Diyarbakır'daki kazılarda bulunanlar müzeye teslim edildi! Tıpkı Göbeklitepe'deki gibi
Göbeklitepe'nin ardından Türkiye'nin gözü Diyarbakır'daki kazı çalışmalarına çevrildi. Diyarbakır'ın Kocaköy ilçesindeki Gre Fılla Höyüğü'nde yürütülen kazı çalışmalarında 4 yılda 2 bin 687 eser gün yüzüne çıkarılarak, müzeye teslimi yapıldı.
Giriş Tarihi: 04.08.2022 14:02
Güncelleme Tarihi: 04.08.2022 14:03
Höyükte 2018'den bu yana Diyarbakır Müze Müdürlüğü başkanlığında Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse'nin bilimsel danışmanlığında kazı çalışması yürütülüyor.
Kazılarda Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem'de yaşayan toplumlara ait yaşam izlerini yansıtan eserlerin yanı sıra dini ve sosyal yaşam alanları da tespit edildi. Kazı çalışmalarında höyükte en eski yerleşimin Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem'de başladığı, Erken Neolitik Çağ'da ise birkaç yüz metre yakındaki Ambar Höyük ve Kendale Hecala'ya yerleşildiği tespit edildi.
4 yıldır süren kazılarda M.Ö. 7 binden bugüne kadar tarihlenen 2 bin 687 eser gün yüzüne çıkarıldı. Toprak altından çıkarılan ve kazı evinde toplanan eserler arkeolog, restoratör, antropolog ve sanat tarihçilerinden oluşan ekip tarafından çok ince bir çalışmayla temizlenip, belgelenerek Diyarbakır Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi.
Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse günümüzden 11 bin-12 bin yıl öncesine ait bu yerleşim yerinde 4 yıldan bu yana yürüttükleri kazılarda en eski yerleşik topluluklara ait bulgulara rastladıklarını söyledi. Ökse, 30 kişiyi aşkın ekiple binlerce yıl toprak altında kalan tarihi eserleri açığa çıkarttıklarını ifade ederek, üzerinde yapılan incelemelerin ardından tarihi eserleri envantere alınmaları için müzeye teslim ettiklerini belirtti.
Kazmayı sürdürdükleri en eski yerleşimin yuvarlak planlı ilk barınakların kullanıldığı bir döneme ait olduğunu dile getiren Ökse, yerleşimin daha sonra dar planlı hale geldiğini gördüklerini aktardı. Ökse, hemen hemen 10 metreye yakın çapı olan 3 çukur yapının açığa çıkarıldığını anlatarak, şunları kaydetti: "Birinde steller var ve bunlar Göbeklitepe ile çağdaş. İçlerinde çatıyı taşıyacak şekilde 4 paye bulunuyor. Eserlere göre burada belli oranda bir ritüel davranışın sergilendiğini söyleyebiliriz. Bir inançla ilgili sosyal yaşamın da bir arada bulunduğu ortak kullanım alanları olarak tanımlayabiliriz. Bunlara doğrudan tapınak demek istemiyoruz. Çünkü henüz o kadar çok veri yok elimizde. Buralar özel yapılar olarak da geçiyor. Tıpkı Göbeklitepe'deki gibi."