TBMM Başkanı Kurtulmuş Gazzelilerle iftarda bir araya geldi! "İnşallah Gazze'de sizlerin sofralarına misafir olacağız"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Siz, bizim soframıza misafir olduğunuz gibi bizler de en kısa zamanda inşallah önümüzdeki ramazanda özgür Filistin'in bayrağı altında Gazze'de sizlerin sofralarına misafir olacağız ve sizlerle birlikte iftarlarımızı açacağız." dedi. Eş zamanlı olarak bir tarafta ne kadar büyük bir katliam yaşanıyorsa öte tarafta da o kadar büyük bir direniş örneğinin ortaya konulduğunu belirten Kurtulmuş, "İnsanlık tarihinin en önemli direniş destanlarından birisidir… Ahed Tamimi'nin henüz 11 yaşındayken İsrail askerlerinin karşısına dikilen, o mücahide ve mübareze tavrını hiç unutmuyoruz." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, "Bu sofrada sizlerle birlikte olmamızın esas amacı, bir nebze de olsa acılarınızı hafifletmek, bir nebze de olsa kardeşliğimizi, dostluğumuzu göstermek ve bu vesileyle Gazze'de şehit olan kardeşlerimize birlikte dua etmek, onların aziz hatıralarını yad etmek, Filistin davasının daha ileriye gidebilmesi için bütün gücümüzle mücadele etme azmimizi arttırmaktır. Yine bu sofrada duamız, niyazımız odur ki, bugün siz bizim soframızda misafir olduğunuz gibi, bizler de en kısa zamanda inşallah önümüzdeki ramazanda özgür Filistin'in bayrağı altında Gazze'de sizlerin sofralarınıza misafir olacağız ve sizlerle birlikte iftarlarımızı açacağız." ifadesini kullandı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gazze meselesinin büyük acıları ve insanlık dramlarını ortaya koyduğunu ama aynı zamanda dünyada yeni gelişmelerin de kapısını araladığını belirtti.
Tarihin çok önemli dönemlerinden birinden geçildiğine işaret eden Kurtulmuş, eş zamanlı olarak üç önemli gelişmenin Gazze üzerinden yaşandığını, bunlardan birisinin Gazze'de insanlık tarihinin gördüğü en büyük katliamlardan birisinin, açık bir soykırımın işlendiğini dile getirdi.
Bu katliamların artık dünyanın birçok yerinde insanlar tarafından lanetlendiğini söyleyen Kurtulmuş, "İsrail'deki bu katliamın suçluları inşallah en yakın zamanda uluslararası mahkemelerin önüne çıkarılarak hesap verecekleri günü bekliyorlar. Öyle inanıyorum ki Netanyahu ve çetesi, en kısa zamanda savaş suçları mahkemesinin önüne çıkarılacak ve yakın dönemde benzer faşist yöneticiler gibi savaş suçları mahkemesinde yargılanarak hesap vereceklerdir." ifadelerini kullandı.
"İNSANLIK TARİHİNİN EN ÖNEMLİ DİRENİŞ DESTANLARINDAN BİRİSİDİR..."
Eş zamanlı olarak bir tarafta ne kadar büyük bir katliam yaşanıyorsa öte tarafta da o kadar büyük bir direniş örneğinin ortaya konulduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"İnsanlık tarihinin en önemli direniş destanlarından birisidir… Ahed Tamimi'nin henüz 11 yaşındayken İsrail askerlerinin karşısına dikilen, o mücahide ve mübareze tavrını hiç unutmuyoruz. Aynı şekilde Muhamed Durra'nın 12 yaşındayken babasının arkasında İsrail askerleri tarafından şehit edildiği o fotoğrafı hiç unutmuyoruz. Sizler birebir yaşadınız, hala ailenizden orada kalanlar var. Filistin davasının kahramanları sürekli çoğalarak, yeni kahramanlar ortaya çıkarak, Gazze'deki şehitlerin arasından yeni kahramanlar filiz veriyor ve direniş bu şekilde güçlenerek devam ediyor. Aslında İsrail, hastaneleri bombalayarak, yardım bekleyen insanların üstüne bombalar atarak Filistinlileri, Gazzelileri çaresizlikle ve korkuyla imtihan etmek istedi. Ancak direniş öyle bir ruhla insanlara cesaret verdi ki bugün Gazze'de sıkışıp kalmış 1 milyon 250 bine yakın Gazzeli kardeşimiz dünyaya korkunun yanından geçmediklerini gösterdikleri gibi çaresizliği de hiç yansıtmadılar; adeta tahammülü, sabrı ve mücadele gücünü yansıttılar. Dolayısıyla Gazze'nin her bir ferdini gözlerinden, alınlarından öpüyoruz, büyüklerin ellerinden öpüyoruz. Yaşlıları, gençleri, çocukları hepsi büyük bir direniş destanını ortaya koydular."
Bu direnişin arkasındaki ruhu Siyonistlerin, materyalist dünyevi insanların anlamasının mümkün olmadığını ifade eden Kurtulmuş, "Çocuğunu enkazın daha altından kaldırıp alnından öperken onu koklayan baba biliyor ki, Filistin'de kardeşlerimiz her şehidin ardından zaferi kazanacakları anı muştuyla bekliyor ve bu yürekle, bu cesaretle mücadele ediyor. Yoksa bırakın bir sığınağı, sığınacak bir duvarı dahi kalmayan Gazze'de insanların bu kadar büyük bir direniş ruhuna sahip olmaları; açlıkla, yoklukla, baskıyla imtihan edilmelerinin başka bir anlamı yoktur." dedi.