Al Jazeera'nin Türkiye analizi: Bölgesel ilişkilerde hayati rol oynuyor!
Başkan Erdoğan'ın temmuz ayında gerçekleştirdiği Körfez Turu'nun yankıları devam ediyor. 3 günlük diplomasi trafiğiyle bölgede yeni bir oluşumun sayfalarını aralayan Başkan Erdoğan, sırasıyla Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret ederek mevkidaşlarıyla bir araya gelmişti. Al Jazeera Centre for Studies, Başkan Erdoğan ve Türkiye için "Hayati bir oyuncu olduğunu kanıtladı" ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, 11-12 Temmuz tarihlerinde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nin ardından programına Körfez Turu'nu da eklemişti. Başkan Erdoğan'ın oynadığı uluslararası roller dünya gündemine damga vururken, Al Jazeera Centre for Studies Türkiye hakkında yeni bir analiz yayımladı. Yapılan analizde, Türkiye'nin en hızlı büyüyen ülkelerin başında yer aldığı yazarken milli üretimimiz İHA'lara da atıfta bulunuldu. Bunun yanı sıra 'Kızılelma modeli' gibi insansız geleneksel savaş uçaklarının geliştirilmesinde de Türkiye'nin gözle görülür bir yol katettiğine dair yazılan detay da dikkat çekti.
"BÖLGESEL İLİŞKİLERDE HAYATİ ROL OYNUYOR"
Al Jazeera Centre for Studies Türkiye analizinde şu başlıklara yer verdi:
- Türkiye, özellikle çatışmadan kaçınma stratejisinin eskimesinin ardından belirli çatışmalarda güçlü askeri gücünü kullandıktan sonra, bölgesel ilişkilerde hayati bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
Türkiye'nin büyümeye devam eden silah endüstrisine vurgu yapılan yazıda bunun Türkiye'nin yumuşak gücüne önemli katlılar sağladığı belirtildi.
-
Son savaşlar, dünyadaki çatışmaların çözümünde geleneksel olmayan silahların, özellikle drone'ların ve güdümlü füzelerin önemini kanıtladı.
Ayrıca yazıda, hem BAE hem de Suudi Arabistan, Türk İHA'larını ve onları çalıştırmak ve geliştirmek için gereken teknolojileri edinmeyi birinci öncelik haline getirdiğine de değinildiği görüldü.
Körfez ülkelerinin bu önceliği nedeniyle Türkiye'ye yöneldiğine dikkat çeken yazıda şu detaya da yer verildi:
"Bu nedenle askeri silahlanma açısından en hızlı büyüyen ülkelerden biri olan ve insansız hava araçları söz konusu olduğunda en gelişmiş ülkelerden biri olan Türkiye'ye yöneldiler. Türkiye drone'ların taşıyabileceği seyir füzeleri geliştirmeyi bile başardı. Ayrıca Kızılelma modeli gibi insansız geleneksel savaş uçaklarının geliştirilmesinde de büyük mesafe kat etti."
Muhammed Soliman Alzawawy imzalı yazıda, 'BAE ve Suudi Arabistan da yapay zeka teknolojilerine ivme kazandırmanın ve Türkiye'nin büyük mesafe kat ettiği savunma sanayiindeki rolünü, "İki taraf arasındaki ortaklık, özellikle Ankara'nın teknoloji transfer etmeye, bu sektörü Körfez ülkelerinde yerelleştirmeye ve kalkınması için işbirliği yapmaya hazır olmasıyla, çeşitli düzeylerde karşılıklı yarar sağlıyor." şeklinde açıkladı.
Yazıda bu durumun iki tarafa da çıkar sağlayacağına şu ifadelerle vurgu yapıldı:
"Teknoloji transferi, Suudi Arabistan'ın savunma sanayisinde önemli bir atılım sağlarken, Türk savunma sanayisinin gelirlerini de artıracak."
"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Körfez gezisinin Türkiye-Körfez ilişkilerinde yeni bir sayfa açtığını söyleyebiliriz" diyen yazar "Bu ilişkilerin güçlendirilmesi, Körfez ülkelerinin özellikle güvenlik konularında Batı'ya olan bağımlılıklarını azaltmalarına da olanak tanıyor. Her iki taraf da Batı'nın kritik anlarda onları terk ettiği örnekler yaşadı. Körfez ülkeleri, İran'la tırmanan gerilim sırasında Batı'nın onları terk ettiğini düşünürken, Türkiye, ABD'nin F-35 savaş uçaklarını alıkoymasını ve 2016 darbe girişimi sırasında Batı'nın genel tereddüdünü ihanet olarak görüyor." ifadelerini kullandı.
Ayrıca "Askeri imalatta iş birliği, bazı teknolojilerin yerlileştirilmesine ve bölge devletlerinin hafif silahlar ve insansız hava araçları konusunda kendi kendine yetmesine olanak sağlayacak" denilen yazıda, bu iş birliğinin İslam dünyası devletleri arasındaki ilişkilere stratejik bir boyut kazandıracağı ve potansiyel olarak Pakistan'dan Körfez'e ve Türkiye'ye uzanan yeni bir bölgesel sistemin çekirdeği haline gelebileceği de belirtildi.