EOKA terör örgütü,
binlerce Kıbrıs Türk'ünün canını aldı.

"Kanlı noel" kavramının sebebi o fotoğrafın akıllara kazınmasına neden oldu.
Peki, vahşetin failleri kimdi? EOKA neydi ve ne istiyordu?

Bu soruları yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "O Enosis hayaliyle ilk önce İngiliz döneminde bir başkaldırı şeklinde ama esas itibariyla Türklere karşılar. Çünkü milli hedef ta o zamandan Enosis. Enosis'in, yanı Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması için de terör örgütü ve ona göre bir takım yeraltı organizasyonlarıyla, Yunanistan'dan Yunanlıların da buraya getirilmesi suretiyle, gerçekten bir teşkilat. Bu teşkilatın adı da EOKA! Bu terör örgütü buranın tamamıyla Yunanistan'a bağlanması için kurulan bir örgüttür." ifadelerini kullandı.

"Ne Türkleri ne de onlara verilen hakları istemiyoruz" diyordu ırkçı teröristler.

Türk halkını yok etmeye kararlılardı. Üstelik destekleri de büyüktü. Yunanistan'dan silahlar getirildi.
Bu esnada, dönemin Kıbrıs Başpiskoposu Makarios ise adeta ateşe körükle gidiyordu.
Örgütü iyice doldurdu.

Gizli görüşmelerin konusu kan dökmeleri için teşviklerden başka bir şey değildi.

"Ankara bir şey yapamaz" dedi. Halkların barış içinde yaşamasını sağlaması gereken bir konumdayken,
o, saldırı emri verdi.

21 Aralık 1963'te başlayan saldırıların adının "kanlı noel" olarak anılmasının sebebi ise, 24 Aralık'ta, yani noel gününde gerçekleşen o olay...

Türklere silah doğrultan, Türk bölgelerine ateş açan, Türk köylerinin elektriklerini kesen, erkeklerini rehin alan bu devlet destekli terör örgütünün
bile yapamayacağını düşündüğü bir şey oldu o noel akşamı...

Doktor Binbaşı Nihat İlhan... O gün EOKA'nın saldırdığı Türk köylerinin yaralarını sarmak için görevinin başındaydı.
Vatan mücadelesine kendini adamış bir asker ve doktordu. Ama o da EOKA'nın o geceki adresinin Kumsal Mahallesi olacağını bilemedi.
Terör örgütü, Binbaşı İlhan'ın evine girdi. Eşi Mürüvvet Hanım, 6 yaşındaki murat, 4 yaşındaki Kutsi ve daha altı aylık oğlu Hakan'ı katletti.
Bu o kadar vahşi bir katliamdı ki, anne ve üç çocuğunu saklandığı küvette buldu terör örgütü.
Ve canlarına orada kıydı.

O andan itibaren, o fotoğraf akıllara, "kanlı noel" diye kazınacaktı...

Kanlı noel, hem fotoğraflanması hem de uluslararası basına yansıması sebebiyle EOKA denince akla ilk gelen saldırılardan olsa da,
Kıbrıs Türklerinin çektikleri maalesef bu saldırıyla sınırlı değildi...

Gözünü kan bürümüş teröristlere karşın, bir varoluş mücadelesi verilecek ve o günler hafızalardan hiç silinmeyecekti.

Türk halkını adadan silmek. Ardından adayı Yunanistan'a ilhak etmek.
Bu kadar karanlık, bu kadar net bir talebi vardı terör örgütünün.

Makarios arkalarındaydı. Başpsikopos ve terör örgütünün o dönemde arası çok iyiydi.
Önlerinde hiç bir engel olmadığını düşünüyorlardı.
Saldırılar sürdü...

Terör örgütü tüm caniliğiyle kan döküyor, insanları yerinden ediyordu.

Bu da yetmedi, ulaştırılmak istenen yardımları engellemeye çalıştı...

Türkiye'den gelen yardımlara, Kıbrıs limanlarında bekleyen teröristler vergi kesmeye kalktı.

Vatanlarından edilmek istenen Kıbrıs Türkleri, terörün her yüzünü gördü...

Toprakları için kahramanca canını verdi... Ve o kahramanlardan arda kalanlar,
şehit onları hiç unutmadı.

EOKA, sırf daha fazla türk öldüremediği için o kadar bilenmişti ki, örgütün adını güncelledi.
EOKA-B haline getirdi. Kendi iç hesaplaşmalarına başladı.

Ve o iç hesaplaşmalar,
1970 yılında makarios'a bir suikast girişimine sebep oldu...

Makarios suikast girişiminden sağ kurtuldu ama 1974 yılında kendisine bir askeri darbe düzenlenmesini engelleyemedi...

Ne var ki, bu faşist terör örgütünün son darbesi, tarihin karanlık sularına gömülmeleri için ilk adım olmuştu.

O bildiri yapıldığında, Türk askerini zaman farkı nedeniyle söylenilen saate adaya varmamıştı.
Rum Kesimi Türk askerinin hiç gelmeyeceğinden o kadar emindi ki,
Rum radyolarında "Bekledim ama gelmedin" şarkısını çalıyordu.

Fakat Türk askeri adaya gelecekti.

Bayrak radyosu ise karşılık olarak o meşhur şarkıyı çaldı...

"Sonrası malum... 1974'te Türk askeri adaya ayak bastı. Harekat mutlak Türk zaferiyle sonuçlandı. Başka bir deyişle, Ayşe tatile çıktı, EOKA terör örgütü ise ait olduğu karanlığa hapsolup, yok oldu...