"SDG 10 Mart'a uymazsa Türkiye gereğini yapar" A Haber'de çarpıcı yorum
Suriye’nin 61 yıllık baskı rejimi Baas’tan kurtuluşunun 1. yıldönümü özellikle Şam’da büyük bir coşkuyla kutlandı. Suriye’de iyileşme süreci hızla devam ederken İsrail’den bölgeyi karıştırmaya yönelik provokatif açıklamalar geldi. İsrail'in bölgedeki kaos politikasının ardından SDG'ye verilen sürenin dolmasına günler kala verilen sözün yerine getirilip getirilmeyeceği soruları gündeme oturdu. Gazeteci Ekrem Kızıltaş, konuya ilişkin açıklama yaparak "SDG 10 Mart’a uymazsa Türkiye gereğini yapar” dedi.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü özellikle başkent Şam'da büyük bir coşkuyla kutlanırken, ülkede iyileşme ve yeniden yapılanma süreci hız kesmeden devam ediyor. Ancak bu olumlu tabloya rağmen İsrail cephesinden bölgeyi yeniden kaosa sürükleyebilecek provokatif açıklamalar geldi. İsrailli bakanın "Suriye ile savaş kaçınılmaz" sözlerini A Haber'e değerlendiren Askeri Stratejist Doç. Dr. Kemal Olçar ise, olası bir savaşın yalnızca Suriye'yi değil, doğrudan Türkiye'yi hedef alacağını vurguladı. Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş ise SDG meselesine değinerek 10 Mart Mutabakatı'yla verilen sürenin dolmasına günler kala verilen sözün tutulmaması halinde bölgenin etkin gücü olarak Türkiye'nin devreye girebileceğine dikkat çekti.
HALEP'TE ASKERİ GEÇİŞ TÖRENİ
Suriye'nin baskı rejiminden kurtuluşunun 1. Yılında Halep'te askeri geçiş törenini değerlendiren Askeri Stratejist Doç. Dr. Kemal Olçar, yayınlanan askeri teçhizat ve ordu görüntülerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Suriye'de Şam'da, Halep'te halkın büyük bir katılımıyla yapılan 1. yıl dönümü kutlamaları vardı. Orada bayraklara dikkat buyurunuz. Değil mi? Bayrağın içerisinde bir tevhit bayrağı vardı tek tük. Suriye'nin yeni bayrağı vardı. Arada bir Türk bayrağı da görüyorduk hatta.
Yani düzenli bir birliğe geçilmiş. Çünkü bu törenlerden anlarsınız siz bir birliğin nasıl olduğunu. Araçlar çok zayıf elbette. Eski bunlar BTR. Şeyden kalan, Sovyetler Birliği'nden kalan şeyler. Rusya'dan destek olarak gelmiş olan tanklar 72 serisi, T-72. Bir taraftan da BTR-80 civarı şeyler var, türü araçlar var, tekerlekli zırhlı araçlar. Düzenli bir birlik haline gelmiş. Bu Suriye Milli Ordusu. Yani 8 Aralık devrimini yapan milli ordu bu. Sahaya çıkmış, sokağa çıkmış, halkın içine karışmış ve tören meydanlarında gövde gösterisi yapıyor. Bu törenin dizaynını da Türkiye yapmış sanki.
(foto- ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"ONLAR 8 ARALIK DEVRİMİNİN MİMARI"
Önce şu gösteriyi bir isterseniz şey analiz edelim. Bakın burada hep herkes sokakta. Bunların içerisinde her türlü millet var. Her türlü etnik gruptan insan var. Bir Suriye milleti oluşturmayla ilgili böyle bir sembolik tören içerisinde kaynaşmayı görüyoruz. O yüzden bu bizim için çok kritik.
İç güvenlikten sorumlu kişiler. Unutmayınız tekrar söylüyorum, o 8 Aralık devrimin mimarı bu insanlar. Bunun içerisinde Türkiye'nin de olduğunu çok net söyleyelim. Hem törensel anlamda hem bu 8 Aralık'taki devrimde. Türkiye'nin damgasını çok net görüyorsunuz burada. Tabii bakan anlamayabilir. Yani böyle bakarlar, derler ki normal işte değil.
(foto- ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"SURİYE'YE AÇILAN SAVAŞ ASLINDA TÜRKİYE'YEDİR"
Her şey yoluna giderse bir yıl sonra, ikincisinde başka bir şey göreceğiz bu şeyde. Birkaç SİHA geçecek, birkaç İHA geçecek. Üçüncü yılında, dördüncü yılında, beşinci yılında çok daha farklı tablolar göreceğiz. İsrail'in kafasındaki plan 8 Aralık'ta bitti. Plan bitmedi ama rafa kaldırdı. Şimdi ikinci yılda baktı ki iş daha da kötüye gidiyor, dedi ki biz artık burada bir savaşı çıkaralım. Suriye topraklarına çıkacak savaş Suriye ile değildir, Türkiye iledir. Yani çok net. Çünkü Suriye ile savaş kaçınılmazın şifresi Türkiye ile savaş kaçınılmazdır. O yüzden Suriye'de kim var ana mimari güç? Türkiye var. Türkiye'den başka güç var mı? Yok.
"ABD'DEN SDG'YE: SENİN RULÜN BİTTİ ŞARA İLE ANLAŞ" İDDİASI
ABD'nin SDG olanına ilişkin konuşan Olçar, Amerika'nın SDG'ye bakış açısının bölgede rolü bitmiş bir yapı olarak değerlendirildiğini belirterek şöyle söyledi:
"SDG'ye dedi ki Amerika Birleşik Devletleri: "Senin rolün bitti. Derhal Eşşara Hükümeti'yle anlaş. 10 Mart Mutabakatı'na sadık kal. 9 Temmuz falan boş ver." Saçma bir şey yapmışlardı o gün. "Şimdi tekrar Milli Ordu'yla beraber bir iş yapın ve oradaki entegrasyon sürecini Suriye'nin istediği gibi yapın" dedi.
(foto- ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
SDG'YE YÖNELİK OPERASYON MU BAŞLATILDI?
10 Mart Mutabakatıyla 2025 yılı sonuna kadar Suriye ordusuna entegre olması lazımdı. İşte kaldı 20 gün. Daha başka şeyler de var tabii entegrasyonda. Sadece orduya entegrasyonu değil de işte toprağı devredecek, enerji kaynaklarını devredecek. Hapishaneleri teslim edecek. Şunu tehdit olarak kullanıyor Mazlum Abdi denilen terörist başı: Diyor ki "Elimde 25 tane DEAŞ'lı var. Bunların 5000'i eski terörist. Bunları salıveririm" diyor. Tehdit ettiği konu bu. Amerika'dan yüz bulamadığı için şimdi İsrail basınına konuşuyor sürekli, demeç veriyor.
"GOLAN TEPELERİNDE BİRTAKIM OYUNLAR VAR"
Suriye'de üç tane problem var. Bana göre orada DEAŞ problem değil artık. DEAŞ problem değil. DEAŞ'ı alırsınız, yollarsınız memleketlerine yabancı terörist savaşçıları, Suriyeli olanları da yargılarsınız, entegre edersiniz. Çok basit. SDG problem orada. Hicriler problem Süveyda'daki. Şebbihalar problem Lazkiye'deki. Bu problemli üç tane grubu Suriye, daha doğrusu İsrail tutmak istiyor elinde. Bir şekilde kullanacak. Nerede kullanacak bunları? Bak şimdi Golan Tepeleri gündeme geldi tekrar. Golan Tepeleri'nde birtakım oyunlar var. Kuneytra'yı boşaltması lazım. Eşşara söylüyor bunu: "Boşalt" diyor. Şimdi SDG, İsrail'le yakınlık kurma, temas kurma, ittifak yapma diyor. Şebbihalar çok zayıfladı. Şebbihaların da umudu şu: Esad güya tekrar dönecek Suriye'ye. O karışıklıkta tekrar başa geçecek"
"ANKARA BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİR"
Gazeteci Ekrem Kızıltaş ise SDG meselesine değinerek 10 Mart Mutabakatı'yla verilen sürenin dolmasına günler kala verilen sözün tutulmaması halinde bölgenin etkin gücü olarak Türkiye'nin devreye girebileceğine dikkat çekti. Kızıltaş, "SDG'nin bu konuda PYD, YPG, SDG ne diyeceksek adına, ciddi manada tedirgin olduklarını, çeşitli atraksiyonlar yapmaya çalıştıklarını, Amerika Birleşik Devletleri'nin ağırlıklı olarak buna Türkiye ile yapılan görüşmeler muacehesinde artık yeter, orayla entegre olun. Çünkü biraz önce sizler de aktardınız, DEAŞ'a karşı falan biz Suriye hükümetiyle anlaştık, siz de uyum sağlayın dediği rivayet ediliyor. Bu arada dönem dönem işte Tom Barrak'ın yaptığı açıklama, geriye doğru baktığımızda hani ikircikli açıklamalar falan da hep gündemdeydi. Yok, esnek işte federasyon falan filan gibi saçma sapan laflar da edildi ama şu anda zaman sona doğru yaklaşıyor. Son nedir? Türkiye'nin 2016'dan beri gösterdiği 2016, 2017, 2018, 2019 o dört büyük harekat ve 2019'dan beri sıklıkla altı çizilen bir şey var: Bir gece ansızın gelebiliriz. Şimdi bu yılın sonuna kadar verilen bir mühlet var ve eğer yıl sonuna kadar beklenen olmazsa Türkiye'nin bu vaadini gerçekleştireceğini herkes biliyor. Çünkü en sıkıntılı dönemde dahi Trump'ın bizi çıkıp doğrudan tehdit ettiği dönemde dahi Türkiye varlığı, birliği ve bekası için gerekli olanı yaptı" ifadelerini kullandı.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN

