Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank: Teröristlere kök söktüren SİHA’larımız için “motoru yerli değil” diye yaygara koparıyorlardı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada çok sayıda konuya değindi. '18 senede tek bir fabrika kurulmadığını iddia eden konuşmacılar var. El insaf diyorum… Rakamlar gün gibi ortada.' diyen Varank, yapılan projeleri tek tek saydı. TOGG'a da değinen Varank, Türkiye'nin gururu olacağını belirtti. SİHA'lara yönelik eleştiride bulunan Garo Paylan hakkında da konuşan Varank 'Şimdi ben sizlere soruyorum: Dağlık Karabağ’daki 30 yıllık işgale son verdiği, Azeri kardeşlerimizi koruduğu için mi SİHA’lardan rahatsızsınız? Sınırımızda kurulmak istenen terör koridorundaki teröristlere bomba yağdırdığı için mi SİHA’lardan rahatsızsınız? Bayrağımızı gökyüzünde gururla dalgalandırdığı için mi Sihalardan rahatsızsınız?' ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada çok sayıda önemli konu hakkında açıklamalarda bulundu.
SALGIN EKONOMİK DENGELERİ ALT ÜST ETTİ
Dünya, yakın tarihte benzerini yaşamadığı küresel bir kriz döneminden geçiyor. salgın; insan sağlığına olan etkilerinin yanında, çöken üretim ve tüketim kanallarıyla ülkelerin ekonomik dengelerini alt üst etti. Uluslararası kuruluşlar; küresel büyüme, ticaret ve doğrudan yatırımlarda son 60 yılın en ciddi daralmasını bekliyor. Tüm dünyada başta turizm olmak üzere, hizmetler sektörünün durumu ortada. niyetim sizleri ve ekranları başında bizi izleyenleri karamsarlığa sürüklemek değil… Olağanüstü zamanlardan geçtiğimizin altını çiziyorum.
UMUT IŞIĞI VAR
Peki umut ışığı yok mu? Elbette var. aşı ve tedavi konusunda başarıya ulaşan her adım, aslında çok hızlı bir küresel toparlanmayı da beraberinde getirecek. Hatta bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, ertelenmiş talebin de etkisiyle, son yılların en dikkat çekici küresel ekonomik performansına şahit olabiliriz. Tabi tüm bu gelişmeler, Türkiye ekonomisini doğrudan etkiliyor.
NORMALLEŞME ADIMLARI ETKİSİN GÖSTERDİ
Biz bu dönemi, değişikliklere hızla adapte olabilen sanayimiz sayesinde, başarılı bir şekilde yönettik. Normalleşme adımlarının da etkisiyle, üçüncü çeyrekte yüzde 6,7'lik bir büyüme gerçekleşti. Bu performansta sevindirici olan taraf, yatırımlardaki yüzde 22,5'luk artış.yatırımların alt kalemlerine baktığımızda; makine-teçhizat'ta yüzde 23,5'luk bir büyüme görüyoruz. İnşaat yatırımlarındaysa; yüzde 14,7'lik bir artış var.
YAPICI ELEŞTİRİLERİ NOT ALIYORUM
Dördüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, üçüncü çeyreğe kıyasla bir miktar yavaşlamaya işaret etse de yatırımlar cephesinde hız kesilmediğini görüyoruz. Genel kurul toplantılarını ilk günden itibaren büyük bir dikkatle takip ediyor, yapıcı eleştirileri not alıyorum. hakikaten anlamakta zorlandığım konuşmalar oluyor.
EL İNSAF DİYORUM!
18 senede tek bir fabrika kurulmadığını iddia eden konuşmacılar var. El insaf diyorum… Rakamlar gün gibi ortada. Sadece ocak-kasım döneminde; organize sanayi bölgelerinde 851 yeni fabrika üretime başladı. 13 bin 546 imalat sanayi tesisi sanayi sicile kaydolarak üretime geçti. Bugün itibarıyla sanayi bölgelerinde 4 bin 69 tesisin inşaatı devam ediyor. Burada konuşan muhalefet milletvekillerinin ısrarla görmek istemedikleri, görse bile kabullenemedikleri gerçek tablo işte bu… Ben hemşehrimin yaptığı gibi, büyük puntolarla, bol boşluklarla yazılmış kağıt rulolar fırlatmayacağım. Eğer sayın cumhurbaşkanımızın vizyonuyla, 18 yıldır yaptıklarımızı anlatmaya kalksak buna terrabaytlar, veri merkezleri yetmez. Hemşehrime de önerim, bir an önce kendini güncellesin. Ben sizlere, Nuri Kıllıgillerden, Nuri Demirağlar'dan, Cehape'nin kapattığı fabrikalardan, baltaladığı projelerden de bahsetmeyeceğim. Zaten bahsetmeye kalksam, heralde kağıt kalem yetmez.
TEK TEK SAYDI
Ben sizlerin aksine, somut konuşacağım. bakınız; yalnızca son 2 senede, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın ilk ve tek endüstriyel enzim fabrikasını, Avrupa'nın tek çatı altındaki en büyük entegre ve akıllı kompresör fabrikasını, Türkiye'nin ilk alüminyum hibrit motor fabrikasını, Türkiye'nin en büyük aydınlatma fabrikasını, Dünya'nın üçüncü büyük fıstık işleme tesisini, bizzat ben açtım. Bunlarla birlikte, ülkemizin ilk medikal beslenme fabrikasının, Ortadoğu ve Doğu Avrupa'nın en büyük yapıştırıcı ve tutkal fabrikasının, Türkiye'nin ilk çinko izabe tesisinin temellerini de bizzat attım.
GELİN SİZİ SAHAYA GÖTÜRELİM! TÜRKİYE'Yİ SALGIN SONRASI DÖNEMİN KAZANANI YAPACAĞIZ
Bunlara inanmıyor musunuz? Gelin sizi sahaya götürelim. Şöyle bir OSB havası alın. sanayicinin, üreticinin nabzını yerinde tutalım… Biz elbette her şey güllük gülistanlık demiyoruz. Eksikleri de, varsa hataları da görüyoruz. Ama sizin görmezden geldiğiniz fabrikalar sayesinde, bu ülkede ihracat rekorları kırılıyor… Hiç kuşkusuz bu durum, önümüzdeki dönemde istihdam oranlarına da yansıyacak. Milletimiz müsterih olsun; riskleri takip edecek, kırılganlıkları gidereceğiz. Beklentileri karşılayacak politikaları yeni dönemde çok daha güçlü bir şekilde uygulayacağız. Ekonomi yönetimi olarak reformcu bir vizyonla, Türkiye'yi salgın sonrası dönemin kazananı haline getireceğiz.
AVRUPA'DA BİRİNCİ SIRAYA YERLEŞTİK
İmalat sanayi alt sektörlerinde bu sene önemli başarılara imza attık. Makine sektörümüz 1.7 milyar dolarlık ihracatla Cumhuriyet tarihinin ekim ayı rekorunu kırdı. Çelik sektörümüz yılın ilk 10 ayında, Almanya'yı geride bırakarak, Avrupa'da birinci, dünyada yedinci sıraya yükseldi. Sadece son 3 aylık süreçte, bugüne kadar ülkemizde üretilemeyen "sıvı paslanmaz çelik" ve "külçe çinko"da ilk ürünleri elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Gemi inşa sektörümüz, tam elektrikli ve hibrid gemiler başta olmak üzere, dünyada oluşabilecek tüm talepleri karşılayabilecek yetkinliğe kavuştu. Pek çok yerli tedarikçinin katkılarıyla TÜVASAŞ fabrikasında üretilen ilk "milli elektrikli tren seti"ni gururla raylarla buluşturduk. Testleri devam ediyor. Elbette bunlarla yetinmeyeceğiz. Milli teknoloji güçlü sanayi vizyonumuzla; her alanda üretim gücümüzü tahkim ederek milletimizin refahını yükselteceğiz. Türk sanayisi, her türlü ürünü üretebilecek kapasiteye sahip olmakla beraber, ithal ara malına bağımlılığı yapısal bir problem. biz bu sorunun üzerine kararlı bir biçimde giderek, teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını başlattık.
MÜTEŞEBBİSLERİN YANINDA OLACAĞIZ
Yaptığımız detaylı analizler sonucunda Türkiye'de üretebileceğimiz, bize rekabet gücü kazandıracak ürün grubu listelerini oluşturduk. İlk aşamada çağrıya çıktığımız makine sektöründe titiz bir değerlendirmeyle 20 proje için destek kararı aldık. Servo motorlar, cnc tezgahlar, robotlar, eklemeli imalat makineleri ve daha pek çok yüksek teknolojili ürün, hamle programı sayesinde artık yerli olarak üretilecek. Çok yakında; kimya, eczacılık, ilaç, tıbbi cihaz, ulaşım ve elektronik gibi yüksek teknolojili diğer sektörlerde de yeni çağrılara çıkarak…Uçtan-uça tasarladığımız destek mekanizmasıyla katma değer üretmek isteyen müteşebbislerin yanında olacağız.
SANAYİLEŞME İCRA KOMİTESİ KURULDU
Ekonomi güvenliği, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir başka alan. Yerli üretimin ve teknolojik kabiliyetlerin geliştirilmesini sağlayacak politikaları en üst düzeyde belirlemek için sanayileşme icra komitesini kurduk. Uluslararası rekabet gücümüzü arttıracak kararları; bu komitede, sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında ilgili bakanlıklarla birlikte alacağız. Kamu alımları çıpasını kullanarak ürün gamımızı, katma değeri yüksek alanlar başta olmak üzere çeşitlendirerek sanayimize ölçek kazandıracağız.
TOGG TÜRKİYE'NİN GURURU OLDU
Türkiye'nin otomobilini milletimizin beğenisine sunduk, fabrikamızın temellerini attık. Hep söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Türkiye'nin otomobili projesi, bir araba üretmenin çok daha ötesinde bir vizyona sahip. Otomobillerin artık sadece ulaşım aracı olmaktan çıkıp; elektrikli, otonom, ağa bağlı ve akıllı cihazlara dönüştüğü bu dönemde TOGG; Türkiye'nin gururu oldu… Biliyorsunuz batarya üretimi için de bir iş birliğine imza atıldı (farasis). Tabi burada yapılan iş birliği, sadece otomobil sektöründe değil, enerji depolama sistemlerinde de Türkiye'yi çok daha ileriye götürecek önemli bir adım.özellikle elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla, bu araçlarda enerji depolamak için kullanılan bataryalar, evlerde de kullanılabilecek. Dolayısıyla; yenilenebilir enerjinin depolanması konusunda muhteşem bir fırsattan,
SİHA'LARIMIZ İÇİN DE "MOTORU YERLİ DEĞİL" DİYE YAYGARA KOPARIYORLARDI
Türkiye'nin enerji dönüşümüne sağlanacak büyük bir katkıdan bahsediyoruz.Türkiye'nin otomobili tersine beyin göçünü de ciddi manada teşvik ediyor. küresel tecrübesi olan genç mühendislerimiz, yazılımcılarımız, yöneticilerimiz; yurt dışındaki işlerini bırakıp Türkiye'nin otomobili için vatanlarına döndüler. Ne yazık ki, bu gayret ve özveriyi hiçe sayıp, Türkiye'nin otomobili projesine kulp takmak için kendilerini komik duruma düşürenler var. "TOGG'un şu parçası buradan alınıyormuş, bu parçası şuradan alınıyormuş" diyerek cehaletlerini sergiliyorlar. Fikri mülkiyet hakkı nedir diye sorsanız, inanın bunlar daha onu bile bilmez. Aslında biz bu tavra yabancı değiliz. Biliyorsunuz, teröristlere kök söktüren SİHA'larımız için de "motoru yerli değil" diye yaygara koparıyorlardı.
MERCEDES YERLİ VE MİLLİ DEĞİL DİYE DUYDUNUZ MU?
Çok açık konuşacağım; bu tavır çok sığ ve cahilce. Tam da burada, size çarpıcı bir örnek göstermek istiyorum. Bu bir elektronik kontrol ünitesi, mercedes kamyonlarında kullanılıyor. Kocaeli'nde bir firmamız bu kontrol ünitelerini tasarlıyor, üretiyor ve Mercedes'e satıyor. Dünyada son dönemde üretilen mercedes kamyonlarında bu Türk ürünü var. bunun gibi onlarca, yüzlerce farklı Türk ürünü global otomotiv markaları tarafından kullanılıyor. peki siz başka ülkelerde buna benzer bir tartışma yaşandığını gördünüz mü? Mesela Alman parlamentosunda vekillerin çıkıp; "Mercedes kamyonlarında Türk ürünleri kullanılıyor… Mercedes yerli ve milli değil… Bu nasıl alman markası?" dediklerine hiç şahit oldunuz mu? Elbette hayır! dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tavra şahit olamazsınız… Ama Türkiye'deki muhalefetten her gün bunları dinlersiniz.
BUNLAR ÜRETİM CAHİLİ!
Çünkü bunlar üretim cahili, üretim! "motor, motor!" diyerek, milletin meclisinde ülkemizi küçümsemeye kalkanlar yine bunlar. Tabi bunlara en güzel cevabı; mühendislerimiz veriyor. Bakınız sadece tei'de son 7 yılda 10 farklı milli motor geliştirildi. Daha geçen hafta tei'nin ürettiği ilk milli helikopter motorunu TUŞAŞ'a teslim ettik. yalnızca deniz, hava, kara değil; uzay araçlarının da motorlarını geliştiriyoruz. Gururla söylüyorum: TÜBİTAK uzay enstitümüzde uyduların manevra yapmasını sağlayan hall (hol) etkili itki motorunu geliştirdik. TÜRKSAT 6A milli haberleşme uydusunda bu itki sistemini kullanacağız. bunu başarabilen nadir ülkelerden biriyiz.
ÇEVRE DOSTU ÜRETİMLE BÜYÜYORUZ
Ülkemizin katma değer üssü sanayi bölgeleri, çevre dostu üretimle Türkiye'nin ekonomisini büyütüyor. 2020 yılında kurulan 11 osb ile toplam osb sayısı 325'e, kredi desteği verdiğimiz sanayi sitesi sayısı ise 480'e ulaştı. Üretime geçen bu bölgelerde yaklaşık 2 buçuk milyon vatandaşımıza istihdam imkanı sağladık. Yılsonu itibarıyla; 13 osb ile 3 sanayi sitesi projesini, 2021 yılındaysa; 19 osb ile 6 sanayi sitesi projesini tamamlayacağız. Endüstri bölgelerimizin sayısı 22'ye, bu bölgelerdeki istihdam 13 bin kişiye ulaştı. Tabi, burada bir noktaya değinmeden geçemeyeceğim. Daha geçen hafta, CHP milletvekillerinin başlattığı bir çarpıtmayla yatırım gündemimiz sabote edilmeye çalışıldı. Yıllardır atıl durumda bekleyen filyos bölgesine yatırımcı bulmak için verdiğimiz mücadele sonucunda köklü bir firmamız bu bölgede yatırım yapma kararı aldı. Yüce Meclisimizin onayladığı endüstri bölgeleri kanuna dayanarak, filyos endüstri bölgesine yönetici şirket atamasını gerçekleştirdik. Ama sanki bu usulsüz bir işlemmiş gibi, sanki birilerine ihalesiz iş veriliyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalıştılar. Zonguldak vekillerimiz buna şahittir. Süreci başından sonuna kadar biliyorlar. Bizim o bölgeye yatırımcı çekmek için verdiğimiz mücadeleye tüm bölge şahit.
MİLLETİME ŞİKAYET EDİYORUM
Şimdi ben bir sanayi bakanı olarak, bu yatırım düşmanı zihniyeti meclisimizin kürsüsünden milletimize şikayet ediyorum. Kritik sektörlerden birinde üretim yapacak, cari açığımızı azaltacak, istihdam oluşturacak bir yatırıma… Yalanlarla, iftiralarla saldırmak itibar suikastından başka bir şey değildir. bakınız 8 yılda 2 bin 745 yatırıma, yatırım yeri tahsis desteği verdik. son 2 senede bakanlık kredisi kullanan OSB'lerde 1265 yatırım tamamen veya kısmen bedelsiz arsa tahsisinden faydalandı.
BİZ YATIRIMCILARIMIZI KİMSEYE YEDİRMEYİZ
Biz, başvuran hiçbir yatırımcıya ayrımcılık yapmıyor, şartları sağlayan herkese bu destekleri veriyoruz. ama muhalefet yalan yanlış bilgilerle, yatırımcılara ve bize sürekli iftira atmanın derdinde. biz yatırımcı bulmak için gecemizi gündüzümüze katacağız… Bürokrasiden araziye varıncaya dek tüm engelleri ortadan kaldıracağız…Ama birileri çıkacak, kirli siyasetleri için bu yatırımcılara saldıracak, biz de susup izleyeceğiz öyle mi? Kimse kusura bakmasın! Biz yatırımcımızı kimseye yedirmeyiz! Türkiye için alın teri döken kim olursa olsun, sırtımızda taşırız! Nitekim, her platformda gururla adını zikrettiğim, defalarca ziyaret ettiğim, destek olduğum üreticilerin, yatırımcıların arasında muhalefet partilerinde aktif siyaset yapanlar var. Acaba sizin bu firmaları bir kere olsun ziyaret etmişliğiniz var mıdır, hiç zannetmiyorum. Üretim yapmanın, istihdam oluşturmanın ne kadar zorlu ve fedakarlık isteyen bir iş olduğundan haberiniz yok. eğer olsaydı, bizim yaptığımız gibi; ülkemizde katma değer ve istihdam oluşturan yerli ya da yabancı fark etmez her yatırımcıyı koruyup kollardınız. Ama siz, türlü çarpıtmalarla, yok şu ülke yok bu ülke diyerek…
BİZ İDMANLIYIZ
Hem ülkenin hem meclisin gündemini meşgul ediyor, bu ülkenin enerjisinden çalıyorsunuz. İdeolojik saiklerle, sermaye düşmanlığı yapan siyasi gruplar dünyanın her yerinde olabilir. Ama ırkına, diline, dinine, kimliğine göre sürekli sermaye faşistliği yapan bir siyasi anlayış maalesef bir tek Türkiye'deki muhalefette var. Ama merak etmeyin, biz size karşı idmanlıyız. Her şeye rağmen, özellikle de muhalefete rağmen, Türkiye'yi yatırımların cazibe merkezi yapmak için tüm gayretimizle çalışıyoruz.
YATIRIMCILARIN ÖNÜNÜ AÇACAK POLİTİKALAR İZLİYORUZ
Yatırımcıların önünü açacak politikalar uyguluyoruz. Yatırım teşvik sistemimizi, sahadan aldığımız geri bildirimlerle sürekli iyileştiriyoruz.Yıllardır beklenen ilçe bazlı bölgesel teşvik sistemini ocak ayından itibaren uygulamaya başlıyoruz.Bu noktada, savunma sanayinden başka bir sektörü teşvik etmediğimizi söyleyenler öğrensin diye de ifade edeyim: düzenlediğimiz 47 bin 285 teşvik belgesinin sadece %1'i yani 443 tanesi savunma sanayine ait.
TEKNOPARK ÜRÜNLERİ
Ülkemizin AR-GEyenilik kapasitesini de güçlendiriyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızın vizyonuyla adeta sıfırdan inşa ettiğimiz ar-ge ekosistemi bugün en parlak dönemini yaşıyor. Ülkemizde, ar-ge ve tasarım merkezi sayısı bin 611'e, bu merkezlerde çalışan personel sayısı 74 bine ulaştı. 87 teknoparkımızda 7 bine yakın firma yenilikçi işlere imza atıyor. Teknoparklardaki genç girişimcilerimizin dünya çapında ses getiren başarılarına gururla şahitlik ediyoruz. İşte 1,8 milyar dolar değerlemeye sahip, türkiye'nin ilk UNICOM'u olan peak games'in tohumları bir teknoparkta atıldı. Yine, Türkiye'nin en büyük oyun geliştirme firması, Teknoparkta faaliyet gösteriyor. yerli yoğun bakım solunum cihazımız yine bir teknopark ürünü. Şimdi bu kürsüden sayın Garo Paylan çıktı; batıyı, sözümona özgür bilim ekosistemini yere göğe sığdıramadı. neymiş; Abd'de Almanya'da aşı üretiliyormuş…
SİHA'LARDAN RAHATSIZSINIZ
Türkiye'de Siha, tank, tüfek üretiliyormuş. Emperyalist batı hayranlığı gözünü öylesine bürümüş ki… Örnek verdiği ülkelerin dünyanın en büyük silah endüstrisine sahip olduğunun farkında dahi değil. Ben şimdi soruyorum: çıkıp Almanya niye tank üretiyor, Amerika niye siha üretiyor diye soruyor musunuz? Hayır sormuyorsunuz. Ama mevzubahis Türk SİHA'ları olunca, aniden anti militarist kesiliyorsunuz, sosyalistliğiniz aklınıza geliyor. Şimdi ben sizlere soruyorum: Dağlık Karabağ'daki 30 yıllık işgale son verdiği, Azeri kardeşlerimizi koruduğu için mi SİHA'lardan rahatsızsınız? Sınırımızda kurulmak istenen terör koridorundaki teröristlere bomba yağdırdığı için mi SİHA'lardan rahatsızsınız? Bayrağımızı gökyüzünde gururla dalgalandırdığı için mi Sihalardan rahatsızsınız? Eğer öyleyse rahatsız olmaya devam edebilirsiniz. bakın, teknolojinin kendisini, insanlık yararına-zararına diye ayıramazsınız. Eğer bir zulmü dindiriyorsanız, eğer ülkenizi savunmak için kullanıyorsanız o teknoloji insanlık yararınadır. Savunma sanayimizle kazandığımız mühendislik kabiliyetleri aslında sadece Sİhalarda kullanılmıyor. İşte solunum cihazımız. Bakanlığımız destekleriyle kurulan bıosys isimli start-up, Yine bakanlığımız koordinasyonunda 3 firmayla bir araya gelerek bu cihazı üretti.
FİRMALARI TEK TEK SAYDI
Hangi firmalar bunlar? Baykar; Bir savunma sanayi şirketi. Aselsan; bir savunma sanayi şirketi. Arçelik; bir teknoloji şirketi. yahu solunum cihazı için o hayranlık duyduğunuz batı ülkeleri birbirine girdi. Amerika birleşik devletleri başkanı Twitter'dan bu cihazı üretecek sanayicilere talimatlar yağdırdı. Meşhur Elon Musk "ben üretirim" dedi; üretemedi- gitti çin'den aldı. peki biz ne yaptık? 14 günde bu cihazı seri üretim aşamasına getirdik. Bu cihazla sadece ihtiyacımızı karşılamakla kalmadık, bunlardan 5 bin tane ihraç ettik. Afrikada tek bir solunum cihazı bile olmayan ülkelere bu cihazları gönderdik. Çıkıp "helal olsun, Türkiye dünyanın yapamadığını yaptı" dediniz mi? O hayran olduğunuz batılı ülkeler dönüp Afrikanın yüzüne bile bakmadı. Ama biz cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kıtaları aşan vizyonuyla dünyaya nefes olduk; olmaya da devam edeceğiz.
YENİ YAZILIM OKULLARI AÇIYORUZ
Teknolojide yaşanan hızlı dönüşüm sürecini yakından takip ediyor, politikalarımızı buna göre kurguluyoruz. Sanayimizin dijital dönüşümüne katkı sunacak 4.sanayi devrimi merkezi'nin resmi açılışını dün gerçekleştirdik. Başta kobi'lerimiz olmak üzere işletmelerimizin yalın üretim ve dijital dönüşüm süreçlerini model fabrikalarımız ile hızlandırıyoruz. Ankara ve Bursa'dan sonra İzmir, Gaziantep, Mersin, Konya ve Kayseri'deki model fabrikalar açılışa hazır. model fabrikalardan eğitim ve danışmanlık hizmeti alan firmalarda eskiye göre yüksek düzeyde verimlilik artışları görüyoruz. Model fabrikalardan gençlerin yararlanmasını da önemsiyoruz. verdiğimiz eğitimlerle gençlerin hem sanayi ortamını deneyimlemelerini hem de dijital dönüşümde farkındalık kazanmalarını sağlıyoruz. biliyorsunuz yapay zeka tüm alanları kesen büyük bir etki gücüne sahip. Tübitak bünyesinde kurduğumuz yapay zeka enstitüsünde yeni bir iş birliği ve birlikte geliştirme modelini hayata geçirdik. enstitümüz, özel sektöre yol gösteriyor, yapay zeka konusunda yetkin araştırmacıların güç birliği yapmasını sağlıyor. Yazılım ekosistemini geliştirmek için ülkemizin en büyük teknoloji firmalarıyla birlikte Türkiye açık kaynak platformunu kurduk. bu platform çatısı altında yenilikçi eğitim modellerini benimseyen iki yeni yazılım okulu açıyoruz. Küresel boyutta kendinden söz ettirecek Türkiye'nin en kapsamlı akıllı şehir projesini Esenler'de yürütüyoruz. Bu proje, akıllı şehir uygulamalarında yerli ve milli teknolojilerin geliştirilip, sahada test edilmesine imkan sağlayacak. Girişimciliği, milli teknoloji hamlesinin sürükleyici gücü olarak görüyoruz. Teknoloji tabanlı girişimlerin uzun vadeli finansman sorunlarını, bankalar yerine sermaye yatırımı yoluyla çözmelerini çok önemsiyoruz. Bu amaçla yenilikçi finansman mekanizmalarını devreye aldık. Techınvestr, bölgesel kalkınma fonu, teknoloji ve inovasyon fonu ile bilişim vadisi girişim sermayesi fonu erken aşama girişimlere yatırım yapacak.
EN DEĞERLİ VARLIK BİLGİ ÜRETEN İNSAN KAYNAĞI
Ülkemizin en değerli varlığı bilgi üreten insan kaynağımızdır. 30 ilimizde, milli teknoloji hamlesinin itici gücü olacak deneyap teknoloji atölyelerini hayata geçirdik. Edirne'den Hakkari'ye; İstanbul'dan Ağrı'ya aynı imkan ve fırsatları sunarak kurduğumuz bu atölyelerde eğitim alan öğrencilerimiz geleceğin teknoloji yıldızları olacak. 81 ilimizde 100 deneyap teknoloji atölyesi kurarak 2023'e kadar 50 bin özel yetenekli öğrencimize bu eğitimleri vereceğiz. Üçüncüsünü düzenlediğimiz dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali Teknofest, kapılarını bu sene Gaziantep'te açtı. Bu seneki yarışmalara 100 binin üzerinde gencimiz başvurdu. roket, elektrikli araç, insansız sualtı sistemleri, biyoteknoloji inovasyon, jet motor ve helikopter tasarımı gibi yarışmalarla gençlerimizi geleceğin teknolojileriyle buluşturuyoruz. Sanayinin ihtiyaç duyduğu yetkin insan kaynağını yetiştirmek için Tübitak sanayi doktora programını başlattık… 49 üniversite ve 210 sanayi kuruluşunun iş birliğiyle geliştirilen projelerde bin 162 doktora öğrencisi yetiştiriyoruz. uluslararası lider araştırmacılar programıyla, kritik projelerde görev almak üzere dünyanın her yerinden araştırmacıları, nitelikli bilim insanlarını ülkemize getirdik. Bu araştırmacılar, ileri düzeyde uzmanlık gerektiren alanlarda doktora öğrencileri de yetiştiriyor. Gururla yürüttüğümüz bu program kapsamında, 2021 yılında açacağımız yeni çağrıyla en az 100 üst düzey araştırmacıyı daha ülkemize kazandıracağız. Tabi biz burada bir bilim diplomasisi yürütüyor, bir vizyon ortaya koyuyor, tersine beyin göçü için çalışıyoruz. Peki ana muhalefet partisinden bir milletvekili bu araştırmacılarımız için ne diyor biliyor musunuz? "İthal bilim insanları" yani düşünebiliyor musunuz? Bir tarafta, Türkiye'nin yazacağı başarı hikayesinin bir parçası olmak için kurulu düzeninden, işinden, okulundan vazgeçen bilim insanlarımız var. diğer tarafta ise, siyasette kullandıkları o kirli, ötekileştirici, ayrımcı dili bu insanlara karşı bile kullanmaktan çekinmeyen bir muhalefet var. Ben takdiri yüce meclisimize, milletimizin vicdanına bırakıyorum.
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ
Kalkınma ajanslarımızla şehirlerimizin potansiyelini açığa çıkarıyoruz. Türkiye'nin doğusunu batısına, kuzeyini güneyine cumhuriyet tarihi boyunca hiç olmadığı kadar yaklaştırdık. Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz terörle anılan şehirlerin artık üretimle, istihdamla ve yenilikle anılmasını sağlıyor. Kadınlar ve gençler yer aldıkları projelerle yerel potansiyelin sürükleyicisi oluyor. Ajanslarımız bugüne kadar 22 bin projeye 9,2 milyar lira mali destek sağlayıp, 15,7 milyar liralık yatırım hacmi oluşturdu. 2021 yılında imalat ve ihracat merkezi konumundaki şehirlerimize yönelik üreten şehirler programını başlatıyoruz. Gap, dap, dokap ve kop bölge kalkınma idareleri, 3 bin 474 projeye 4.2 milyar lira kaynak aktardı. Kosgeb kapsamını genişlettiği desteklerle güçlü kobi'lerimizin sayısını artırıyor. yılbaşından bu yana 63 bin kobi'ye 1,3 milyar liralık destek sağladık. Kosgeb desteklerinin hangi başarılara kapı araladığına 1 örnek vermek istiyorum. biliyorsunuz, salgının hayatımıza getirdiği en önemli yenilik; uzaktan çalışma. insanların uzaktan çalışması ile, makinelerin de uzaktan çalıştırılıp kontrol edilmesi bir ihtiyaç haline geldi. Tam da burada, size bir ürünü daha göstermek istiyorum. Yıldız teknik üniversitesi Teknoparkı'nda yer alan hubbox firması endüstriyel makineleri uzaktan çalıştıracak bu cihazı üretti. bulut teknolojisini kullanan bu ürün, fabrikalardaki makine parkurlarını uzaktan izliyor, onlarla konuşuyor, arıza ve bakım takiplerini yapıyor. kosgeb'in desteklediği bu firma, sadece 3 ayda hem yeni yatırım aldı hem de 45 ülkeye ihracat yaptı.
373 MİLYON EURO FON SAĞLANDI
Ar-ge ekosistemine yön veren tübitak bu sene; üniversite, araştırma kurumları ve teknoparklarda geliştirilen patentli teknolojilerin ticarileşmesi için patent tabanlı teknoloji transferi programı başlattı. Ufuk 2020 programında Türkiye'nin aldığı hibe destek miktarı ilk kez AB'ye ödediği katkı payını aştı. Şu ana kadar 774 proje ile 373 milyon avroluk fonu ülkemize kazandırdık. Covıd-19 ile mücadelede Ar-ge ve yenilik ekosistemimizde bugüne kadar görülmemiş bir seferberlik ruhunu harekete geçirdik. Tübitak covıd-19 türkiye platformu çatısı altında aşı ve ilaç alanında 17 proje başarıyla yürütülüyor. Hayvan deneylerini tamamlayan 4 aşı adayımız var. Bu aşıların üretileceği iki tesis, insan deneylerine geçmek için gerekli olan güvenli üretim onayını sağlık bakanlığımızdan aldı. Tekirdağ ve Adıyaman'da bulunan bu tesislerde üretilecek İnaktif ve adenovirüs tabanlı aşılarla faz-1 insan klinik çalışmaları başlatılacak. Faz-2 ve faz-3 çalışmalarına da geçmek için hazırlıklarımıza süratle devam ediyoruz. Bu seferberlik ruhu sayesinde Türkiye artık dünya standartlarında modern aşı geliştirme ve üretme kapasitesine sahip bir ülke konumuna geldi. Türk standartları enstitüsü, uygulamaya geçirdiği öngörülü politikalarıyla salgın döneminde sanayi ve hizmetler sektöründe güven artırdı. Fabrikalardan okullara, avm'lerden üniversitelere kadar birçok kurum ve işletmeye, covıd tedbirlerine yönelik kılavuzlar hazırladık. ulusal bilim akademimiz tüba, saygın üyeleriyle uluslararası bilim dünyasında ülkemizi temsil ediyor. Tüba, sürdürülebilir kalkınmadan finans ve çevreye, bilişim teknolojileri ve iletişimden kanser ve kök hücreye kadar çok çeşitli çalışma gruplarıyla raporlamalarına devam ediyor. Tüba ödüllerinin 2020 yılı sahipleri bu ay içerisinde ilan edilecek. Milli uzay programıyla türkiye'nin uzaydaki yol haritasını açıklayacağız. Milli uzay programında; uydulardan fırlatma sistemlerine, uzaya erişimden altyapılara kadar somut ve iddialı projeler yer alıyor. Uzay alanında ikili ve çok taraflı iş birliklerimizi de geliştiriyoruz. şimdiye kadar üç ülkeyle uluslararası iş birliği anlaşması imzaladık. bununla birlikte ülkemizin uzaya ilişkin haklarını koruma ve geliştirmeye yönelik uzay hukuku ve mevzuat çalışmalarımıza da devam ediyoruz.
ARGE BÜTÇESİ 2 KAT SANAYİ BÖLGELERİ BÜTÇE TEKLİFİ 55 KAT ARTTI
Türkiye ekonomisini, katma değerli üretim, inovasyon ve girişimcilik öncülüğünde… Yeni dönemin ruhuna uygun, reformcu bir anlayışla büyüteceğiz. Gözü kara girişimcilerimizin, Türkiye'nin geleceğine güvenen sanayicilerimizin, bilim insanları ve emekçilerimizin yol arkadaşlığında ülkemizi dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokacağız. bu noktada özellikle ifade etmek istiyorum ki: sanayi ve teknoloji bakanlığı üretimin ve kalkınmanın hamisidir 11. kalkınma planındaki hedeflerimizle uyumlu olacak şekilde, sayın cumhurbaşkanımızın tensipleriyle bakanlığımızın ar-ge bütçesi teklifi 2 kat, sanayi bölgeleri bütçe teklifi 5 kat arttı. milletimizden bize emanet olan bütçenin her bir kuruşunu en verimli şekilde kullanacağımızı belirtmek istiyorum. Tedarik zincirlerindeki değişimle birlikte, artık Türkiye çok daha kritik bir rolde. pandemi sonrası dönemin fırsatlarını en iyi şekilde değerlendireceğiz. üretimde çarklar daha hızlı dönecek, girişimcilerimiz adından daha çok bahsettirecek; Ar-ge ve yenilik ekosistemimizden bizi gururlandıracak yeni başarılar çıkacak. Sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde; 2021 yılında üretim ve Arge açısından Türkiye'de zirveleri yaşayacağımıza ben yürekten inanıyorum. Her zamankinden daha heyecanlı, her zamankinden daha umutluyuz.