A HABER GALERİ
Fenerbahçe felaketin eşiğinden döndü! Son saniyedeki penaltı kararı doğru mu? Toroğlu'ndan olay sözler
Fenerbahçe lige dün akşam Gaziantep karşısında aldığı 3 puanla başladı. 70 dakikadan fazla 10 kişi oynayan rakibine bir türlü üstünlüğünü kabul ettiremeyen sarı lacivertli takım, karşılaşmanın son anlarında büyük bir felaketin eşiğinden döndü. Sosyal medyada binlerce tweet atılan son saniyedeki penaltı pozisyonu için Erman Toroğlu, dikkat çeken ifadeler kullandı.
BÜLENT TİMURLENK: YILDIZ FARKI...
Bugünden geçen sezon baktığınızda F.Bahçe'nin şampiyonluğu üçlü defans oynadığı maçlar yüzünden kaybettiği altı kalın çizilmiş bir sonuç cümlesi gibi görünebilir ama sarı-lacivertli takım ilk maçında Ümraniye karşısında dörtlü oynadığında sorun diziliş değil oyuncu kalitesiydi. Yıldız sahada değil kenardaki teknik adam Jesus idi.
O kadronun iki hafta sonra üçlü defansla ligin iyi takımlarından Adana Demirspor'a 4 gol attığını hatırlayıp, o günlerin kadrosundan dün gecenin 11'ine sadece Altay ve Ferdi'nin gelebildiğinin de altını ben çizeyim. Altay'ın da kaleyi kaybedeceği düşünülürse farkı ortaya koyması gerekenler yıldızlardı. Dün ikisi sahada, ikisi tribündeydi. Cengiz ve Fred tribünleri selamladılar, Dzeko ve Tadic de ilk 20 dakikadaki tabelaya etkileriyle farka gidecek bir maç havası yarattılar.
Ne oldu da peki oyun son dakikaya bıçak sırtı 2-1 ile girdi? Pasla çıkan ve Dzeko'nun da derine gelmesiyle sağlam pres yiyen Gaziantep uzun vurmaya başladı. Osayi sakatlandığında Tadic ile Ferdi iş birliği sona erdi. Maxim'in ihaneti elbette ki ev sahibinin işini kolaylaştırmıştı ama Altay yine basit gol yedi. İsmail Kartal, 10 kişi kalan rakibi karşısında Batshuayi hamlesini 46'da yapabilirdi tabii Mert Hakan sakatlanmadıysa.
İkinci yarıdaki oyunda Oosterwolde'nin pozisyon bilgisinin eksikliği kadar Tadic'in sanırım Kartal'ın verdiği özgürlüğün defoları vardı. Tadic tecrübesinde bir ismin saha liderliğine soyunması beklenen bir durum ama son 20'de kendini göbeğe atarken arkasındaki genç sol bekle de bağlantısı koptu. F.Bahçe, Cengiz ve Fred ile bir başka takım olacak. Kırılgan oyuna rağmen 3 puanla başlamak oyunun artılarından çok daha fazlası elbette…
ÖMER ÜRÜNDÜL: FENERBAHÇE'DE OLUMLU IŞIĞI GÖRDÜM
Fenerbahçe kaliteli yıldız oyuncuları ile birlikte maça çok tempolu ve etkili bir ofansif anlayışla başladı. Usta golcüsüyle kısa sürede 2 farklı skor avantajı yakaladı. Ancak devre ortasında Maxim zorla kendini attırınca Fenerbahçe'nin futbol iştahı bir anda kayboldu. 'Zaten çabuk iki gol attık, rakip de 10 kişi kaldı' zihinsel düşüncesi, futbolcuların ritmini bozdu. Temposuz bir Fenerbahçe gündeme gelmeye başladı. Devre sonunda da bir duran topta Gaziantep 10 kişiyle farkı bire indirdi.
İkinci devre beklendiği gibi top hep Fenerbahçe'deydi. Set oyununda ofansif varyasyonlar denediler. Goller kaçtı, penaltı kaçtı ama 3. gol gelmediği sürece Gaziantep'in direnci devam ediyordu. Nitekim son dakikalarda hem taraftarı hem Fenerbahçeli futbolcuları stres bastı. Birkaç tehlike kokan Gaziantep girişimleri oldu. Sonuçta 3 puan kazanıldı. Tabii ki ilk maçlar her zaman enteresan oluyor.
Ama ben her şeye rağmen Fenerbahçe'de olumlu bir ışık gördüm. Öncelikle anladım ki İsmail Kartal kafasında bir kadro planlaması yapmış. Taşlarla gereksiz oynamayacağı görülüyor. Oyuncuların görev yeri dağıtımları doğru tercihler. Tadic takımın adeta saha içi yönetmeni. Dzeko'nun kalitesi belli, hem golcü hem de gerektiğinde orta sahanın içine girip sistemi işleten bir yapısı var.
Szymanski de zaten Feyenoord'dan tanıdığımız iyi bir kumaş. Bu takımın içine Fred ve Cengiz girecek. O zaman daha da güçlü bir takım oluşacaktır. Fenerbahçe'nin bu seneki kadrosu kapalı savunmalara karşı set oyununda da üretkenlik sağlayabilecek nitelikte. İsmail Kartal'a tavsiyem, idman dozajını kesinlikle gevşetmesin. Çünkü ülkemize gelen yabancı futbolcuların yüzde 90'ı fiziki düşüş yaşıyorlar.
GÜRCAN BİLGİÇ: TAM BİR USTA İŞİ
Ne olduysa, 23. dakikada Maxim'in kendini attırmasından sonra oldu. O dakikaya kadar Fenerbahçe temposunu ve coşkusunu koruyarak maça sıkı sıkıya sarılmıştı. Skoru da Dzeko'nun usta işi iki golü ile 2-0'a getirdiler. Kadıköy akşamı tribünleriyle, sahasıyla güzel bir gecenin eşiğindeydi. Rakibin 10 kişi kalması ile birden bire vitesi üçe çektiler. Maçın bittiğini düşündüler ve akışa kendilerini bıraktılar. Gaziantep takımının da isteği buydu; mümkün olduğu kadar oyunu yavaşlatmak. Hızlı hücumcuları vardı.
Tabelayı ne kadar aşağıda tutarlarsa, planları da işlemeye o kadar yaklaşacaktı. İsmail hoca iki sekiz numara 'Szymanski-Mert Hakan) oynayarak daha darbeli ön taraf istedi. Dzeko da katıldı onlara, Tadic'in kulvarı da açıldı, kanatlar da pasları rakip kaleye yüzü dönük buldu. VAR kararıyla (doğruydu) geri alınan penaltı sonrasında Antep duran topla farkı bire indirdi. Birkaç dakika sonra ise Tadic'in vuruşunda defans topu gol çizgisinden çıkardı.
Maçın psikolojisi değişti bir anda. Fenerbahçe'nin 'kazanırız' mesajını veren vücut dili, 'maç böyle bitsin' tercümesine düştü. Yine penaltı kazandılar, Tadic kaçırdı. Aslında Batuhan kurtardı. Maribor maçında da kaleciye bakmamıştı Tadic, bu kez de. Köşe seçti, bu sefer şansı yaver gitmedi. Dzeko'nun farkını bu noktada gördük. Tribünlerin kesilen sesini tekrar açtı kollarıyla. "Hadi" dedi, "beraber koşalım…"
Bu ne işe yaradı. Abdulkadir Bitigen'in faul tercihlerindeki takdir hakkına balans ayarı yaptılar. 10 kişi kalan Gaziantep'in direnişi, vazgeçmemesi, her denemeyi yapması da takdir edilmeli. Maxim'in sorumsuzluğu, bu takımı ve inancı "sabote etti" desek, yanlış olmaz. Teknik direktör İsmail Kartal'ın ilk üç değişikliği de sakatlıktan oldu. Bu 'ünlemi' de yazının sonuna bırakalım.
AHMET ÇAKAR: SON SANİYEDE PENALTI YOK!
Fenerbahçe, mükemmel başladığı Gaziantep FK maçını her geçen dakika zora soktu. Çok tuhaf, karşılaşmaya harika başladılar. Edin Dzeko'nun art arda gelen iki golü ve sonrasında çıkan kırmızı kart, aslında oyunu bitirmişti. O kırmızı karttan sonra herhalde dünya üzerinde yaşayan tüm futbolseverler, maçın 4'e, 5'e hatta 6'ya gidebileceğini öngörmüşlerdir. Fakat ne olduysa rakip 10 kişi kaldıktan sonra oldu. Fenerbahçe, oynayamamaya başladı.
Aslında top Fenerbahçe'de ama üretemeyen bir Fenerbahçe. Bir de devre biterken Oosterwolde'nin gereksiz bir faulü, bu faulden doğan serbest vuruşta da tekrar nükseden Fenerbahçe'nin kolay gol yeme hastalığı. Yan topta Gaziantep'li futbolcu arkada bomboş kaldı, Altay da topla birlikte içeri girdi. Aslında şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe'nin kalecisi, bu topu kurtarmalıydı.
İkinci yarı 1-2 yüzde 100 pozisyon dışında Fenerbahçe'nin oyunda yine ağırlığı yok. Sonuçta Fenerbahçe, müthiş bir farkla kazanabileceği maçı tek farkla zar zor kazanabildi. Maçta çok kritik pozisyonlar var. Hakem Abdulkadir Bitigen'in hatalı bir şekilde verdiği penaltıyı, VAR düzeltti. Çünkü Antepli oyuncu topa hamle yaparken destek koluna çarpan top penaltı olmaz.
Yine ikinci yarı Bitigen göremedi, VAR müdahale etti ki bu penaltı doğruydu. Fakat Tadic yararlanamadı. Son saniyede Gaziantep'in penaltı beklediği pozisyon penaltı değil. Fenerbahçeli oyuncu, topu kendi kalesinden orta sahaya doğru uzaklaştırmak isterken top, önündeki Fenerbahçeli'nin eline çarptı. Devam kararı doğru.
ERMAN TOROĞLU: KARŞILAŞMAYI VAR YÖNETTİ!
İlk yarıda Fenerbahçe zaman zaman iyi şeyler yaptı. Topu iyi kullanan oyuncuları var. Daha önce programda şunu söyledim, Fenerbahçe'nin maçlarına gidilir, heyecan verir, gol yer, gol atar... Hareketli oynuyorlar dedim. Gaziantep 10 kişi kaldıktan sonra rakip bozulacağına Fenerbahçe bozuldu! Rakip 10 kişi kalmış, çok daha rahat oynayabilirsin. Gerekli işleri yapamadılar. Pozisyona giriyorlar ama gol pozisyonlarını da rahat veriyorlar.
Sarı lacivertiler ilk yarıda zaman zaman iyi pres yaptı o vakit de rakip topları uzun oynadı ve çoğu topu kaparak tekrar hücuma kalktılar. Zaten o sırada F.Bahçe iyi oynuyor gözüktü. Sonra bu presi yapamayınca rakip iyi top çevirdi. Gaziantep 10 kişi olmasına rağmen daha rahat futbol oynamaya başladı. Maxim bir pozisyona itiraz etti. Hakem yanlış karar verebilir, sonra uzatıp sarıdan kırmızı kartı gösterdi. O zaman insanın kafası karışıyor. Acaba Maxim, Gaziantep'ten ayrılmak mı istiyor? Böyle bir pozisyonda takımını 10 kişi bırakmak kabul edilemez.
F.Bahçe'de iyi oyuncular var ama daha tam bir takım havasını gösteremiyorlar. Zamana ihtiyaçları var. Diyorlar ki Galatasaray ve Fenerbahçe çok transfer yaptı, ligi açık ara forse eder. Böyle oynarlarsa edemezler... Sezon başı diyoruz ama iki takım da Avrupa'da eleme maçları oynadı. Federasyon, 'hakemleri eğitiyoruz' diyor ama bu arkadaş FIFA hakemi... Bir penaltı verdi. VAR doğru olarak olaya girdi, iptal ettirdi.
Bir penaltı vermedi yine VAR devreye girdi penaltıyı verdirdi. Sahadaki hakem değil, maçı VAR'daki hakem idare etti. Ama şu da gözüktü, aynı kartları F.Bahçe'ye veremezken, Antep'e çıkardı. 57'de Ferdi'ye sarı kart kullanması gerekir ama kullanamadı. Benzer pozisyonlarda G.Antep'e kullandı. Tabi bu da federasyonun sorunu, yorumcuların değil... Acaba ileride kulüpler de hakemleri RTÜK'e şikayet ederler mi bilemem!