A HABER GALERİ
Kadir İnanır'ın sağlık durumu nasıl son dakika? Entübe edilen usta oyuncu hakkında son gelişme
Yeşilçam'ın usta oyuncusu Kadir İnanır'ın sevenleri son sağlık durumunu araştırıyor. Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam, Kadir İnanır'ın sağlık durumuyla ilgili basın açıklaması yapmıştı. Ünlü oyuncu Kadir İnanır, tedbir amaçlı olarak entübe edilerek uyutulmuştu. İnanır, dün akşam uyandırılması planlanmasına rağmen, uyandırılmadı. Bu durum, sevenleri arasında endişeye neden oldu. Peki, Kadir İnanır son sağlık durumu nasıl? İşte haberin detayları...
Kara Gözlüm, Selvi Boylum Al Yazmalım, Tatar Ramazan, Marziye gibi unutulmaz yapımların efsane oyuncusu Kadir İnanır, sevenlerini korkuttu. 74 yaşındaki usta sanatçı Kadir İnanır, dün Beykoz'daki evinde rahatsızlanarak bilinci kapalı şekilde Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmıştı.
Hastanede beyin tomografisi ve MR çekilen İnar, acil ameliyata alındı. Kadir İnanır'ın sağlık durumu hakkında peş peşe açıklamalar geldi.
"HAYATİ TEHLİKESİ YOK"
Kadir İnanır'ın sağlık durumu ile ilgili konuşan Levent İnanır, "Tıp tabiriyle emboli yani pıhtı atması oldu beyinde. Operasyonda doktorlar. Zamanında müdahale ettiler sağ olsunlar. Hayati tehlikesi kesinlikle yok zaten. Belki araz kalabilir dediler ama erken müdahale olduğu için. İyi olacak diye düşünüyoruz."
"Şoförü aradı beni 'hastaneye geçiyoruz' dedi. Kendi doktorlarını aradım onlar da geldiler sağ olsunlar. Hastane de zaten gerekli müdahaleyi yaptı. Ambulansı arayan onu buraya getiren Jülide hanım. Ameliyat değil, pıhtı var o pıhtıyı alıyorlar. " dedi.
"ENTÜBE OLARAK YOĞUN BAKIMIMIZDA İZLENİYOR"
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam, sanatçının durumuna ilişkin basın mensuplarına hastane önünde yaptığı açıklamada, "Sabah saatlerinde sanatçımız Kadir İnanır hastanemize ambulansla geldi. İlk geldiği andan itibaren acil ekibimizi toparladık. İlk değerlendirmede geldiğinde sağ tarafında felç vardı. Şuuru kapalıydı." dedi.
DOKTORUNDAN İLK AÇIKLAMA!
Değerlendirmeler sonucunda tetkikler yapıldığını belirten Sağlam, şu bilgileri verdi:
"Beyin tomografisi çekildiğinde, beyni besleyen ana damarda bir tıkanıklık tespit edildi ve acil girişimsel radyoloji ekibimiz, nöroloji ekibimiz ve beyin cerrahisinden arkadaşlarla birlikte, anestezi doktorlarımızın entübasyon sonrası ilk 2 saat içerisinde çok başarılı bir işlem gerçekleştirdi.
Ana damardaki pıhtı alındı. Beynin beslenmesi sağlandı. İşlemden sonra çekilen MR görüntülemesinde işlemin başarılı olduğu teyit edildi ve beyin beslenmesi şu anda iyi. Ancak yoğun bakıma alındı.
Entübe olarak yoğun bakımımızda izleniyor. İlk 24, 48 saat içerisinde uyandırma yapılmayacak. Gelişebilecek komplikasyonlar ya da yeni bir kanama olmadığı müddetçe inşallah olmayacak, çünkü işlem başarılı"
Ana damardaki pıhtı alındı. Beynin beslenmesi sağlandı. İşlemden sonra çekilen MR görüntülemesinde işlemin başarılı olduğu teyit edildi ve beyin beslenmesi şu anda iyi. Ancak yoğun bakıma alındı.
Entübe olarak yoğun bakımımızda izleniyor. İlk 24, 48 saat içerisinde uyandırma yapılmayacak. Gelişebilecek komplikasyonlar ya da yeni bir kanama olmadığı müddetçe inşallah olmayacak, çünkü işlem başarılı"
İnanır'ın arkadaşlarından Said Yavuz ise İnanır'ın ilk olarak beynine pıhtı attığını ve erken müdahaleyle damarının açıldığını söyledi. Prosedür gereği şu an yoğun bakımda İnanır'ın uyutulduğunu aktaran Yavuz, "Yeni bir şey oluşup, oluşmayacağına bakacaklar. Şu anda durumu iyi. Sevenlerine de müjdeyi verebiliriz, şu anda hayati tehlikesi yok." diye konuştu.
BAKAN KOCA'DAN AÇIKLAMA!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı:
Bu sabah Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine bilinci kapalı olarak getirilen Sn. Kadir İnanır, tıkalı olan serebral arter damarının başarılı bir operasyonla açılmasının ardından yoğun bakıma alınmış; entübe edilmiş ve uyutulmuş olarak takibine karar verilmiştir.
Klinik seyri ve beyin görüntülemeleri değerlendirilerek uyandırılması planlanmaktadır. Değerli sanatçımızın ailesine, tüm sevenlerine bu üzücü olay sebebiyle geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
"BEYİN KANAMASI DEĞİL"
"Bu durum İnanır'ın sağlığına kalıcı hasar bir hasar bırakabilir mi?" sorusuna cevap veren Sağlam, "Onu süreç gösterecek. Şu an bir şey söyleyemeyiz onunla ilgili." dedi.
Konuşmasına devam eden Sağlam, "Bu arada eşi Jülide Hanım da işlemlerin başından beri buradaydı kendisi. O da bir yazılı açıklama yapacağını söyledi. İnme o pıhtının yol açtığı klinik tablonun adıdır. Aslında ikisi de benzer. Aynı tablo. Beyin kanaması değil." dedi.
Bakan Koca'nın ardından bir açıklama da Jülide Kural'dan geldi.
Kadir İnanır'ın hayat arkadaşı, Jülide Kural, konuyla ilgili yaptığı yeni açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Kamuoyunun bilgisine; bildiğiniz gibi hepimizin çok sevdiği Kadir İnanır, 24 Mart Pazar sabahı saat 09.30 sularında beyne giden damarlarında oluşan bir pıhtı nedeniyle Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Doktorların önerisiyle 48 saat yoğun bakım sürecinde olacağı öngörülüyordu. Ancak siz halkımıza iyi haber vermek isterim. Bugün itibariyle tüm tetkik sonuçları olumlu çıktığından uyandırılma kararı alınmıştır.
Tahmin edeceğiniz gibi yoğun bakımda oldukça sık Kadir İnanır'ı görme şansım oldu. Tüm beden fonksiyonlarında olumlu bir hareketlenme olduğunu ben de gözlemledim. Elbette süreç devam ediyor. Kuşkusuz doktorların ve tüm sağlık çalışanlarının özverili çabası bu bağlamında çok önemli bir etken.
Milyonlarca insandan gelen iyi dileklerin ona ulaştığına emin olabilirsiniz. Çünkü Kadir İnanır, Anadolunun her bir parçasını kalbinde taşıyan gerçek bir yurtsever ve her zaman söylediği gibi; "Bu topraklarda barışı görmeden" gitmemeye kararlı bir sanatçıdır. Karadeniz'in fırtınalarıyla mücadeleyi bilen o toprağın insanı olarak da direnmekten vazgeçmeyecektir"
İSTANBUL VALİSİ BİLGİ ALDI
İstanbul Valisi Davut Gül, Beykoz'daki evinde rahatsızlanan ve hastanede yoğum bakımda tedavisi süren usta oyuncu Kadir İnanır'ın sağlık durumuyla ilgili hastane Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam'dan bilgi aldı. Vali Gül, Kadir İnanır'ın ailesine de geçmiş olsun dileklerini ileterek, acil şifalar diledi.
DURUMU İYİYE GİDİYOR!
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam, Kadir İnanır'ın sağlık durumu hakkında yeni bir gelişmeyi duyurdu. Sağlam, İnanır'ın sesli uyarılara da cevap verdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yutkunma refleksi var. Bu akşam saatlerinde de uyandırılmasını, makineden ayrılmasını planlıyoruz. Şu anda spontane solunumu da var. Yani kendi kendine soluyabiliyor. Akşam saatlerinde de makineden ayrılmış olacak inşallah. Hem kolunda hem bacağında hareket var, fakat seviyesine tam karar verebilmek için tam uyanması gerekiyor. Şu andan itibaren fizik tedavi, rehabilitasyona da başladık. Bundan sonraki süreçte halen risklerimiz var. Kanama, tekrar pıhtı atma riski var. Bunlar olmasın diye gerekli tıbbi tedavileri yapıyoruz ama dünden itibaren görülen tablo hem klinik hem de radyolojik olarak iyiye gidiyor."
"BU AKŞAM UYANDIRACAKLAR"
Kadir İnanır'ın yeğeni Levent İnanır ise "Biz yarın uyanacak diye bekliyorduk ama doktor bey söyledi, tepki vermeye başlamış. Belki bu akşam uyandıracaklar. O güçlüdür, bunun üstesinden gelecektir. Öyle inanıyoruz. Telefonum dünden beri durmuyor. Artık kaset gibi insanlara sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorum. Ailesi, yeğenleri, kardeşleri, ablaları bekletiyoruz, 'Gelmenize gerek yok, şu an yapacağınız bir şey yok' diye. Kendisine zamanında çok iyi şekilde müdahale edildi. İnanıyoruz iyi olacak." ifadelerini kullandı.
Oyuncu Jülide Kural ise sosyal medyada yaptığı açıklamada, İnanır'ın beden fonksiyonlarında olumlu bir gelişme gözlemlediğine işaret ederek, "Milyonlarca insandan gelen iyi dileklerin ona ulaştığına emin olabilirsiniz. Çünkü Kadir İnanır, Anadolu'nun her bir parçasını kalbinde taşıyan gerçek bir yurtsever ve her zaman söylediği gibi 'Bu topraklarda barışı görmeden' gitmemeye kararlı bir sanatçıdır. Karadeniz'in fırtınalarıyla mücadeleyi bilen, o toprağın insanı olarak da direnmekten vazgeçmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Kadir İnanır'ın yeğeni Levent İnanır ise; "Biz yarın uyanacak diye bekliyorduk ama doktor bey söyledi, tepki vermeye başlamış. Belki bu akşam uyandıracaklar. O güçlüdür, bunun üstesinden gelecektir. Öyle inanıyoruz. Telefonum dünden beri durmuyor. Artık kaset gibi insanlara sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorum. Ailesi, yeğenleri, kardeşleri, ablaları bekliyoruz. 'Gelmenize gerek yok, şu an yapacağınız bir şey yok' diye. Kendisine zamanında çok iyi şekilde müdahale edildi. İnanıyoruz iyi olacak" ifadelerini kullandı.
OLUMSUZ BİR DURUM YOK
Dün gece planlanan uyandırma işlemi gerçekleştirilmeyen ünlü oyuncu Kadir İnanır'ın sağlığında olumsuz bir gelişme olduğu endişesine neden oldu.
BUGÜN UYANDIRILACAK
Ancak, doktorlar tarafından yapılan açıklamada, Kadir İnanır'ın sağlığında herhangi bir olumsuz durum olmadığı belirtildi. Doktorlar, daha kontrollü ve sakin bir şekilde uyandırılması için süreyi uzattılar. Uyandırma işlemi, bugün gerçekleştirilecek.
DAKİKALAR İÇİNDE 'İNME MERKEZİNE' ULAŞTIRILDI!
Öte yandan, Kadir İnanır'ın tedavi altına alınmasının ardından uzmanlar, böyle bir tabloda hastanın en kısa sürede 'inme merkezi' olan bir hastaneye götürülmesinin önemine dikkat çekti. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ile ilk müdahalesini yapan ekipten Nöroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Nevin Pazarcı ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Demir, usta sanatçının Beykoz'daki evinden hastaneye nakli ve acilde değerlendirilmesi sonrası tedaviye başlanmasının, toplamda 20 dakika gibi rekor bir sürede gerçekleşmesiyle büyük bir tehlike atlattığına dikkat çekti. Uzmanlar inme şüphesinde hiç beklemeden 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranması gerektiğini vurguladı.
İstanbul'da 20'si kamu hastanelerinde olmak üzere toplam 32 inme merkezi olduğunu belirten ve bu hastalara hızla müdahale edilmesinin hayati önem taşıdığını kaydeden Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necdet Sağlam ve sanatçının tedavisini başarıyla gerçekleştiren ekipten Radyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Demir ile Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevin Pazarcı, Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu.
İnme hastalarının vakit kaybetmeden tedavi altına alınabilmesi için bu ekiplerin 112 ile 7/24 koordineli çalıştığını kaydeden uzmanlar, bu nedenle en ufak bir inme şüphesinde geçer diye beklemek ya da kendi imkanlarıyla hastaneye ulaşmaya çalışmak yerine, hiç vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi'nin aranması gerektiğini vurguladı.
"İSTANBUL'DA TOPLAM 32 İNME MERKEZİ VAR"
Prof. Dr. Necdet Sağlam, Sağlık Bakanlığı'nın 2019'da belirlediği yönerge ile belli kriterleri sağlayan hastanelerde inme merkezlerinin oluşturulduğunu belirterek, "Biz, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak bir inme merkeziyiz. İnme merkezinin standartlarını Sağlık Bakanlığımız 2019 yılında bir yönergeyle belirledi. 7 gün 24 saat hizmet verme üzerine kurulu bir sistem var. İstanbul'da yaklaşık 32 merkez var bu şekilde.
Bunun 20'si kamu hastanelerinde. Bu bir koordinasyon işi. Koordinasyonda 112 ekipleri, acil tıp servisi, nöroloji kliniği, radyoloji ve beyin cerrahi branşları ile anestezi ekipleri de yer alıyor. Kadir Bey evinde baygınlık geçirdikten sonra hastanemize yakın olduğu için bizim merkeze nakledildi 112 tarafından. Çok şanslı ki yanında eşi de varmış ve çok kısa bir sürede 112'yi aramış. 112 bizimle irtibata geçer geçmez daha hasta evden çıkmadan ekip burada hazırdı. İlk değerlendirmelerinden sonra beyni besleyen ana damarında pıhtı olduğu tespit edildi ve acil olarak girişimsel radyoloji ekibiyle işleme alındı. İlk 1,5-2 saat içerisinde müdahale yapıldığı için başarılı bir sonuç alındı" dedi.
EVDEN GETİRİLİP TEDAVİ MASASINA ALINMASI 20 DAKİKA SÜRDÜ
Radyoloji Kliniği'nden Uzm. Dr. Mustafa Demir de inmede ilk 4-6 saatin başarılı bir tedavi açısından kritik olduğuna işaret ederek, "Bazen 8 saate de uzatabiliyoruz bu süreyi ama süre ne kadar uzarsa, hastanın tedaviden fayda görme ihtimali o kadar düşüyor" dedi.
Dr. Demir, İnanır'ın evde şikayetleri başladıktan yaklaşık 1 saat sonra 112'ye haber verilmesiyle hastaneye getirildiğini ve ambulansla hastanede tetkiklerinin yapılıp girişimsel radyoloji ekibinin tedaviye başlamasının yaklaşık 20 dakika sürdüğünü, evde şikayetlerinin başlamasından itibaren toplamda 1,5-2 saat sonra tedavisinin tamamlandığını vurgulayarak şu bilgileri verdi:
"Bazı hastalarımız ambulansa geç haber veriyor. Bu da başarı şansını düşürüyor veya işlem başarılı olsa da sonrasında meydana gelebilecek komplikasyon riski yükseliyor. Buradaki en kritik nokta, hastanın hızlıca inme merkezine getirilmesi. Burada önce acil hekimi tabloya karar verir, ardından radyoloji tanısını gerçekleştirir (MR ve tomografileri çekilir vs.), sonra girişimsel radyoloji ekibi olarak biz hastanın tedavi durumuna göre devreye gireriz ve hızlı şekilde hastayı anjiyoya alırız. Kapalı bir şekilde anjiyo eşliğinde tıkalı beyin damarını bulup bazen kateter ile bazen de stent dediğimiz cihazlarla pıhtıyı dışarı alırız. Tıkalı damarı açarak hastayı tedavi ederiz. Tüm inme merkezleri 112 ile koordineli çalışır. 112 de o anda en yakın ve en müsait yerle irtibatlı şekilde hastayı nakleder. 112 gelmeden önce de hastanedeki ekiplerin hastadan mutlaka haberi olur, hasta getirildiği an tüm ekip toplanıp dakikalar içinde tüm müdahale tamamlanır."
"GÖZDEN KAÇAN BELİRTİLER HASTANEYE GİDİŞİ GECİKTİRİYOR"
Nöroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Nevin Pazarcı ise sadece tek taraflı güç kaybının inme belirtisi olarak algılanmaması gerektiğini söyleyerek önemli uyarılarda bulundu:
"İnme, klinik bir tablo. Bu klinik tabloya yol açan şeyse ya beyin damarlarındaki bir embolinin, yani pıhtının yol açtığı tıkanma sonucu oluşan, beynin kanlanmasının bozulması; ya da bazen kanama ile ortaya çıkabilen bir durum. Bilinç değişikliği, bir tarafta güçsüzlük, uyuşukluk, bazen nöbetlerle birlikte de bize gelebiliyor hastalar. Konuşma bozukluğu, anlama bozukluğu, görmenin ani olarak tek taraflı kaybolması şeklinde ortaya çıkabiliyor belirtiler.
Çok çeşitli semptomları olduğu için ve hastalarımız da bazen sadece tek taraflı güçsüzlük durumunu inme olarak kabul edip diğer semptomları gözden kaçırabiliyor ve hastaneye gidişler gecikebiliyor. İlk 6 saat bizim için çok değerli. Bu 6 saatin de özellikle ilk 3 saati. Çünkü ne kadar erken müdahale edersek o kadar fazla dokuyu yeniden kanlandırıp kurtarabilme şansımız oluyor. Zaman geçtikçe hem bu kurtarma işlemi bu kadar garantili bir şekilde ortaya çıkmayabiliyor, hem de gecikmeden kaynaklı birtakım komplikasyonları daha sık görebiliyoruz. İnmeye akut dönemde müdahalenin yapılabilmesi için hastanın böyle bir merkeze götürülmesi çok önemli. Bunun için de mutlaka 112'den destek almak gerekiyor. Kendi başımıza çıktığımızda, hangi hastanede inme merkezi var, onu bilemeyebiliriz. Ama 112 merkezleri hastanelerin acilleriyle daha hasta yoldayken iletişime geçtiği için, zaman kaybı önleniyor."
"SOĞUK SUYA SOKMANIN BİR FAYDASI YOK"
Doç. Dr. Pazarcı, inme şüphesinde yapılan en büyük hatanın hastaya evde müdahale edilmeye çalışılması veya geçmesinin beklenmesi olduğunu belirtti ve sözlerini şöyle noktaladı:
"Hastada birtakım şikayetler ortaya çıkıyor ve bekleniyor geçer diye. Düşündük, getirmedik diyenler oluyor örneğin. Düşündük dedikleri zaman içerisinde hasta, müdahale edilebilecek zamanı kaçırmış oluyor. İkincisi de inmeyi durdurmak için hastanın soğuk suya tutulması ya da açık havaya çıkartılması, bir şeyler yedirilmeye çalışması gibi, olayı daha da kötüleştirecek ya da hiçbir faydası olmayacak birtakım müdahalelerin yapılması.
Yapılacak en doğru şey hastanın hava yolunu güvenceye alıp rahat nefes almasını sağlamak ve hemen 112'ye haber verip en yakın inme merkezine götürülmesini sağlanmak. Bazen pıhtı kendiliğinden dağılabiliyor. Hastalar çok kötü bir durumda ve arkadan bir miktar toparlayınca o kendiliğinden dağılma dönemi içerisinde zaten geçecek olan tablolar, vatandaşlarımız tarafından 'Soğuk suya tuttuk geçti' şeklinde algılanıyor. Oysa bu zaman zarfında tedavi süresini çok geçirmiş olarak hastalar bize ulaşmış oluyor maalesef."