ABD’nin Gazze planı soykırım suçu! Prof. Dr. Ülger A Haber’de tek tek anlattı
20 Ocak’ta başkanlık görevini devralan Donald Trump, Beyaz Saray’da soykırımcı Netanyahu ile görüştükten sonra kameralar karşısına geçti ve Gazze’yi işgal ve ilhak planını tüm dünyaya anlattı. Trump’un uluslararası hukuku hiçe sayan sözlerini A Haber canlı yayınına katılan uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger değerlendirdi ve ABD'nin İsrail'in soykırım suçuna resmen ortak olduğunu madde madde anlattı.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı basın toplantısında ABD'nin Gazze'de "yönetimi devralacağını" Gazzelilerin Gazze'yi terk edip başka bir yere yerleşmesi gerektiğini söyledi.
Trump'ın Gazzelileri başka ülkelere yerleştirme planına tepki gösteren Hamas, "Bunu, bölgede kaos ve gerginliğin reçetesi olarak görüyoruz. Gazze Şeridi'ndeki halkımız bu planın gerçekleşmesine izin vermeyecek" açıklamasında bulundu. Dünyayı şoke eden açıklamaları A Haber spikeri Cansın Helvacı'nın sunduğu Ajans Bugün programına konuk olan uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger değerlendirdi.
ZÜCCACİYE DÜKKANINA GİREN FİL
Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger: 20 Ocak'ta görevi devralan Donald Trump skandal açıklamalar yapıyor. Adeta züccaciye dükkanına giren fil gibi uluslararası hukukun ve normların kabul etmeyeceği açıklamaları peş peşe yapıyor. ABD'de doğum ile kazanılan vatandaşlığı kaldırdı ve bu husus mahkemeye taşındı. ABD'nin ticari işbirliklerini yok sayıp Kanada ve Meksika'ya ilave vergiler getirdi sonra geri adım attı. Burada benzer bir durum var.
Ekran görüntüsü / A Haber
SUÇ OLUŞTURAN SÖZLER
Trump adeta bilinçaltı ve içgüdüleriyle konuşuyor. Kurgulanmış ya da planlanmış bir durum ortada yok. Kurulu yapının çamaşırlarını ortaya dökeceğini söyledi orada süren bir kavga var. Bundan bağımsız olarak yapılan açıklamalar ise skandal ve kabul edilemez. ABD'nin bölge politikaları ile örtüşmüyor.
Gerek demokratlar gerek cumhuriyetçiler tabii ki Amerika'daki siyasal partilerin her ikisi de İsrail'e güçlü biçimde destek veriyorlar. İsrail'in güvenliği adeta ABD'deki siyasetçilerin kırmızı çizgisi hüviyetinde. Fakat bu boyutta tamamen suç oluşturacak açıklamalar daha önce yapılmamıştı. Ben bunların tamamen o anki konjonktürde ifade edildiğini bir arka planı olmadığını düşünüyorum.
Ekran görüntüsü / A Haber
TRUMP HUKUK NORMLARINI ORTADAN KALDIRIYOR
Bir başka açıdan baktığımızda Trump adeta çağdaş uluslararası hukuk normlarını da ortadan kaldırıyor. Bundan yüzyıl kadar önce 20. yüzyılın başında ABD başkanı Wilson yani bütün her türlü açıklamalarını kabul etmek durumunda değiliz ama birtakım uluslararası hukukun temel liberal kurallarını global düzeyde hakim kılmak için bir mücadele yürütmüştü. Mesela hakların kendi geleceklerini tayin hakkı, self determinasyon hakkı sonra uluslararası örgütler kurulması, itilafların çatışmaya dönüşmeden barışçı yöntemlerle çözüme kavuşturulması, serbest ticaret, barışçı bir dünya kurulması gibi birtakım ilkeler vazetmişti ve bunu zaman içerisinde pratiğe yansıttılar. İşte Milletler Cemiyetiyle yani Birleşmiş Milletler ile.
Ekran görüntüsü / A Haber
ABD SOYKIRIMA RESMEN ORTAK! İŞTE O MADDE
Trump ise bunları tamamen yok sayan açıklamalar yapıyor. Mesela söylediği kullandığı ifadeler en hafifinden halkların kendi kaderlerini tayin hakkına, self determinasyon hakkına bir ihlal oluşturuyor. Bir başka açıdan baktığımızda soykırım sözleşmesine göre de suç. 9 Aralık 1948 tarihli soykırım sözleşmesi bir etnik, dini grubun bulundukları coğrafyalardan sürüp çıkarılmasını da soykırım olarak kabul ediyor. Yani sadece fiziki varlıklarını mental sağlıklarını etkileyebilecek negatif şartlar altında tutulması soykırım olmakla kalmıyor. Aynı zamanda onların iradeleri hilafına sürgüne gönderilmeleri de soykırım. Trump'ın bu talihsiz açıklamalarının büyük ölçüde yönlendirme sonucu gerçekleştiği kanaatindeyim.
Ekran görüntüsü / A Haber
ABD DIŞINDA NE VARSA TOPYEKUN SAVAŞ PLANI MI?
Son açıklamalarının tamamen yönlendirme sonucu gerçekleştiği kanaatindeyim. Çünkü iki tane siyonist kabine var. Bir tanesi İsrail'de bunun başında Netanyahu var. Bunu ekstremist, aşırı çizgideki radikal dinci partiler de destekliyor. İsrail'de kabine işte bu soykırım cürmünü, Gazze'de vahşeti icra eden kurum.
Bir benzeri seçimden sonra ABD'de kuruldu. Yani Trump'ın kabinesine baktığımızda adeta İsrail'deki kabinenin izdüşümü hüviyetinde son derece İsrail yanlısı siyonist çizgide kişilerden oluşuyor. Şimdi bunların yönlendirmesiyle kulağına işte bu tip açıklama yapması, kendisi ikna etmesiyle Trump'ın Gazze hakkında bu tarihsiz açıklamaları yaptığı düşünüyorum. Eğer bu konuda ısrarcı olursa bu çatışmanın yaygınlaşması anlamına gelecek.
Ekran görüntüsü / A Haber
GAZZE HALKI KARARLI! ABD ORTADAN KALDIRAMAZ
Ateşkes sonrasında Gazze halkı ülkenin kuzeyine, Gazze'nin kuzeyine kitleler halinde kararlı biçimde göçüyorlar. Yerle bir olan topraklarına tekrar ulaşmak için çaba gösteriyorlar. Bunların bu kararlılığını değil Amerikan hükümeti bir başka aktör bile ortadan kaldıramaz. Uzun vadede çatışmaların bu bölgede tırmanmasına yol açacak. ABD bu tip açıklamalar yapmış olsa bile pratikte uygulamaya koyamayacak. Kendisi her ne kadar Mısır lideriyle Ürdün lideriyle konuştuğunu falan söylemiş olsa da pratikte Orta Doğu'daki aktörlerin de bu konuda bir sert bir tepki gösterdiğini görüyoruz. Suudi Arabistan iki devletli bir çözüm olmadan Filistin devleti kurulmadan İsrail'le ilişkileri normalleştirmeyeceğini söyledi. Bu açıklamayı kabul etmediğini söyledi. Başka ülkeler de bunun peşinden gelecektir.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN