistan ziyareti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Müderrisoğlu, Rusya-Ukrayna savaşındaki son durum, Batı'nın tutumu ve Türkiye'nin barış sürecindeki rolü hakkında tespitlerini paylaştı.
ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ VE ZAMANLAMA
Görüşmenin Türkiye saatiyle 12.15'te gerçekleşeceğini belirten Okan Müderrisoğlu, Türkmenistan'daki programın iki liderin yüz yüze görüşmesi için iyi bir vesile olduğunu ifade etti. Telefon görüşmelerinin ötesinde olan bu temasın, Rusya-Ukrayna barışı için Avrupa Birliği ve ABD tarafında uyumlaştırılmaya çalışılan farklı çözüm mekanizmaları açısından önem taşıdığına dikkat çekildi.
AVRUPA VE ABD'NİN SAVAŞA YAKLAŞIMI
Okan Müderrisoğlu, Avrupa tarafının kendisini büyük bir güvensizlik içinde hissettiğini ve Rusya'yı açık bir tehdit olarak gördüğünü belirtti. NATO Genel Sekreteri Rutte'nin açıklamalarına atıfta bulunarak, İtalya, Fransa ve yer yer Almanya'nın Avrupa'nın kendi güvenlik mimarisini kurmadığı takdirde güvende olamayacağı görüşünde olduğunu aktardı.
ABD'nin ise Zelenskiy üzerinde özellikle Donbass bölgesindeki toprak kaybı ve Rusya'nın işgal ettiği toprakların yanı sıra bazı yerleşim yerlerinin teslim edilmesi noktasında ciddi bir baskı kurduğunu ifade etti. Ukrayna için toprak kaybını kabullenmenin zorluğuna değinen Okan Müderrisoğlu, asıl önemli konunun geleceği garanti altına alacak güvenlik mekanizmaları ve taahhütler olduğunu, ancak Avrupa'nın bu konuda elini taşın altına koymak istemediğini vurguladı.
TRUMP MANTIĞI VE FİNANSMAN SÜRECİ
Okan Müderrisoğlu, ABD'nin Trump mantığıyla hareket ederek süreci bir finansman modeline dönüştürdüğünü söyledi. Rusya'nın Avrupa bankalarında dondurulan yaklaşık 300 milyar dolarlık varlığına dikkat çeken Müderrisoğlu, Trump'ın planını şu şekilde özetledi:
Bu paranın ilk etapta 100 milyar dolarının Amerikan bankalarına aktarılması, bunun hibe değil kredi olarak Ukrayna'nın altyapı projelerinde kullanılması ve bu sürecin Amerikan firmaları tarafından organize edilerek diğer ülke firmalarının alt yüklenici olması hedefleniyor.
KAÇIRILAN İSTANBUL FIRSATI VE İNGİLTERE'NİN ROLÜ
Savaşın esasen iki yıl önce bitebileceğini hatırlatan Okan Müderrisoğlu, İstanbul sürecinde önemli bir mekanizma kurulduğunu ancak o dönem İngiltere'nin başını çektiği ülkeler topluluğunun Rusya'yı yıpratmak amacıyla süreci engellediğini belirtti. Bu ülkelerin Ukrayna'ya silah desteği vererek "Ukrayna'yı savaştırdıklarını" ve ülkenin yıkımına seyirci kaldıklarını ifade etti.
BARIŞIN ADRESİ: TÜRKİYE
Bugün gelinen noktada işin renginin belli olduğunu söyleyen Okan Müderrisoğlu, ABD, Londra, Brüksel veya Paris'te müzakere edilen metinlerin nihai anlaşma zemini için çok büyük olasılıkla İstanbul'a taşınacağını öngördü. Türkiye'nin her iki tarafla konuşabilen, ahlaki duruşu ve saygınlığıyla özgün bir konumda olduğunu vurgulayan Müderrisoğlu, Başkan Erdoğan'ın Aşkabat'ta verdiği mesajların ve Gazze konusundaki hassasiyetinin de bu çerçevede kıymetli olduğunu belirtti.
Müderrisoğlu sözlerini, "Türkiye uluslararası toplum nezdinde adil bir barışı tesis edebilecek çok özel bir konumu temsil ediyor. Uluslararası barış müzakere masasının markası Türkiye, Erdoğan da bunun garantisi gibi duruyor." ifadeleriyle tamamladı.