Gazze'de ateşkesi şekillendiren diplomasi! Erdoğan ve Trump etkisi

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın kasım ayındaki Ankara ziyareti, Hamas’ın şartları ve Trump’ın müdahaleleriyle şekillenen ateşkes sürecinde Türkiye’nin ve Katar’ın rolü ön plana çıktı. A Haber canlı yayınına katılan gazeteci Güngör Yavuzaslan, bu süreçte diplomatik çabaların arka planını anlattı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın kasım ayındaki Türkiye ziyareti, Orta Doğu'da ateşkesin sağlanması adına önemli bir kilometre taşı oldu. A Haber Spikeri Haktan Uysal'ın sunduğu Ajans Bugün programına katılan Güngör Yavuzaslan'a göre, Blinken'ın bu süreçte Türkiye'den destek istemesi ve Hamas'ın müzakere sürecinde Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) danışması, Ankara'nın dolaylı arabulucu olarak masadaki etkisini net bir şekilde ortaya koydu.
HAMAS MİT'E DANIŞTI
Hamas'ın, İsrail'in tamamen çekilmesi ve garantörlük talebi anlaşma sürecini tıkarken, Blinken'ın Ankara temasları bu açmazın aşılmasında kritik bir rol oynadı. Hamas yetkilileri, Doha'daki müzakerelerde MİT'in görüşlerini dikkate alarak ilerleme sağladıklarını açıkça belirtti. Bu süreçte Katar'ın yoğun diplomatik çabaları ve Mısır'ın Mossad üzerindeki baskısı, çözümün önünü açtı.
Ekran görüntüsü / A Haber
ARKA KAPI GERÇEKLİĞİ
Güngör Yavuzaslan: Şimdi kasım ayından bahsediyor Blinken. Peki neredeydi? Türkiye'yi ziyaret etti. En son Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la görüştü. Şimdi bu ateşkesin sahipleneni çok Amerika Birleşik Devletleri'nde, Mısır var, Katar var, Amerika var. Herkes var. Ama arka kapısının gerçekliğini Blinken itiraf etmek zorunda kaldı. Etti demiyorum, etmek zorunda kaldı. Yaklaşık 8 aydır CIA direktörünün bu üç aşamalı planı sizlerle de yorumladık. Bazen taslak olarak yansıdı ya da bir şekilde ama kabul edilmiyordu.
Ekran görüntüsü / A Haber
HAMAS'IN ŞARTI İSRAİL'İN ÇEKİLMESİYDİ
Çünkü burada kabul edilmemesinin temel nedeni Hamas'ın şartı şuydu; anlaşmanın sonunda işgalci İsrail tamamen çekilecek. Ve İsrail'in çekilmesine taahhüt edecek garantör istedi. Bu gerçekleşmediği için bu plan uygulanmıyordu. Ve masaya dönmedi Hamas. Bunun üzerine Blinken Ankara'ya geldi. Türkiye'den yardım istedi.
Ekran görüntüsü / A Haber
MÜZAKARE ANLAŞMASI MİT'E GÖNDERİLDİ
Bir Hamas yetkilisinin Arap medyasına açık kaynaklara verdiği açıklama olduğu için bunu söyleyebilirim. Hamas yetkilisi, "Doha'da müzakere yaparken maddeleri Ankara'ya gönderdik, MİT'e danıştık" dedi. Bu çok önemli. Hamas yetkilisi açıktan söyledi. Hamas yetkilisi "Onların görüşünü alarak masada müzakere ettik." ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyeti devleti resmi arabulucu değildi ama masadaydı, Hamas'ın, Gazze ve Filistin halkının haklarını korumak için. Bunu da Türk medyasının dillendirmesi gerekir. Kamuoyuna bunu duyurmamız gerekir.
Ekran görüntüsü / A Haber
ABD VE MOSSAD'A ANLAŞMA BAKISI
Hakan Fidan, Katar'ın çok fazla emek verdiğini söyledi. Yani haklı, bu konuda söylüyorum. Yiğidi öldür hakkını ver. Katar özellikle başbakanı resmi arabulucu. Hamas'ı çok cesaretlendirdiler. ABD'nin yetkililerine ve Mosaad'a bu anlaşmayı yapmaları için baskı kurdular.
TRUMP TEHDİTLERİ
Peki Siyonist İsrail ve ABD tarafından ne oldu? Ne kadar Blinken bu ateşkes için uğraşsa da başaramadılar. ABD'nin seçilmiş başkanı Trump devreye girene kadar yapamadılar. Trump iki tane açıklama yaptı. "Ben gelene kadar esirler bırakılsın." dedi. Bakın, "Filistin, İsrail demedi. Orta Doğu kan gölüne döner" dedi. Yapar ya da yapmaz. "Esirleri bırakın" Hamas'a yönelikti. İkincisi neydi? Gitti. Netanyahu'yu yerden yere vuran bir analistin videosunu paylaştı. Trump bu video kendisi Netanyahu'ya küfür etmedi ama ettirdi. Burada taraflar mesajı aldı.
Ekran görüntüsü / A Haber
ATEŞKESİN MİMARI 2 İSİM
Biz Orta Doğu'da bakıyoruz. Göremiyoruz Mahmut Abbas'ı. Yani Türkiye'den değil. Mahmut Abbas'ı Filistin göremiyor. Mahmut Abbas'ı Allah görsün bu saatten sonra. Yani geldi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuştuysan Gazze'ye gidemiyorsan, Refah Sınır Kapısı'na gideceksin. Günün sonunda diplomatik açıdan baktığımızda iki tane mimari var. Katar büyük emek zahmet verdi. Mısır istihbaratı bu konuda özellikle Mossad üzerindeki görüşmeleri gerçekleştirdi. Ama siyaseten baktığımızda bu işin iki tane inşa edeni var. Bir Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun görevlendirdiği diplomatlar ya da istihbarat birimleri dolaylı ya da direkt. İkincisi de siyasi olarak Trump.
