A HABER GALERİ
Tam kapanma gündemde! Ramazan'da tam kapanma olacak mı? Hafta içi ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı gelecek mi?
Tam kapanma ile ilgili son dakika gelişmeleri yakından takip ediliyor. On bir ayın sultanı Ramazan ayının başlamasına kısa bir süre kala, gözler kısıtlamalara çevrildi. Vaka artışı sonrası internet üzerinde 'Ramazan'da tam kapanma olacak mı?' sorusu gündeme geldi. Sosyal medyada dolaşan iddiaların ardından vatandaşlar bu soruya yanıt arıyor. Normalleşme süreci ile ilgili kritik Kabine toplantısı bugün yapılacak. Peki, Ramazan'da tam kapanma olacak mı? Hafta içi ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı gelecek mi? İşte son gelişmeler...
Ramazan'da tam kapanma olacak mı? Türkiye'de aşılama sürecinin başlamasının ardından ikinci kontrollü normalleşme sürecine geçildi. Normalleşmenin ardından vaka sayısında artış görüldü. Son 24 saatte 29.058 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı, 153 kişi hayatını kaybetti. Bu gelişmelerin ardından kısıtlamaların yeniden gelip gelmeyeceği konuşulurken, en çok merak edilenlerden biri de 'tam kapanma' oldu. Peki, Ramazan'da tam kapanma olacak mı? Hafta içi ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı gelecek mi? İşte cevaplar...
RAMAZAN'DA TAM KAPANMA OLACAK MI?
Son günlerde sosyal medyada Ramazan ayında tam kapanma olacağına yönelik iddialar konuşuluyor. Ancak konu hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bugün yapılacak Kabine toplantısının ardından Ramazan ayında alınması gereken tedbirleri belirlenmesi bekleniyor. Konu hakkında resmi açıklama geldiğinde ahaber.com.tr'de yer alacak.
PROF. DR. CEYHAN: 'İNTRANAZAL COVİD' AŞISI VİRÜSÜ BULAŞTIRMAYI ÖNLÜYOR
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Türk bilim insanlarının girişimiyle Faz 1 çalışmalarına başlanacağını duyurduğu burundan sprey olarak uygulanan 'İntranazal Covid' aşısı ile aşılananın başkasına virüş bulaştırmayacağını söyledi. Ceyhan, "Burundan verildiği için virüsün direkt vücuda girmesini engelleyebiliyor. Bu şu ana kadar üretilen aşılar ile başarılmış bir şey değil. Burun spreyleri ile kişi kendisi bile uygulayabiliyor. Aşı kararsızlığını azaltıyor" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı yazılı açıklamada, burundan sprey olarak uygulanan 'İntranazal Covid' aşısında çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacağını duyurdu. Koca, Türk bilim insanlarının girişimi sonuçlanırsa bu aşıda üretim verimliliğinin çok yüksek olacağını, 1 tesiste yılda 250 milyon doz üretilebileceğini kaydetti.
'BULAŞI ENGELLEYECEK TEK AŞI'
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, İntranazal Covid aşısına ilişkin DHA'ya değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Ceyhan, pandemi aşılarında ilk sıraya konulan hedefin salgını bitirmek olduğunu belirtti. Pandemiyi bitirebilmenin en kolay yolunun da bulaşı önlemek olduğunu vurgulayan Ceyhan, "Bulaşın engellenmesi için canlı bir aşı olması lazım. Ancak canlı koronavirüs aşısını geliştirmek 3 yıldan önce mümkün değil. Canlı olan; ama içindeki koronavirüs canlı olamayan vektör aşılar var. Adenovirüs canlı ve sadece koronavirüsün dikenli yapısının geni var. Yakın bir sürede bulaşı engelleyebilecek tek aşı adayı 'İntranazal Covid' aşısı gibi görünüyor. Pandemi aşısında bir başka önemli şey, kolay ulaşılabilecek, kolay üretilebilecek, uzun süre dayanabilecek. Dolayısıyla birçok kullandığımız aşı bu özellikleri taşımıyor" dedi.
'DEVLETLER ŞİMDİDEN GÖRÜŞMEYE BAŞLADI'
Prof. Dr. Ceyhan, geçen yılın sonundan bu yana bu aşı üzerinde çalışmalar olduğunu ifade ederek, "10'un üzerinde grup bu aşı üzerinde çalışıyor. Bu gruplardan birisi 10 Ocak'ta Faz 1 çalışmalarına başladı. Bu eğer başarılabilirse pandemi aşılamasına büyük kolaylık getirecek. Burada tek problem 3-5 firma tarafından üretilirse yine aşı temininde sıkıntı çekilecek. Şimdiden İntranazal aşı geliştiren firmalar ile devletler görüşmelerine devam ediyor, başarılı aşı çıkarsa şimdiden bağlantılarını yapmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
'TEORİK ANLAMDA EN İDEAL İNTRANAZAL AŞI'
Prof. Dr. Ceyhan, inaktif aşıların güvenlik problemi az olan aşılar olduğunu belirterek, "Ama sıkıntı daha çok etkinlik ile ilgili. Ölü virüs vücutta çoğalmadığı için sizin verdiğiniz miktarla ne elde ediyorsanız o kadar etkili oluyor. Virüs ağızdan, burundan giriyor. Biz de eğer aynı yolla bağışıklık geliştirirsek o zaman daha girişinde önlemiş oluruz virüsü. Biz kas içine aşı ile ne yapıyoruz; virüs ancak kana geldikten sonra etkili olabilecek antikorlar salgılatıyoruz. Halbuki burun içine uygulanan İntranazal aşıda 'immünoglobülin A' dediğimiz mukozayı da koruyan antikorları da salgılatıyoruz, hücresel bağışıklık da geliştiriyoruz, 'immünoglobülin G' de geliştiriyoruz. Baktığımız zaman teorik anlamda en ideal aşı İntranazal aşı" ifadesini kullandı.
'AŞILANANIN, VİRÜSÜ BAŞKASINA BULAŞTIRMASINI ENGELLİYOR'
Prof. Dr. Ceyhan, İntranazal Covid aşısının avantajlarına ilişkin şunları söyledi:
"Oda sıcaklığında taşınabiliyor ve saklanabiliyor. Burundan verildiği için virüsün direkt vücuda girmesini engelleyebiliyor. Diğer aşıların, kan hücreleri ile karşı karşıya gelene kadar hiçbir etkisi yok. Dolayısıyla aşılı kişilerin virüsü alıp başkalarına bulaştırmasını da engelliyor. Bu şu ana kadar üretilen aşılar ile başarılmış bir şey değil. Uygulaması çok kolay, araya enjektör girmiyor. Burun spreyleri ile kişi kendisi bile uygulayabiliyor. Aşı kararsızlığını azaltıyor; birçok insan enjeksiyon korkusu nedeniyle aşı olmak istemez, bunu ortadan kaldırıyor. Eğer yeteri miktarda üretilirse kısa sürede çok fazla kişinin aşılanma şansı var. Çok rahatlıkla bir sağlık kurumuna gidip oradakilerin tamamını elinizdeki bir sprey ile aşılarsınız. Tek doz ile aşılanıyor, iki doz kullanılmıyor. İntranazal Covid aşısı 7-8 aydan önce mümkün değil."
RİSK GRUBUNDAKİLER İLE 60 YAŞ ÜZERİ VE EŞLERİ İÇİN AŞILAMA BAŞLADI
Türkiye'de Kovid-19 salgınında toplumsal bağışıklama kapsamında uygulanan aşı programına göre bugün 60 yaş üzeri ve eşleri ile risk grubundaki bazı hastalar için aşılama süreci başladı.
Sağlık Bakanlığının aşılama takvimine göre risk grubundaki morbid obez, malign tümörü olan kanser ve diyaliz hastaları, down sendromlular ve immuno supresif tedavi alanlar da öncelikli aşı olmak için sisteme tanımlandı.
Bu kapsama giren vatandaşlar randevularını alarak, belirlenen sağlık kuruluşlarında aşılarını yaptırmaya başladı.
Ankara Şehir Hastanesi'nde aşısını yaptırmaya gelen 63 yaşındaki Necati Yavaş, aşı olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Yavaş, aşı sonrası ağrı hissetmediğini belirterek, "Gayet iyi hissediyorum kendimi. Herkesin aşı olmasını istiyorum, herkes aşılanmalı." dedi.
Aşı olmaya gelenler arasında yer alan Mehmet Parlak da sağlığın korunması için herkesin mutlaka aşını yaptırması ve bilimsel öneriler doğrultusunda davranılması gerektiğini söyledi.
Aşılanmaya eşi ile gelen 60 yaşındaki Ali Ülger de "Devletimize teşekkür ederim. İnsanlarımıza böyle bir hizmet veriyorlar. Bu melaneti inşallah hep birlikte atlatacağız. Mutlaka devletin aldığı tedbirlere uyalım. Maske, mesafe ve hijyene dikkat edelim. Bu hastalığı hep beraber atlatalım, bireysel olarak atlatmak mümkün değil." sözleriyle duygularını dile getirdi.
Ali Ülger'in eşi Sabriye Ülger de salgının bir an önce bitmesini temenni ettiğini ifade ederek, "İnşallah kurtulacağız bu musibetten. Aşılanma ile bu hastalıktan kurtulalım artık." diye konuştu.
AŞILAMA, BELİRLENEN TAKVİME GÖRE DEVAM EDECEK
Aşılama süreci, Koronavirüs Bilim Kurulunun oluşturduğu takvim doğrultusunda tamamlanacak.
Vatandaşlar, Kovid-19 aşısına ilişkin durumunu e-Nabız hesabından veya 2023'e kısa mesaj göndererek öğrenebilecek.
Aşı olacak grup arasında yer alan kişiler randevu işlemi için MHRS uygulamasına yönlendirilecek, vatandaş, tarihi geldiğinde randevu aldığı sağlık kuruluşuna gidecek.
Aşıyı uygulayan sağlık personeli vatandaşın ikinci doz randevusunu da oluşturacak, bu randevunun bilgileri de kısa mesajla iletilecek.
Aşı uygulaması için vatandaşlar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve e-Nabız hesabı üzerinden randevularını değiştirilebilecek ya da 'Alo 182'den randevu alınarak başvuru yapılabilecek.