Başkan Erdoğan'dan net mesaj: Kıbrıs milli davamızdır
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile ortak basın toplantısında net mesajlar verdi. Kıbrıs'ın milli dava olduğunu söyleyen Başkan Erdoğan, "Duruşumuz her zaman nettir. Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada'da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz" dedi. Başkan Erdoğan'a teşekkür eden Erhürman ise "Türkiye'nin her zaman yanımızda olduğunu ve gelecekte de yanımızda olacağını bilmek en büyük güvencemizdir." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, baş başa görüşmenin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile ortak basın toplantısı düzenledi, soruları cevapladı.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştiren KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman'ı Ankara'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 19 Ekim'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin huzur içerisinde gerçekleştiğini hatırlattı.
(Foto: AA)
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman'a bir kez daha yeni görevinde muvaffakiyetler dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Öncelikle 2 gün sonra 42'nci kuruluş yıl dönümünü idrak edeceğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bu müstesna gününü tebrik ediyor, Kıbrıs Türkü kardeşlerime muhabbetlerimi gönderiyorum. Milli davamız Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve Ada'daki gerçeklere uygun bir çözüme ulaşılmasına yönelik mücadelemizi Sayın Erhürman'la yakın eş güdüm içerisinde kararlılıkla sürdüreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı ve kıymetli heyetiyle oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme yaptık. Kıbrıs meselesinin mevcut gidişatı çerçevesinde gelecek dönemde atılabilecek ortak adımları değerlendirdik. Bizim Kıbrıs davasındaki duruşumuz her zaman net olmuştur.
Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde, Rum tarafının, Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır. Rum tarafı ne siyasi gücü ne de ekonomik refahı Ada'daki Türklerle paylaşmak istemiyor, dahası buna asla yanaşmıyor. Rum tarafı, Kıbrıs için çözümü, 1963'te silah zoruyla ele geçirdiği, bugün ise hiçbir hükmü kalmamış olan ortaklık devletinde Kıbrıslı Türkleri azınlık konumuna indirgemekte görüyor. Bunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs meselesinin bidayetinde yaptığı yanlışların ve Annan Planı'nı reddetmesine rağmen Rum yönetimini üye olarak kabul eden Avrupa Birliği'nin de hatası olduğunu akılda tutmamız gerekiyor."
(Foto: AA)
"SAMİMİ GAYRETLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Geçmişin yanlış kararlarıyla Rum tarafına sunulan rehavet imkanının Kıbrıs Türklerinin öz vatanlarında sonu gelmeyen bir hak mağduriyetine uğramalarına yol açtığını vurgulayan Erdoğan, "Bunun tadili için verilen sözler de maalesef tutulmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı gerek geçmiş başbakanlık dönemi gerekse 2008-2010 yıllarındaki müzakere heyeti üyeliği tecrübelerinden bu süreci çok iyi bilmektedir." dedi.
"(Erhürman) Bu tecrübeleri ışığında, kendisinin Rum tarafına son dönemde verdiği mesajlarda Kıbrıs Türk'ünün egemen eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını oldukça isabetli buluyorum." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"1968'den beri yapılan ve bir sonuca varamayan müzakerelere, artık sırf dostlar alışverişte görsün diye devam etmeyeceğimizi 2017'de Rum tarafının masayı terk etmesiyle çökmesinin ardından ortaya koymuştuk. Bu duruşumuzu Kıbrıs Türk tarafıyla tam bir anlayış birliği içerisinde muhafaza ediyoruz. Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün Ada'da iki devletin bir arada var olmasından geçtiğine inanıyoruz. Ada'daki iki halkın barış, refah ve emniyet içinde, yan yana yaşayabileceği bir çözümün mümkün olduğuna dair tutumumuzu koruyoruz. Bu doğrultudaki samimi gayretlerimizi de sürdüreceğiz. Bugün artık çok daha farklı bir uluslararası konjonktürle karşı karşıyayız.
Daha önce de söyledim, 'dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulamaz.' Eski dönemin ezberleriyle iğneyle kuyu kazmaya uğraşmak bizi bir yere götürmez. Dilerim Kıbrıs Türk'ünün gösterdiği cesaret ve çözüm iradesini ilerleyen dönemde karşı taraftan da görebiliriz. Bunu mümkün kılabilmek için her zamanki yapıcı, sonuç odaklı, adaletli ve insancıl yaklaşımımızı Kıbrıs Türk halkıyla birlikte sürdüreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'yla aramızdaki işbirliğinin daha da hızlanması için yapılabilecekleri de ele aldık. Kıbrıs Türk'ünün refahını artırmak, gündelik hayatını kolaylaştırmak ve on yıllardır maruz kaldığı tecritten en az ölçüde etkilenmesini sağlamak üzere hayata geçirdiğimiz projeleri değerlendirdik."
(Foto: AA)
"SİYASİ VE DİPLOMATİK GAYRETLERİMİZ EŞ GÜDÜM HALİNDE DEVAM EDECEK"
Gelecekte aynı kararlılık ve anlayışla Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın koordinasyonda bu gayretlerin süreceğini vurgulayan Erdoğan, "Keza Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası toplumda layıkıyla temsil edilebilmesi, sesini ve uğradığı haksızlıkları dünyaya duyurabilmesi için siyasi ve diplomatik gayretlerimiz eş güdüm halinde devam edecektir. Anavatan ve garantör olarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da Kıbrıs Türk halkını haklı mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız." ifadelerini kullandı.
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman'a ziyareti için bir kez daha teşekkür eden Erdoğan, görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanının 42'nci yıl dönümünü bir kere daha içtenlikle tebrik eden Başkan Erdoğan, "Vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimizi, fedakar gazilerimizi ve Kıbrıs Davası'nın önderleri merhum Doktor Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ı şükranla yad ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın önceki gün Gürcistan'da düşen askeri kargo uçağımızda şehit olan 20 kahraman askerimiz için Kıbrıs Türk'ü adına yayımladığı taziye mesajı için de kendilerine teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türk'ü kardeşleri muhabbetle selamlıyorum." dedi.
Erhürman, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü 10 Kasım vesilesiyle saygı ve minnetle andığını söyleyen Erhürman, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen C130 tipi askeri kargo uçağında şehit olanlar için taziye dileklerini sundu.
Erhürman, KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin başka herhangi iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel olduğunu belirterek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bugüne kadarki tüm cumhurbaşkanları seçildikten sonra ilk ziyaretlerini Türkiye Cumhuriyeti'ne yapmışlar ve gerek Kıbrıs sorunu, gerekse dış politikayla ilgili konulardaki görevlerini her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile yakın istişare içinde yürütmüşlerdir." diye konuştu.
KKTC'nin 6. Cumhurbaşkanı olarak kendi döneminde de böyle olacağının altını çizen Erhürman, bu çerçevede ilk ziyaretini Türkiye'ye yapmaktan son derece memnun olduğunu dile getirdi.
Erhürman, "Kıbrıs'ta özellikle 2004'te ve 2017'de bütün dünyanın açık biçimde gördüğü, gerek Kıbrıslı Türklerin gerekse Türkiye'nin ortaya koyduğu tartışmasız çözüm iradesine karşın 10 yıllardır çözülemeyen bir sorun vardır. Bu sorunun varlığı yalnızca Ada'daki iki eşit kurucu ortak olan Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumları değil, bölgede kalıcı istikrar ve barış arayışlarını da olumsuz etkilemektedir." dedi.
Çabasının Ada'da ve bölgede sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesine ve tüm tarafların kazanacağı, kimsenin kaybetmeyeceği adil ve kalıcı bir sonuca ulaşılmasına yönelik olduğunu vurgulayan Erhürman, şunları kaydetti:
"Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu 'Yurtta barış dünyada barış' ilkesinden hareketle ilgili tüm taraflar çağrımızla çabalarını bu noktaya yoğunlaştırmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde ortaya koyduğu gibi Doğu Akdeniz'de çözüm yolu diyalog ve müzakeredir. Unutulmamalıdır ki, Türkiye'yi ve Kıbrıslı Türkleri yok sayan, görmezden gelen, dışlayan hiçbir formül bu bölgede uygulanabilir değildir."
Erhürman, bunun bölgede gerçek ve kalıcı bir çözüme hizmet etmeyeceğini belirterek, "Bilinmelidir ki Kıbrıs Türk halkının kimsenin hakkında gözü yoktur. Ama çok zorlu bir varoluş mücadelesini onurla vermiş bu halk kimsenin hakkını yemesine de izin vermeyecektir. Bu noktada Ada'da ortak yetki alanları olan yukarıda sayılan konularda Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının ihlal edilmesine, bu halkın yok sayılmasına, görmezden gelinmesine tahammülümüzün olmadığını bütün dünyaya bir kez daha buradan ilan etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
"MASA DIŞINDA DA BİR DÜNYA VAR VE BENİM HALKIM DA TÜM HALKLAR GİBİ DÜNYAYLA BULUŞMA HAKKINA SAHİPTİR"
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının her zaman çözüm iradesine sahip olduğunu söyleyerek "Hiçbir zaman masadan kaçmamış olan Kıbrıs Türk halkının müzakere olsun diye müzakere değil, çözüm olsun diye müzakere etmek niyetinde olduğu da bütün dünya tarafından bilinmelidir." dedi.
Bugüne kadar Kıbrıs Türk halkını sonuca ulaştırmayan ve başarısızlıkla sonuçlanmış deneyimlerden ders çıkarılması gerektiğin vurgulayan Erhürman, şöyle devam etti:
Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini, hiç kimse, siyasi eşitliğin pazarlık ya da al ver konusu yapıldığı, zaman sınırlamasından yoksun, on yıllardır üzerinde defalarca yakınlaşma sağlanan konuların yeniden tartışmaya açıldığı, sonuç odaklı olmayan ve Kıbrıs Rum liderliğinin bir kez daha son dakikada masayı devirmesi halinde statükoya geri dönülmeyeceğinin, baştan güvence altına alınmadığı bir yöntemle masaya oturmaya yönelik bir irade olarak algılamamalıdır. Defalarca yürünmüş olmasına karşı hiçbir yere varmadığı görülen bir yolu, bir kez daha belki bu defa bir yere varır naifliğiyle yürümemizi kimse bizden beklememelidir."
Erhürman, saydığı maddelerin kendisinin ya da Kıbrıs Türk halkının masa kurulmasın diye ileri sürdüğü ön şartlar değil, çözüm iradesine sahip bir halkın bunca yıllık deneyimden sonra ortaya koyduğu çözüm metodolojisinin unsurları olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Bu metodoloji çerçevesinde bir müzakere sürecinin başlamasını sağlayacak koşulların olgunlaşmadığı durumda da kimse Türk halkının masada olmayacağını zannetmesin. Kapsamlı çözüme yönelik çözüm odaklı bir müzakere masası varsa orada olacağız. O masa henüz kurulmadıysa Ada'daki iki halkın günlük hayatlarını kolaylaştırmaya, güvenin tesis edilmesine, kazan-kazan ilkesi çerçevesinde ilerideki çözüme katkıda bulunacak biçimde işbirliklerinin ve çözümlerinin üretilmesine yönelik görüşme masasında olacağız. Ama altını çizmek istiyorum ki masa dışında da bir dünya var ve benim halkım da tüm halklar gibi dünyayla buluşma hakkına sahiptir."
"KIBRIS TÜRK HALKI SOĞUKKANLIDIR, SABIRLIDIR AMA AYNI ZAMANDA KARARLIDIR"
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, daha önce olduğu gibi bu dönemde de Türkiye'nin açılmasına yardımcı olacağı diplomatik olanaklardan da yararlanılacağını aktararak, "Gözlemci üye olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatının yanı sıra Avrupa Konseyi'nde, Avrupa Birliği şemsiyesi altında sürdürülen görüşmelerde, Kıbrıs Rum liderliğiyle eşit statüde olduğumuz Birleşmiş Milletler'de ve erişebildiğimiz her yerde halkımızın hak ve çıkarlarını savunacağız." diye konuştu.
Çözüm iradesine sahip ve bu iradeye sahip olduğunu defalarca kanıtlamış Kıbrıslı Türklerin çözümsüzlüğün bedelini ödemeye mahkum edilmesinin adil bulunmasını kimsenin istememesi gerektiğini vurgulayan Erhürman, şunları kaydetti: "Ada'da bizim irademize karşı çözüme ulaşılamadı diye gençlerimizin uluslararası spor müsabakalarında yer alamamasını, bilim insanlarımızın, sanat insanlarımızın, iş insanlarımızın dünyayla buluşmakta sınırlamalarla karşılaşmasını, ekonomimizin gelişmesinin önüne sürekli engeller çıkarılmasını, çocuklarımızın arasında annelerinin, babalarının veya kendilerinin doğum yerine bakarak ayrımcılık yapılmasını kader diye kabullenmemizi kimse bizden beklemesin. Kıbrıs Türk halkı soğukkanlıdır, sabırlıdır ama aynı zamanda kararlıdır."
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının en zor koşullarda var olduğunu ve yarın da var olacağının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır. Dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir. Bu zorlu mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti'nin dün olduğu gibi bugün de her koşulda yanımızda olduğunu, sarsılmaz kardeşlik bağlarımız çerçevesinde gelecekte de kayıtsız şartsız yanımızda olacağını bilmek bizim en büyük güvencemizdir. Sayın Cumhurbaşkanı'na, ülkemizde demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak benimsemiş halkımızın tam bir demokratik olgunlukla gerçekleştirdiği seçimlerden sonra ilettiği kutlama mesajları, nazik davetleri ve bugünkü misafirperverlikleri için bir kez daha kendim ve eşim adına yürekten teşekkür eder, halkımın en sıcak sevgi ve selamlarını iletir, saygılarımı sunarım."
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine ilk yurt dışı ziyaretini bugün Türkiye'ye yaptı.
Başkan Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman'ı resmi törenle karşılarken ikili arasındaki görüşme başladı.
RESMİ TÖRENLE KARŞILADI
Başkan Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşıladı. Erdoğan ve Erhürman'ın yerlerini almalarının ardından İstiklal Marşı çalındı. Törende, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı tüfekli gösteri gerçekleştirdi. 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerlerin yer aldığı törende, 21 pare top atışı yapıldı. Ardından Erhürman, Muhafız Alayı Tören Kıtası'nı 'Merhaba asker' diyerek selamladı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Erhürman, birbirlerine heyetlerini takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Erhürman, merdivenlerde Türkiye ve KKTC bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.
İŞTE MASADAKİ KONULAR
Kritik ziyareti sosyal medya hesabından duyuran İletişim Başkanı Burhanettin Duran şu ifadeleri kullandı:
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın davetine icabetle, ilk yurt dışı ziyaretini 13 Kasım 2025 tarihinde ülkemize gerçekleştirecektir.
Ziyaret kapsamında yapılacak görüşmelerde, Kıbrıs meselesine ilişkin güncel gelişmeler değerlendirilecek olup, Türkiye-KKTC ilişkileri tüm veçheleriyle ele alınacaktır.
Başkan Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman (İHA)
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ İLE GÖRÜŞME
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bir araya geldi. Kurtulmuş, görüşmede, "KKTC de bütün uzuvlarıyla tam manasıyla mükemmel bir devlet haline gelmiştir. Bu devletin varlığının, gücünün uluslararası alanda da tanıtılması en önemli önceliklerimizden birisidir" dedi.
TBMM Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile TBMM'deki makamında bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede; Türkiye-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem ve KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu da yer aldı. Görüşmede Kurtulmuş, Erhürman'ın ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye yapmasının önemli olduğunu belirtti ve Erhürman'ı TBMM'de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Seçim sonuçları nedeniyle Erhürman'ı tebrik ederek görevinde başarılar dileyen Kurtulmuş, Türkiye ve KKTC'nin el ele verip adadaki Türk halkının haklı davasını bütün uluslararası platformlarda savunmaya devam edeceklerini aktardı. Yayılmacı ENOSIS planları çerçevesinde Kıbrıs'ın tamamıyla Türklerden uzak bir ada haline getirilmek istendiğini ifade eden Kurtulmuş, maksimalist taleplerin artık geçerli olmadığını kaydederek, "Bu süreç içerisinde Kıbrıs Barış Harekatı'mızla birlikte Kıbrıs Türkünün kurtarılması ve sonrasındaki süreçte hem Kıbrıs Türk halkı hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son derece yapıcı bir şekilde iki toplumun birlikte var olması için mücadele etmiştir. Hatta ortaya konulan Annan Planı gibi planlar başta olmak üzere birçok plana, 'Evet' demiş olmasına rağmen maalesef, 'Hayır' diyen taraf ödüllendirilmiştir. Güney'deki Rum kesimi, Avrupa Birliği'nin (AB) tam üyesi olarak kabul edilmiş ve hep şımartılmış, öne çıkarılmış ve Kıbrıs Türklerinin üzerinde bir siyasal baskı unsuru haline gelmesine göz yumulmuştur ama çok şükür büyük mücadelelerle, büyük fedakarlıklarla 50 yıl artık geride kaldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de bütün uzuvlarıyla tam manasıyla mükemmel bir devlet haline gelmiştir. Bu devletin varlığının, gücünün uluslararası alanda da tanıtılması en önemli önceliklerimizden birisidir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE VE KKTC BİRLİKTE YÜRÜME BECERİSİNİ SÜRDÜRECEKTİR"
Katıldığı bütün uluslararası platformlarda KKTC'nin haklı davasını gündeme taşıdığını ve Kıbrıs'ın uluslararası alanda tanınması için gayret sarf ettiğini belirten Kurtulmuş, uluslararası alanda yeterli mesafenin alınamadığını; ancak KKTC'nin bilinen bir devlet haline geldiğini ekledi. Kıbrıs'ta iki devletli çözümden başka da bir yolun olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti her alanda artık 'iş birliği' tabirinin bile yetersiz kaldığı, mükemmel bir şekilde birlikte hareket etme becerisini kazanmıştır. Görüş ayrılıkları olabilir, siyasi tutum farklılıkları olabilir ama nihayetinde Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; birlikte, yan yana, kol kola ortak milli hedefleri doğrultusunda yürüme becerisini sürdürecektir. Türkiye'nin Kıbrıs'taki garantörlüğünün de özellikle bölgedeki son gelişmeler çerçevesinde ne kadar önemli olduğunu ne kadar hayati olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Bazen diyoruz, 'Eğer Türkiye'nin garantörlüğü olmasaydı, Allah muhafaza belki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şimdiye kadar Gazze gibi bir yer haline gelirdi.' Türkiye Cumhuriyeti Devleti buna müsaade etmemiş, bundan sonra da müsaade etmeyecektir. Biz uluslararası alanda güçlü ve gerçekten etkili bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin var olması için bütün gücümüzle, bu haklı milli davamıza destek olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve TBMM Başkanı Kurtulmuş (AA)
Kurtulmuş, TBMM ile KKTC parlamentosu arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu ve parlamentolar arasındaki dostluk gruplarının yakın çalışma içerisinde olduğunu dile getirdi. Kurtulmuş ayrıca son 2 yıldır Azerbaycan'ın da katılmasıyla birlikte, 'Bir millet 3 devlet' anlayışıyla özel çalışmalar hayata geçirildiğini söyledi. Kurtulmuş, Erhürman ve ekibine yeni dönemde başarılar dileyerek, "Sizin de ilk verdiğiniz mesajlarda Türkiye ile el ele, birlikte çalışacağınızı bütün dünyaya göstermiş oldunuz. Ümit ederim ki bu birlikte çalışmanın semerelerini de alacağız" dedi.
"İLİŞKİLERİMİZ KIYASLANMAYACAK KADAR ÖZEL"
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ise Azerbaycan-Gürcistan sınırında askeri kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine sabırlar diledi. Gazi Meclis'in çatısı altında bulunmaktan ve TBMM Başkanı Kurtulmuş ile bir araya gelmekten onur duyduğunu belirten Erhürman, "Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkileri, herhalde başka hiçbir iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel ilişkilerdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Cumhuriyet Meclisimizin çok yakın teması var. Dostluk gruplarımızla sürekli görüş alışverişi içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
Erhürman ayrıca Kıbrıs Türk halkının büyük bir varoluş mücadelesi verdiğini ve Türkiye'nin uluslararası alanda bu mücadeleyi anlatmasının son derece kıymetli olduğunu belirtti.
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Anıtkabir'i ziyaret etti (AA)
ANITKABİR'İ ZİYARET ETTİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Anıtkabir'e ziyarette bulundu.İlk resmi ziyareti kapsamında Türkiye'ye gelen Erhürman, beraberindeki heyetle Anıtkabir'i ziyaret etti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakarak saygı duruşunda bulunan Erhürman, daha sonra beraberindeki heyetle hatıra fotoğrafı çektirdi. Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Erhürman, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
