Trump'ın Gazze planı: Hedefi Arap Ligi’nden taviz! Paralı asker ve PKK riski

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye yönelik açıklamaları içinde çelişkiler barındırıyor. Gazze'deki nüfusun durumu, Ürdün ve Mısır’ın içinde olduğu bölgesel savaş riski ve Arap Ligi'ne yönelik İsrail’i tanıma baskıları planın parçası olarak işliyor. Gelişmeleri A Haber canlı yayınında Güngör Yavuzaslan değerlendirdi.
Gazeteci Güngör Yavuzaslan, Trump'ın Gazze planına dair yaptığı çelişkili açıklamaları ve bölgedeki tehlikeleri A Haber spikeri Haktan Uysal'ın sunduğu Ajans Bugün'de masaya yatırdı.
Gazze'nin geleceği için önemli riskler olduğunu belirten Yavuzaslan, ABD'nin bölgeye paralı asker ve PKK'lıları getirebileceğini söyledi. Trump'ın hesapları içerisinde Gazze üzerinden Arap Ligi'ne baskı kurmak da yer alıyor.
FARKLI TARİHLER ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR
Gazeteci Güngör Yavuzaslan: Bir tabir var; 'patron çıldırdı' diye. O kadar hızlı başladı yani. Yalnız Gazze konusunda çark etti. İlk açıklamasında "Gazze'de ABD askerleri olacak" dedi, ikinci de ise "Olmayacak." dedi. Asıl Gazze ile ilgili dünyanın tartıştığı şu; bakın bir detay var siz de mutlaka dikkat etmişsiniz. İlk açıklamasında "1,5 milyona yakın Gazzeli'yi Ürdün ve Mısır'a yollayacağız" dedi ama Netanyahu ziyaretinde "1 milyon 800 bin Filistinli" dedi. Gazzeli demedi, Filistinli dedi. Hem rakamı yükseltti bu da Gazze'nin yanı sıra Batı Şeria'da da Trump'ın aklında planlar olduğunu gösteriyor. Bu uygulanabilir mi ayrı bir tartışma.
Ekran görüntüsü / A Haber
GAZZELİLER ÇIKACAK MI?
Yani Trump bunu söylüyor, Gazzeliler Gazze'yi terk edecek mi? İkincisi Gazze'den o insanları nasıl çıkartacak? Üçüncüsü Ürdün ve Mısır almıyor. Bunu nasıl sağlayacak? Ekonomi üzerinden tehdit ediyor. İki ülkenin Filistinlileri alması kendi iç dengeleri açısından da çok zora çıkarır. Özellikle Ürdün. Yani nüfusunun ciddi bir kısmı Filistinli. Bunun üzerine bir milyon daha geldiğini düşünelim. Ülkenin zaten iç dinamikleri açısından pek uygulanabilir değil. Mısır zaten duvar örüyor almamak için.
Ekran görüntüsü / A Haber
BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİ!
Gazze vahşetinden sonra Lübnan'a saldırılar başladı. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın bir açıklaması var. "Ürdün ve Mısır'da da tehlike var" dedi. Bölgesel savaş riskinden bahsetti. İşte baskı, üzerine bir ne diyelim baskı kurmaktan sonra bir çatışma mı başlayacak bu hatta? Hatta bunu da ciddi anlamda sormak lazım.
Gazze'yi devralacağız demişti, o zaman söyleyeyim. Gazze'yi ateşkesle birlikte mi devralacak? Şimdi üç aşamalı bir ateşkes var. Mevcut durumu ateşkesle mi devralacak? Hamas'la birlikte mi devralacak? İsrail Gazze'yi ABD'ye devredecekti. Bu çok önemli bakın, İsrail aklında burayı İsrail'in işgal ettiği gibi görüyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
GAZZE'DE BİR MÜCADELE VAR
Ekipler çalışarak projenin inşasına başlayacakmış. Biliyorsunuz asıl mesleği Trump'ın emlakçı. Burayı 41 kilometre bir Akdeniz sahili olarak görüyor. Bu uygulanabilir bir durum değil. Şunu vadediyor; burayı Dubai'ye çevireceğim diyor. Dünyanın her yerinden insanlar gelecek, gökdelenler, liman, orada kalan Filistinliler de çok rahat edecek. Hatta onlara bir de pasaport vereceğiz. Bir tane de Yaser Arafat Uluslararası Havaalanı yapacakmış. Böyle bir dünya yok. Burada bir mücadele var.
Ekran görüntüsü / A Haber
ARAP LİGİ'İNDEN TAVİZ İSTİYOR!
Bakın kaç günden beri ateşkesten itibaren Refah ve Han Yunus'ta olan insanlar sahilden yürüyerek Gazze, Merkez ve Kuzey Gazze'ye gidiyorlar, diğerleri yollarda. Gazze'nin yüzde 65'i yıkıldı. Geri kalanın büyük bir kısmı da ağır hasarlı. Peki bu haldeyken insanlar neden gidiyor? Burada yaşayacak, evlerini görmek için gidiyorlar. Oraya bir çadır kuruyorlar, evlerin önünde nöbet tutuyorlar. Ama bu yapacağından değil Trump altını çizerek söylüyorum Arap Ligi'nden taviz istiyor.
Ukrayna'ya diyor ki, "Ey" diyor Zelenski, "Dolar mı lazım?" diyor. "Ver madeni" diyor. Dolar mı lazım? Şimdi Suudi Arabistan'ın başını çekti Arap Ligi'ne diyor ki, "Gazze'nin iyi olmasını istiyorsan tanı İsrail'i" diyor. Otur masaya diyor. İbrahim Antlaşmaları dönemi diyor. Trump'ta kafa böyle çalışıyor. Benim her zaman söylediğim bir şey vardır; Oval Ofis'te kim oturursa otursun Siyonist İsrail'e hizmet etmek zorunda.
