ODA TV'nin MİT şehidini deşifre etmesi soruşturmasında flaş detay: Görüntü gizli çekilmiş

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen şehit olan MİT personelinin deşifre edilmesi soruşturmasında, cenaze törenini uzak bir mesafeden gizlice görüntüleyen kişi ya da kişilerin tespit edilmesi için çalışma yürütüldüğü öğrenildi. Başsavcılık, MİT şehidinin fotoğrafının herhangi bir açık kaynaktan temin edilmesinin mümkün olmadığı, kurumsal ve resmi bir platformdan ele geçirildiği değerlendirmesi yaptı. Şehidin fotoğrafı, cenaze töreninin gizlice görüntülenmesi ve bu yolla kimliğinin, ailesinin deşifre edilmesinin bir plan dahilinde, organize eylem olduğu tespiti yapıldı.

ŞEHİDİN FOTOĞRAFI RESMİ PLATFORMDAN
Soruşturmada MİT şehidinin resmi bir giyim tarzı ile çekilmiş, isim ve soy isminin baş harfi ile doğum ve şehit olduğu tarihin yer aldığı fotoğrafın herhangi bir açık kaynaktan temin edilemeyeceği tespiti yapıldı. Fotoğrafın, kimliklerinin belirlenmesine çalışılan şüpheliler tarafından hukuka aykırı şekilde, kurumsal veya resmi bir platformdan ele geçirildiği kaydedildi. Fotoğrafın görüntü kalitesini inceleyen Başsavcılık, kopyalanmış olmadığı sonucuna vardı.

ŞEHİDİ İFŞA ETMEK İÇİN CENAZE TÖRENİ GİZLİCE GÖRÜNTÜLENDİ
MİT mensubu şehidin cenaze törenine dair fotoğrafta, katılan kişilerin uzak bir mesafeden gizlice görüntülendiği belirlendi. Soruşturma konusu görüntüleri çeken şüphelilerin belli bir mesafeden cenaze törenini izleyerek, hedefleri doğrultusunda cenaze törenini görüntülü olarak kaydettikleri tespit edildi. Soruşturmada, organize bir eylem olduğu değerlendiren şehidin fotoğrafının ele geçirilmesi ve cenazenin gizlice kaydedilmesi eylemlerinin, tören sonrasında ifşa edilerek yayılması amacıyla gerçekleştirildiği sonucuna ulaşıldı.

ÇELİŞKİLİ İFADELER DİKKAT ÇEKİYOR!
Cenaze görüntülerinin uzak bir mesafeden gizli olarak çekildiğinin ortaya çıkması, haberde imzası bulunan Hülya Kılınç'ın ifadesinin de gerçek olmadığını ortaya çıkardı.

Kılınç ifadesinde şunları söylemişti: "Ben gazetecilik yapmaktayım. Libya'da medyana gelen olayda şehit haberi olarak haber yaptım. Haber içeriğinde yayınlanan görüntü içeriklerini sosyal medyadan buldum. Bu görüntüleri cenaze töreninde ben çekmedim. Haber şehit haberidir. Ancak şehidin MİT mensubu olduğunu sonradan fark ettim."

"PEHLİVAN'I TANIRIM, TERKOĞLU'NU TANIMAM"
Kılınç, "20 yıllık gazeteciyim. MİT mensubu olan şehidin haberinin yapılmasında gizlilik esasına uyulması hususu ile ilgili olarak beyan etmek istiyorum ki cenazeye vatandaşların ve devlet mensuplarının da katıldığını öğrendiğim için basına aktarılmasına bir sakında görmedim. Ben bu haberi Barış Pehlivan'a gönderdim. Kendisini 2 yıldır tanıyorum. Diğer şüpheli Barış Terkoğlu'nu tanımam. Kendisi ile telefonda dahi görüşmüşlüğümüz yoktur." ifadelerini kullanmıştı.

"İLK DEFA GÖRDÜM"
Barış Terkoğlu da ifadesinde Hülya Kılınç'ı ilk defa sorgulama sonrasında gördüğünü söyleişti. Terkoğlu, habercilik yapması nedeni ile kendisini okuduğunu ve kendisi ile başkaca bir bağlantısı olmadığını belirtti. Terkoğlu, yapılan haber ile ilgili yazı işleri müdürü olması dolayısıyla hukuki sorumluğu olduğunu kaydetti.