Mukaddes Emanetler'e gözü gibi bakıyor! Gördüğü Sakal-ı Şerif hayatını değiştirdi | İşte 1400 yıllık o kutsal emanetler...
Türkiye, 11 Ayın Sultanı Ramazan'ın gelişini sevinçle karşılarken bizler ahaber.com.tr olarak 1400 yıldır özenle saklanan kutsal emanetleri selam ve salavatlar eşliğinde ziyaret ettik. Bilgisayar Mühendisi olan Özer Celep, 17 yıldır Peygamber Efendimizin Mukaddes Emanetleri'nin bakım ve restorasyonunu gönüllü yaparak yeni nesillere aktarıyor. Konuya ilişkin özel açıklamalarda bulunan Celep, 'Kadir Gecesi'nde camide bir Sakal-ı Şerif gördüm. Baktığımda orada Sakal-ı Şerifin bohçaları ve sandığı yıpranmıştı. Peygamberimize ait böyle bir emanetin o şekilde olması beni inanın çok üzdü. Daha sonra hoca ve oradaki resmi görevlilerle görüşerek bu emanetin muhafazasını rica ettik. Orada ilk çalışmanın startını 29 Mayıs 2008'de yaptık. O tarihten sonra arkası geldi.' dedi. İşte Peygamber Efendimizin Sakal-ı Şerif'ten Saç-ı Şerif'ine, Ravza-i Şerifi örtüsünden ayak izlerine kadar o kutsal emanetleri...
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ahlaki değerleri, adaleti, merhameti, sabrı, insanlara karşı hoşgörüsü ve Allah'a olan derin bağlılığı, Müslümanlar için her zaman rehber oldu. Peygamberimizin hayatı insanlık için bir model olurken Kutsal Emanetleri ise günümüze ışık tutmaya devam ediyor.
Bilgisayar Mühendisi olan Özer Celep, 17 yıldır Peygamber Efendimizin Mukaddes Emanetleri'nin bakımını ve restorasyonunu İstanbul'da gönüllü yaparak yeni nesillere aktarıyor.
Özer Celep, yıllardır titizlikle hem Türkiye'den hem de dünyadan kendisine getirilen Peygamber Efendimizin Mukaddes Emanetleri'ni restore ediyor.
Bakım ve onarım gönüllüsü Celep, Kutsal Emanatler'in temizliğini yaptıktan sonra bal mumunu değiştiriyor. Ardından da emanet yeni muhafaza içerisine yerleştirilerek gelecek nesillere ulaşması için hazırlıyor.
Celep, konuya ilişkin ahaber.com.tr editörü Sevgi Canpolat'a özel açıklamalarda bulunarak, "Kadir Gecesi'nde camide bir Sakal-ı Şerif gördüm. Baktığımda oradaki Sakal-ı Şerif'in bohçaları ve sandığı yıpranmıştı. Bu beni çok üzdü. Örnek veriyorum biz de kızlarımızın çeyizlerini, sandıklarını en güzel şekilde hazırlanılır. Peygamberimize ait böyle bir emanetin o şekilde olması beni inanın çok üzdü. Daha sonra hoca ve oradaki resmi görevlilerle görüşerek bu emanetin muhafazasını rica ettik. Önceden bununla alakalı çeşitli araştırmalarımız vardı. Çünkü mimar ve teknik alakalarla çok ilgiliyim. Benim özel ilgi alanım bu. Orada ilk çalışmanın startını 29 Mayıs 2008'de yaptık. O tarihten sonra arkası geldi. O tarihten bu anlara kadar hamdolsun bu kadar emanetin restorasyonunu yapmak nasip oldu." dedi.