A HABER GALERİ
Gülşen’e cezaevinde özel muamele! İlk isteği bu oldu
Sahne kostümleri nedeniyle son dönemin en çok konuşulan isimlerinden olan Gülşen, bir konserde tepki çeken açıklamalara imza attı. İmam hatiplileri hedef alan şarkıcı 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurarak tutukluluğa itiraz ederken kendi isteğiyle tek kişilik koğuşa alındı. Cezaevinde özel muamele gören Gülşen için kantin açtırılırken hapishanedeki ilk isteği ortaya çıktı.
İmam hatiplilere için söylediği skandal sözler nedeniyle tutuklanan Gülşen'in avukatı Emek Emre dün saat 17.00 sıralarında İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek itiraz dilekçesini sundu. Dilekçede "Yaman bir çelişki ile Gülşen, üzerine atılı suçun faili değil, mağduru haline gelmiştir. Alenen halkın kin ve nefretine maruz bırakılan Gülşen, sayısız tehdit ve hakaretlerin mağduru olmuştur.
Sözde eylemin üzerinden 4 ay gibi bir süre geçmiş olmasına ve müvekkilin özür dilemiş olmasına rağmen olağanüstü bir usule tabi tutulup, koşulları olmadığı halde tutuklanması kamuoyunda büyük bir tepki ile karşılanmış, 5 yaşındaki evladından koparılarak cezaevine konulması kamu vicdanını rahatsız etmiştir" denildi.
İLK İSTEĞİ KİTAP OLDU
Gülşen önceki gece saat 22.00 civarında tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne koyuldu. Normal şartlarda cezaevine gelenlerin ilk günlerini geçirdikleri karantina koğuşuna koyulması gereken şarkıcı, kendi isteğiyle, tek kişilik koğuşta kaldı.
Avukatı aracılığıyla cezaevi yönetimine ilk dilekçesini de yazan şarkıcı, cezaevi kütüphanesini kullanmak ve kitap almak istediğini belirtti. Görüşmenin ardından açıklama yapan avukat Gülsaran "Gülşen'in durumu gayet iyi" dedi
Şarkıcı Gülşen Çolakoğlu'nun avukatı Emek Emre tarafından İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere tutukluluğun kaldırılması talebiyle itiraz dilekçesi sunuldu.
HSK'DAN GÜLŞEN AÇIKLAMASI
HSK tarafınca yapılan açıklamada, son günlerde bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya mecralarında hakim ve Cumhuriyet savcılarını yargısal takdir hakkı sınırlarında kalan ve kanun yollarına tabi birtakım karar ve uygulamaları üzerinden yıpratmaya dönük, hedef gösteren, eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret boyutuna varan açıklama ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle açıklama yapılması mecburiyeti doğduğu ifade edildi.
Açıklamada, Anayasanın 138'inci maddesi hatırlatılarak şu ifadeler yer aldı:
"Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz."
HSK tarafından yapılan açıklama şu şekilde devam etti:
"Anayasa'nın 138'inci maddesi çerçevesinde tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile yazılı ve görsel basın organlarının yargı bağımsızlığına saygı göstererek, yargılama süreçlerine müdahale içeren, hakimlere emir ve talimat niteliği taşıyan her türlü eylem ve söylemden kaçınması Anayasal zorunluluktur."