A HABER GALERİ
Son dakika: Berber ve kuaförler kapanacak mı? Ramazan ayı boyunca berberler açık mı kapalı mı? Kabine kararları...
Berber ve kuaförler kapanacak mı? Ramazan yasakları ile ilgili son dakika gelişmeleri yakından takip ediliyor. Bugün gerçekleştirilecek Kabine toplantısında Ramazan ayında uygulanması beklenen kısıtlamaların görüşülmesi bekleniyor. Bu kapsamda en çok merak edilenlerden biri de berberler oldu. Berber, kuaför ve güzellik merkezi işletmecileri dükkanların açık olup olmayacağını araştırıyor. Peki, berber ve kuaförler kapanacak mı? Ramazan ayı boyunca berberler açık mı kapalı mı? Kabine kararları neler? İşte cevaplar...
Son dakika... Berberler kapanacak mı? sorusu, son günlerde en çok aranılanlar arasında yer alıyor. Kovid-19 vaka sayısında görülen artıış sonrası hangi yasakların uygulanacağı merak edilirken, yeni kısıtlamalar ile ilgili kararın bugün belli olması bekleniyor. Kabine toplantısında Ramazan ayında uygulanacak yasakların belirlenmesi bekleniyor. Peki, berber ve kuaförler kapanacak mı? Ramazan ayı boyunca berberler açık mı kapalı mı? Kabine kararları neler? İşte merak edilenler...
BERBER VE KUAFÖRLER KAPANACAK MI?
Ramazan ayında berber ve kuaförler açık olacak? Genelgeye göre, berber ve kuaförler hafta içi 07.00-18.00 saatleri arası açık olabilecek.
Güzellik salonu/merkezi ise bayram sonuna kadar hizmet veremeyecek.
"SALGININ YAYILIMINI ENGELLEMEK İÇİN TOPLU İFTARLARDAN KAÇINILMALI"
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Özden, AA muhabirine, dünyada İslam coğrafyasındaki 2 milyara yakın inananın ramazanın başlamasıyla oruç tutacağını söyledi.
Oruç tutmak için sağlık şartlarının çok iyi gözetilmesi gerektiğine dikkati çeken Özden, "Kovid-19 hastasında eğer ciddi risk faktörü varsa, ileri yaşta olması, diyabet, şeker, tansiyon ve kalp gibi kronik gibi rahatsızlıkları olanlar ile gebe ve emziren kadınların oruç tutması uygun olmaz. Bunlar mutlaka doktor kontrolünde olmalı." dedi.
Özden, Kovid-19'un çoğunlukla hastalık belirtisi olmadan veya düşük düzeydeki hastalık belirtisiyle seyrettiğini ifade ederek, testi pozitif çıkan ve ciddi bir hastalığı olmayan Kovid-19 hastalarının doktor onayı ve kontrolünde olmak şartıyla oruç tutmalarını önerdi.
Hafif semptomlarla Kovid-19 geçirenlerin sağlık durumunda değişiklik veya hastalığın ilerlemesi halinde oruç tutmamalarını isteyen Özden, şöyle devam etti:
"Kovid-19'a yönelik oruç tutanlarda bağışıklık sistemi düşüyor mu, hastalıkları artıyor mu diye net bir araştırma ve birebir çalışma olmadı. Dünya Sağlık Örgütü, şu andaki mevcut bilgimize göre, oruç tutmanın bağışıklık sistemine azaltıcı bir etkisinin olmadığını söylüyor, an azından olduğuna dair bilgi de yok. Özelikle aralıklı kısa sürelerle oruç tutmanın bağışıklık ve sindirim sistemine katkı sağladığı söyleniyor."
Özden, ramazanda uzun süre aç kalınacağından dolayı bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenmesine ve vitamin eksikliğine karşın dengeli beslenme, sıvı tüketimi ile uyku düzenine dikkat edilmesini, mutlaka sahur yapılmasını tavsiye etti.
TOPLU İFTAR YAPILMAMALI
Özden, şunları kaydetti:
"Kovid-19 yayılımını engellemek için ramazanda bir araya gelinmemeli, toplu iftar, aile, eş dost bir araya gelip kalabalık şekilde iftar verilmesinin önüne geçmek lazım. Bir süre daha sabretmek gerekiyor. Kapalı ortamlarda da uzun süre kalmamalıyız. Çünkü bu hastalıktan en önemli koruyucumuz maske, mesafe ve temizlik. Ramazanda da bunu uygulamak hastalıkla mücadelede çok faydalı olacak."
Özden, ramazanda farz ibadeti yerine getirirken bilinçsizce davranıp Kovid-19 salgının yayılmasına yol açacak ve başka insanların hasta olmasına neden olabilecek şeylere karşı dikkatli ve düşünceli davranılması gerektiğine işaret etti.
Aşıdan taviz vermeden, maske, sosyal mesafe ve hijyene dikkat ederek virüsün yayılımının engellenebileceğini vurgulayan Özden, ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diledi, oruç ibadeti yerine getirilirken ihtiyaç sahiplerinin unutulmaması gerektiğini de hatırlattı.
'SANKİ BAŞIMIN İÇİNDE BÜYÜK İĞNELİ BİR TOP VARDI VE SAĞA SOLA ÇARPIYORDU'
Muş Devlet Hastanesinin Kovid-19 yoğun bakım servisinde görev yapan hemşireler Döndü Altu ve Esra Gül Koç, Kovid-19'u yendikten sonra görevlerine dönerek hastalarını iyileştirebilmek için canla başla çalışıyor.
Hemşire Döndü Altu, AA muhabirine, geçen yıl ağustos ayında Kovid-19'a yakalandığını, bu sürecin çok stresli ve gergin geçtiğini söyledi.
Ailece yakalandıkları hastalıkta bir ay süren tedavinin ardından sağlıklarını kavuştuklarını belirten Altu, "Bu süreçte eklem, halsizlik, ateş ve baş ağrısı gibi çok sıkıntılar yaşadım. Benimle beraber 2 çocuğum, eşim ve kayınvalidem Kovid-19'a yakalandı. Eşimde boğulurcasına bir öksürük vardı. Bir gün 'Allah'ım artık al canımı, ölmek istiyorum' diye haykırdığını duydum. O yüzden o süreç bizim için çok ağır geçti." dedi.
Kovid-19'a yakalandığında kendisini tamamen izole ettiğini anlatan Altu, şöyle konuştu:
"Kapının dışına çıkamıyorsunuz. Kimse korkudan yaklaşamıyor. Kötü bir his, ateşim çıktığında Allah'ım yoksa benim de bu kadar mıydı dediğim oldu. Ben de çok korkmuştum. Birkaç gün bu duyguyu yaşadım. Bu süreçte moralim çok bozuldu, ağlamaklı oldum ama çok şükür kendimize dikkat ederek Kovid-19'u atlattık. İyileştikten sonra elimden geldiğince hastalarıma yardımcı oluyorum. Kovid-19'u yenmenin verdiği duygu ve hisle beraber hastalara daha hassas davranıyorum. Şimdi daha iyiyiz, canla başla çalışıyoruz."
Altu, Kovid-19'un ilk günlerinde valizini hazırlayıp yurda gittiğinde duygusal anlamda zor bir dönem yaşadığını belirterek, "Bir daha eve gelemeyeceğim diye hissettim. 3 gün yurtta ağladım. Artık çocuğumu görmeyeceğimi düşündüm. Çok kötü bir süreçti. Daha çok dikkat etmeye başladık, topluluklara girmemeye özen gösteriyoruz ancak insanları dışarıda kol kola görünce kendimi kötü hissediyordum. Burada kan ter içerisinde çalışırken insanların kurallara dikkat etmemesi bizi üzüyor." ifadelerini kullandı.
"TÜM KEMİKLERİM KIRILMIŞ GİBİ HİSSEDİYORDUM"
Hemşire Esra Gül Koç ise son geçen yıl kasım ayında ailesiyle Kovid-19'a yakalandığını ve ağır atlattığını belirtti.
Şiddetli baş ağrısıyla başlayan Kovid-19'un tat ve koku alma kaybıyla devam ettiğini anlatan Koç, yaşadığı süreci şöyle aktardı:
"En korktuğum şey yavrularım oldu. Çok şükür atlattık. İnsanlara buradan yalvarıyorum, mesafe ve maskeye dikkat edelim. Marketlerde görüyoruz, herkes iç içe. Bana bir şey olmaz demeyelim. Hepimiz bir gün Kovid-19 olabiliriz. Yavrumuza ya da ailemizden birine bir şey olabilir. Umarım en kısa zamanda bu illet hastalıktan kurtuluruz. Hastalığı ağır atlattım. Sanki başımın içinde büyük iğneli bir top vardı ve sağa sola çarpıyordu. Tüm kemiklerim kırılmış gibi hissediyordum. Çok şükür bu hastalığı yendik."