A HABER GALERİ
Son dakika: Açık havada maske yasağı kalktı mı? Maskeler ne zaman çıkacak? Maske takma zorunluluğu kalkıyor mu?
Son dakika... Maske yasağı kalktı mı? Salgınla mücadeleyi başarıyla tamamlamak isteyen Türkiye'de, virüsle mücadele kapsamında bazı tedbirler hayata geçirildi. Yurt genelinde uygulanan maske takma zorunluluğunu ile ilgili son dakika gelişmeleri yaşanıyor. Yeni normalleşme süreci ile maske zorunluluğunun kalkıp kalkmayacağını merak eden vatandaşlar, konu ile ilgili detayları araştırıyor. Peki, açık havada maske yasağı kalktı mı? Maskeler ne zaman çıkacak? Maske takma zorunluluğu kalkıyor mu? İşte son gelişmeler...
Son dakika... Hayatın her alanında yeni alışkanlıklara neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan maske takma zorunluluğunun kalkıp kalkmayacağı merak ediliyor. Bugün gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nda maske ile ilgili yeni kararların alınması bekleniyor. Peki, açık havada maske yasağı kalktı mı? Maskeler ne zaman çıkacak? Maske takma zorunluluğu kalkıyor mu? İşte haberin detayları...
AÇIK HAVADA MASKE YASAĞI KALKTI MI?
Maske takma zorunluluğu ile ilgili yeni kararların Kabine Toplantısı'nın ardından açıklanması bekleniyor. Maske zorunluluğu ile ilgili detaylar belli olduğunda ahaber.com.tr'de yer alacak.
"AŞI OLDUM REHAVETİNE KAPILIP, MASKEYİ ÇIKARMAYIN"
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat Altıntaş, iki doz aşı olanların 'Ben aşı oldum maske takmama gerek yok' algısının yanlış olduğunu söyledi. Doç. Dr. Altıntaş, "Aşı oldunuz, korunuyorsunuz ama hastalıklı birisiyle muhatap olduğunuz zaman etkileşime girdiğiniz zaman siz virüsü alıyorsunuz, dolayısıyla bu virüsü de başkalarına siz bulaştırabilirsiniz. Türkiye için henüz bu aşı olanların maske çıkartması şu an için uygun değil. Aşı oldum rehavetine kapılıp, maskeyi çıkarmayın" dedi.
Doç. Dr. Nejat Altıntaş, iki doz aşı olan vatandaşların, 'Ben aşı oldum maske takmama gerek yok' algısının yanlış olduğunu söyledi. İsrail ve ABD'nin nüfusunun büyük oranını aşıladığını ve bu yüzden vatandaşlarına maskelerini çıkarabileceğini açıkladığını belirten Doç. Dr. Altıntaş, Türkiye'de aşılama sürecinin devam ettiğini ve maskelerin çıkarılmasının henüz erken olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Altıntaş, şunları söyledi:
"Siz aşı olduğunuz zaman hastalıktan korunuyorsunuz, ama bu 'virüsü üzerinizde taşımıyorsunuz' anlamına gelmiyor. Dolayısıyla siz virüsü hala taşıyor olabilirsiniz. Yani aşı oldunuz, korunuyorsunuz ama hastalıklı birisiyle muhatap olduğunuz zaman, etkileşime girdiğiniz zaman siz virüsü alıyorsunuz, dolayısıyla bu virüsü de başkalarına siz bulaştırabilirsiniz. Türkiye için henüz bu aşı olanların maske çıkartması şu an için uygun değil. Ama ne zaman ki İsrail'deki ya da Amerika'daki gibi yüzde 50'lere, 60'lara geldiğimiz zaman hem dışarıda hem ev içerisinde maskeleri çıkartabiliriz. Maskeyi şu anda Türkiye'de çıkartmak çok uygun değil. Çünkü siz kendinizi koruyorsunuz, ama başkalarını korumuş olmuyorsunuz. Aşı oldum rehavetine kapılıp, maskeyi çıkarmayın."
'TEK MASKE YETERLİ'
Doç. Dr. Altıntaş, kendisinin tek maske takma taraftarı olduğunu ifade ederek, "Çünkü her halükarda bu cerrahi maskelerden virüs geçiyor. Bizim amacımız maske takarken kendimizin hastalanmasından daha ziyade maskeyle başkalarına hastalığı bulaştırmayalım diye. Özellikle aşı olanlarda ne dedik, hasta aşı olduğu zaman kendisi korunuyor ama ağzının içerisinde, burnunun içerisinde virüsü taşıdığı için etrafındakilere virüsü bulaştırabilir. Ama siz maske takarsanız ve yakın mesafede maske olduğu için ağzınızdan birtakım çıkacak salya, tükürükleri etrafa bulaştırmıyorsunuz. Dolayısıyla maske takmak, özellikle aşı olanlar için hastalığın bulaşmasını engelleyecektir. Tek maske bu anlamda yeterlidir. Çift maskenin anlamı yoktur. Çünkü çift maskeyi bir dönem ben de denedim. Çift maske taktığınız zaman onu düzelteyim derken alttakini elliyorsunuz, düzensiz hale getiriyorsunuz. Dolayısıyla aslında fayda yerine zarar getirmiş oluyorsunuz" dedi.
'AŞILANDIĞI HALDE İNSANLAR HASTALANIYOR'
Aşı karşıtlarının halen insanların kafalarını karıştırdığını kaydeden Doç. Dr. Altıntaş, "Aşıyla ilgili aşı karşıtlarının söylemiş olduğu Hint Okyanusu'nda bir ada var. Seyşeller Adası. Bu Seyşeller Adası'nın yaklaşık olarak nüfusu 96 bin 700 yani 100 bin kişilik bir nüfusu var. Ve halkının yüzde 70-80'ini aşılamış vaziyette. Ve aşı oldukları halde hastalık hala yayılmaya devam ediyor. Hatta aşı olduktan sonra hastalığın yayılma hızı daha artmış vaziyette. Aşı karşıtları şunu diyor, 'Bakın elinizde bir örnek var. Bir ada var. Halk aşılanmış. Aşılandığı halde insanlar hastalanıyor' Ama unuttukları bir şey var.
Nüfusu topu topu 100 bin nüfuslu bir ada. Ve aşılandıktan sonra rehavete kapıldılar. Maskelerini çıkarttılar ve bol miktarda turist almaya başladı. Yani günlük aldığı turist sayısı kendi nüfuslarından daha fazla. Turisti alırken hem PCR testlerini yapmadılar hem de PCR testlerine gereken önemi arz etmediler. Dolayısıyla turistlerle hastalık içeriye gelmiş oldu. Buradan şunu demek istiyoruz, aşı olsanız bile bu adadakiler gibi dikkat etmediğiniz takdirde yani sosyal mesafeye dikkat etmediğiniz, maskeye dikkat etmediğiniz ve yurt dışından gelecek turistlere dikkat etmediğiniz takdirde hastalığın yayılma ihtimali, bu ada bizim için çok güzel örnek teşkil ediyor" diye konuştu.
'AĞUSTOS AYINA KADAR DİKKAT ETMELİYİZ
Doç. Dr. Nejat Altıntaş, Türkiye'de vaka sayılarının ciddi oranda düştüğünü belirterek, "Sayı azaldıkça sayıyı azaltmak gittikçe zorlaşıyor. Daha çok tedbir almak gerekiyor. Tabi ki bu tedbirleri alırken özellikle vatandaşın dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü biz hastaneler olarak elimizden gelen dikkati yapıyoruz. Ve şunu söyleyebilirim, bizim hastanelerimizdeki hastalık oranlarına, yoğun bakım oranlarına ya da poliklinik oranlarına baktığımız zaman biz bu sayıyı net olarak görüyoruz.
Yani şu an Türkiye'de ve özellikle Tekirdağ bölgesinde hasta sayısında ciddi oranda azalma var. Yani o televizyonlardaki verilen rakamlarla bizim sahada tespit ettiğimiz rakamlar üst üste örtüşür vaziyette. Mutlaka sayıları daha fazla azaltacaksak bir süreliğine daha en azından ağustos ayına kadar sosyal mesafeye ve maskeye dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'TOPLUMUN YÜZDE 70'İ BAĞIŞIK HALE GELİRSE MASKE ZORUNLULUĞU KALKABİLİR'
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, hem hastalığı geçirerek hem de aşılama ile toplumun yüzde 70'e yakınının bağışıklık kazanması halinde birçok alanda maske zorunluluğunun kalkabileceğini söyledi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, "Koronavirüste dünya savaşını kazandıracak olan nokta da bizim için aşı gibi görünüyor. Amerika'da ikinci dozu tamamlanan insan sayısı yüzde 38 oldu, ülkemizde şu anda yüzde 14 boyutunda. Amerika, özellikle çok kalabalık yerler dışında maskeyi takma zorunluluğunu da ortadan kaldırdı. Bizde de toplumun yüzde 70'e yakını immunize hale gelirse bu hem hastalığı geçirme anlamında hem de toplumun yarısını aşılayabilirsek bu yaz sonunda olabilecek bir gerçeklik, bizim de aslına sonbaharda hem vaka sayılarımız çok düşük kalacaktır hem de birçok alanda maske zorunluluğu kalkmış olacak. Okullarımız açılacak, kafeler, eğlence sektörü, sinemalar, tiyatrolar, özlediğimiz her şeye geri dönüş yapabileceğiz gibi duruyor" dedi.
'TEMMUZ, AĞUSTOS GİBİ CİDDİ DÜŞÜŞLER YAKALAYABİLİRİZ'
Doç. Dr. Savaşçı, aşı hızının artırılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada şu anda 10'uncu sıradayız; ama nüfusa göre aşılama oranında ne yazık ki biraz teminde sıkıntı yaşadığımız için hem de ramazanın etkisi ile 48'inci sırada kaldık. İsrail'de günlük vaka sayısı 8'e kadar düştü. mRNA aşısı yaptılar, herhangi bir yan etki de oluşmadı. Halkımızda biraz çekinceler var. Bazı medya kuruluşları, sosyal medyada hem aşıyı hem de tedavileri olumsuz etkileyecek açıklamalar var. Dolayısıyla çok tartışmalara girmeden aşıyı mutlaka yaptırmaları gerekiyor. Dünyada aşının etkisi ile virüs yayılımı azalıyor. Bunun etkisi ülkemizde de görünüyor. Biz vakalarda 10 binler seviyesindeyiz. Belki günlük 1-2 bin artışlar olabilir; ancak ciddi dalgalanmalar beklemiyoruz. Aşılanmayı artırırsak temmuz, ağustos gibi vakalarda ciddi düşüşler yakalayabiliriz. Muhtemelen bizim sonbaharda günlük vaka sayılarımız belki 500'ün altına bile düşmüş olacaktır" diye konuştu.
'EN ETKİLİ İLAÇLARI DOĞRU ŞEKİLDE UYGULUYORUZ'
Doç. Dr. Savaşçı, Sağlık Bakanlığı tarafından Covid-19 tedavi rehberinden koronavirüs tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin etken maddeli ilacın çıkarılmasına ilişkin, "Rehberden hidroksiklorokin kullanımı çıkarıldı; ama biz zaten rehberde olsa bile sahadaki verilere göre bazı ilaçları kullanmıyorduk. Biz en etkili ilaçları doğru şekilde, en iyi şekilde uyguluyoruz. Biz bunu uzun süredir kullanmıyorduk. Halkımız bize inansın, güvensin. Dünyadaki rehberler dahilinde ülkemizin genel rehberleri dahilinde yararlı ilaçları kullanmaya çalışıyoruz. Favipiravir de elimizdeki tek antiviral olarak kullandığımız ilaç. Bu da birçok ülkede kullanılıyor. Yan etki olarak karaciğer enzimlerinde yükseklikler yaşanabiliyor; ama bunların hepsi geri dönüşlü olarak yaşandı. Dolayısıyla halkımız doktorların, hekimlerin, bilim insanlarının dediklerinden şaşmasın, aşılarını yaptırsın" dedi.